Marvel Sinematik Evreni: Kevin Feige ve İnanılmaz Başarı Hikayesi

Marvel Sinematik Evreni (MCU), yolculuğuna 2008 yılında başladı ve o zamanlar kimse bu kadar devasa bir işin ortaya çıkabileceğini tahmin edemezdi. Sanki birisi günün birinde koca bir sinema evreni inşa etmekten bahsetseydi, herkes ona gülüp geçerdi. Ama işte karşımızda, sinemayı fetheden bir titan var! Üstelik bu sürecin ardında yatan en önemli isimlerden biri, Kevin Feige. O, tabiri caizse bu dev geminin kaptanı. Fakat her büyük başarı gibi, bu süreç de birçok zorluğun üstesinden gelinerek gelişti. Feige ve ekip arkadaşları, birçok riski göze alarak harika bir başarıya ulaştılar. Şimdi düşündüğümüzde bu riskler, gerçek birer altın madeni gibi parladı! Hani bir atıyorum, “keşke” hikayeleri vardır ya, işte o hikayelerden biri de burada başlıyor.

Kevin Feige, kariyerinde farklı Marvel projelerinde de çalışarak deneyim kazandı. Ancak, kendisinin en büyük riski, bir Iron Man filmi yapmak için attığı adım. “Yani ilk başta düşününce pek mantıklı gelmiyor, ama Robert Downey Jr.’ı seçmek her şeyin başlangıcıydı,” diyor. Zaten Feige da bunu düşünürken gözlüğünü bir daha takıp bakmış olmalı. Çünkü ilk önerdiğimde, “Aman tanrım, bu adam bir aksiyon yıldızı değil!” diye düşündüğünü hayal edebiliyorum. Robert’in üstüne yapıştığı “şanssızlık” etiketinin, tüm evreni nasıl değiştirdiğini henüz çoğu insan görmüyordu. Neyse ki ustalar işlerimizi halletmek konusunda pek bir mahirdir. Zamanla bu risk, tüm MCU’yu var eden en büyük taşlardan biri haline geldi. Düşünsene, Robert olmasaydı şimdi burada oturup bu satırları yazıyor olur muyduk? Belki de bir pizza siparişimizi beklerken onun “Avengers” heykelini eşyalarda barındırmaktan bahsediyor olurduk.

Robert Downey Jr. ve Kevin Feige ikilisi, geçmişte alınan bu cesur kararıyla şimdiki günlerde neler elde edildiğine bakınca, aradaki ilişkiyi görünce insanın içini bir sıcaklık kaplamıyor değil. Uzun lafın kısası, Feige, bu riski almaya cesaret ettiği için kendisini bir şekilde “nöbetçi” gibi hissetti ve Robert problemini çözüme kavuşturdu. Hani derler ya, “ilginç gardırop” olayı… İşte orası da öyle başladı! Jon Favreau ise süper kahraman filmlerinin yanı sıra, aynı kabiliyeti Star Wars için de göstereceğini düşündü ve bu hayal peşinde koşmaya başladı. Demek istediğim, Disney bu yapımcılar konusunda oldukça şanslı bir firma!

MCU, her yeni filmle daha da genişleyerek, kahramanlarından destanlar yazmaya devam ediyor. Eğer bir gün bu evren sona ererse, geçmişe dönüp baktığımızda Downey Jr. ve Iron Man seçimi, kesinlikle evrenin mihenk taşı haline gelmiş olacak. Yani, bir gün çocuklarımıza anlatırken, “Vay be, demek ki şöyle başlamış her şey!” diyerek günümüzün efsanesine nasıl dönüştüğünü hayal edebileceğiz. Şimdi, Marvel Sinematik Evreni’nin başlangıcına giden bu yolculuğu yaparken, tamamen komedi dolu bir zaman diliminde olmak çok keyifli. Bunu başaranların, gerçekten sinema tarihinin en unutulmaz anlarına imza attıkları kesin!