Martin Scorsese ve Marvel Filmleri: Sinema mı, Eğlence mi?

Martin Scorsese ve Marvel Filmleri: Sinema mı, Yoksa Eğlence mi?

Geçtiğimiz haftalarda Marvel filmleri hakkında ağır açıklamalarda bulunan dünyaca ünlü yönetmen Martin Scorsese, bu konuda MCU oyuncuları ve yönetmenlerinden tepkiler almıştı. Scorsese, sinemanın ruhunu koruma mücadelesine girmiş gibi görünürken, Marvel filmlerini “sinema değil” diyerek küçük düşürmekten çekinmedi. Hani bu, sinema salonunda patlayan mısır sesleri arasında “Bu sinema değil, bu bir eğlence” diye bağırmak gibiydi. Tabii ki usta yönetmenin haklı olduğu noktalar vardı; sonuçta bir Godfather izlerken “Aman tanrım, bu karakterler neden sürekli birbirleriyle çatışıyor?” diye düşünmek yerine “Bu adam niye bu kadar kötü?” demek daha eğlenceli, değil mi?

Büyük çoğunluk başarılı yönetmene tepki gösterirken, bir diğer kült yönetmen olan Francis Ford Coppola’dan Scorsese’ye destek mesajı geldi. Godfather üçlemesiyle büyük bir başarı elde eden Coppola, Yahoo News’e verdiği röportajda, “Martin Scorsese, Marvel filmlerinin sinema olmadığını söylediğinde haklıydı. Çünkü biz sinemadan bir şeyler öğrenmeyi bekliyoruz, bir şeyler elde etmek istiyoruz; bir aydınlanma, biraz bilgi, biraz ilham görmek istiyoruz. Eğer birileri defalarca aynı filmleri izlemekten bir şeyler öğrenebiliyorsa, bunu bilemem. Martin filmler için ‘sinema değil’ diyerek kibar davranmış. Bu filmler, değersiz. Bu konuda benim diyeceğim şey bu.” diyerek hem yönetmen arkadaşına destek verdi hem de tartışmaya yeni bir boyut katmış oldu.

• Süper Kahraman Filmlerini Küçümseyen Scorsese’ye Bir Tepki De Nick Fury’den

Marvel Sinematik Evreni, gişede büyük bir başarıya imza atıyor ve filmin yapımcılarını, oyuncularını, filmde görev alan herkesi ilgilendiren temel nokta bu. Sinemaya bir sanat olarak bakınca belki çoğu MCU filmi Coppola ve Scorsese’nin dediği noktaya geliyor olabilir ama Disney bu işten mutlu, izleyenler mutlu ki filmler gişede rekorlar kırıyor. Hatta bir ara filmin gişesi, dünya genelinde kalabalık bir düğünle yarışabilecek kadar kalabalıklaşmıştı!

O yüzden bu tartışma bana biraz en klişe tartışma olan “sanat, sanat için midir?” tartışmasını hatırlattı. Bir yanda sanat camiasının asırlık tartışmaları, diğer yanda “Ben bu filmi izlerken patlamış mısırımı yemekten ne anlıyorum ki?” diyen sinema izleyicileri. Herkesin birbiriyle çatıştığı bu ortamda, sanat ve eğlence arasındaki ince çizgi her geçen gün daha da belirsizleşiyor. En nihayetinde, “alan memnun, satan memnun” derken, sinema salonlarının kalabalık olması da bir tür sanatsal başarı değil mi?

Sonuçta, Scorsese’nin ardından Coppola Usta’ya Marvel cephesinden ne gibi tepkiler gelecek, merakla bekliyoruz. Belki de bir gün Marvel karakterleri, Scorsese filmlerinin başrolünde yer alacak ve “Beni neden hep kötü adam yapıyorlar?” diye sormaya başlayacaklar. Kim bilir, belki de bu tartışma yeni bir film serisinin başlangıcı olur; “Süper Kahramanlar Sinema Salonu” gibi bir şey! Kısacası, bu tartışmalar sürerken izleyiciler patlamış mısırlarını keyifle yemeye devam edecekler.