Martha Is Dead: Korkunç Bir Gizemin Film Uyarlaması Yolda

İtalyan oyun stüdyosu LKA, İngiliz yayıncı Wired Productions ve İsveç film prodüksiyon firması Studios Extraordinaries, adım adım Martha Is Dead’in film uyarlamasını hazırlamak için kolları sıvadı. 1944 yılında, harabe halindeki İtalya’nın Tuscany bölgesinde geçen bu hikaye, arka planda II. Dünya Savaşı’nı barındırarak, yalnızca savaşın değil, aynı zamanda içsel kargaşanın da etkilerini bizlere sunuyor. Oyun, ikiz kız kardeşi Martha’nın ölümünün ardından kendini korkunç bir gizemin ortasında bulan Giulia adındaki genç kadının hikayesini anlatıyor. Kısacası, “Bunun neresi eğlenceli?” diye sorabilirsiniz; ama merak etmeyin! Bu film uyarlaması çok daha fazla eğlence ve sürükleyicilik vaadediyor.

Oyunun her bir öğesi, olağanüstü bir hassasiyetle oluşturulmuş durumda. LKA’nın kurucusu, aynı zamanda “Martha Is Dead” tarihinin yazarı ve tasarımcısı Luca Dalcò, bunun yalnızca bir oyun değil, aynı zamanda bir sanat eseri olduğunu söylüyor. “Martha Is Dead’in her bir tanesi, titizlikle planlandı, görselleştirildi ve hatta sinematik bir kalitede hayata geçirilmeye çalışıldı!” dediğinde bu, onun bu projeye ne kadar bağlandığını gösteriyor. Şimdi de bu projeyi bir filme dönüştürmek bir hayalin peşinde koşmak gibi.

Martha Is Dead’i film haline getirmek için, Studios Extraordinaires tarafından oluşturulacak olan ekip devreye giriyor. André Hedetoft ve Andreas Troedsson’un kurduğu bu ekip, sıradan öyküleri tam anlamıyla ateşleyen ve izleyicileri ekran başına bağlayan içerikler yaratma konusunda adeta birer sihirbaz. Studios Extraordinaires, “Martha Is Dead”, genç bir kadının bakış açısından büyüleyici bir cinayet gizemini daha önce hiç yapılmamış bir şekilde ustalıkla ören bir anlatı şaheseri” diyor. Onların bu sözüne kimse pek itiraz edemez; sonuçta cinayet, ihtişam ve bir de genç kadın olunca ortaya çıkacaklar neler kim bilir?

Tabii ki, her güzel şeyin bir kusuru var; Martha Is Dead hikaye olarak bir hayli çarpıcı olsa da, teknik açıdan bazı zorluklarla karşılaşmıştı. Örneğin, muazzam atmosferi ve gergin anlatımıyla birlikte gelen bazı eksiklikler yüzünden oyunun puan ortalaması 6.5 ile 7 civarına düşmüştü. Kısacası söylemek gerekirse, insan bazen bir filmi izlerken çayının kaynamasını, bazı sahnelerin puanıyla karşılaştırmanın çok daha iyi olacağını hissedebilir. Film, bu tekniği telafi eden bir yapım olması hedefini taşırken, tüm bunlar da düşünüldüğünde izleyicilere bambaşka bir macera sunacak gibi görünüyor.

Gerçi Martha’nın başına gelebilecekleri düşündüğünüzde, hangi oyuncu bu kadar korkunç bir gizemin içine girmeyi kabul eder bilmiyorum; ama elbette bir Hollywood yıldızı buna hayır demez. Her neyse, bu film belki de korku, dram ve mizahın bir birleşimi olacak; sonuçta hayat, biraz da tuhaflıklarla dolu değil mi? Herkes bütün ipuçlarını bir araya toplarken, bir yandan da cinayet sırlarını çözmeye çalışacak. İzleyicilere kalan, sadece sabırlı olmak ve sinema salonunda kararmış ekranın yerini alacağı o gizemli anı beklemek. Kısaca, heyecan ve korkunun birleştiği bu uyarlama, sinema dünyasına uykuya daldığımız rüyanın bir yansıması gibi! Umuyoruz ki, Martha gerçekten ölmüştür; zira gerisi çok daha karmaşık bir hal alabilir!