Marvel Sinematik Evreni’nde Görmek İstediğimiz Yeni Karakterler

Avengers: Endgame ile birlikte Marvel Sinematik Evreni’nin koca bir dönemi sona erdi. Hani, en son ne oldu, Thanos’u yendik, yarım evreni geri getirdik, sonra bir gözyaşı döküp “Nasılsın Tony?” demek için bir araya geldik. Şimdi ise yeni bir dönem başlıyor! 7 Mayıs 2021’de Black Widow ile dördüncü aşamaya başlayacağız, ama biz burada durup şöyle bir düşündük: “Yeni karakterler kimler olacak? Acaba Wolverine, Galactus, Dr. Doom gibi efsaneler geri dönecek mi?” İşte bu düşüncelerle, yeni nesil MCU’da görmek istediğimiz karakterleri sıraladık. Hadi gelin, bu karakterlerin ne kadar eğlenceli ve ilginç olabileceğine bir bakalım!

Wolverine: Kısa Boylu, Uzun Tırnaklı Süper Kahraman

Wolverine, Hugh Jackman’ın canlandırdığı en ikonik karakterlerden biri. Adamın tırnakları o kadar uzun ki, manikürcüleri dükkanına çağırmak zorunda kalıyor. Ama şaka bir yana, Wolverine’in geçmişi gerçekten oldukça karanlık ve derin. X-Men ile birlikte MCU’ya katılması, sadece mutantların dünyasını değil, aynı zamanda Avengers ekibini de zenginleştirebilir. Hatta belki de bir gün “Wolverine, Avengers’a katılmak istemiyorum, ben kendi işimi yaparım!” diyecek kadar cesur da olabilir. Ama unutmayalım ki, Wolverine’in vahşi yapısının Disney’e nasıl uyum sağlayacağı büyük bir muamma. Eğer Disney, karşımıza “yeterince” vahşi bir Wolverine çıkarırsa, yeni nesil Logan’ı izlemek büyük bir keyif olacaktır. Yani bir yandan “Yeterince vahşi mi?” diye düşünürken, diğer yandan “Acaba pelerin giymeyecek mi?” diye merak ediyoruz.

Galactus: Koca Bir Gaz Bulutu mu, Yoksa Gerçekten Bir Tehdit mi?

Marvel Sinematik Evreni, Fantastik Dörtlü ve ona bağlı karakterleri bünyesine katınca akla gelen ilk isimlerden biri Galactus. Hani şu, “Kendisi bir gezegen yer, karnı aç kalınca tüm gezegenleri yiyor!” diye tanıdığımız muazzam karakter. Önceki filmlerde Galactus’u kocaman bir gaz bulutu olarak gördük, ama şimdi onu gerçek bir karakter olarak izlemek kesinlikle harika olur. Belki de Galactus, bir gün “Yeter artık, bu gezegenin tadı tuzu yok!” diyecek ve tüm dünya halkını bir araya toplayıp “Yemek yapmayı öğrenin!” diye bağıracak. Böyle bir Galactus’u görmek, MCU’nun kozmik evrenine oldukça renk katacak!

Dr. Doom: Kötülerin Kralı

Dr. Doom, belki de Marvel Evreni içerisindeki en iyi yazılmış kötü adam. Düşünsenize, adamın kendi ülkesi var! Yani, “Benim ülkemde böyle kurallar var!” dediğinde, herkesin “Evet efendim!” diye cevap vermesi gerekiyor. Thanos’u kullanan MCU, önümüzdeki aşamada bizlere Dr. Doom’u tanıtabilir. Enerjiyi emebilen güçleri, stratejik zekası ve tabii ki o korkutucu maskesiyle Victor von Doom, MCU’ya katıldığında ortalığı karıştıracağından şüphe yok. Hatta belki de bir gün “O da ne? Kötü mü oldum?” diye düşünebiliriz. Acaba Doom’un maskesi altında yatan derin duyguları var mı? Kim bilir!

Magneto: Mutantların Babaannesi

İşin içerisinde X-Men olunca, Magneto’yu göz ardı etmek olmaz. Bu adam, mutantların lideri ve bir nevi mutantların babaannesi gibi! Onun politik görüşleri, X-Men ve mutantlar arasında büyük bir çatışmaya yol açabilir. Hani, “Biz mutantları sevmiyoruz!” derken bir bakmışsınız Magneto sahneye çıkmış ve “Bütün mutantlar birleşsin!” diye haykırıyor. Tabii ki Disney, Magneto’yu basit bir kötü adam olarak göstermekten kaçınırsa, bu karakterin derinliği ve karmaşıklığıyla çok daha ilgi çekici hale gelebilir.

Sentry: Marvel’ın Superman’i

MCU’da aşırı güçlendirilmiş karakter sayısı giderek artıyor, ama henüz bir Superman‘e sahip değiliz. İşte burada Sentry devreye giriyor. Bu karakter, Robert Reynolds isimli bir meth bağımlısının bir tesiste içtiği “Golden Sentry Serum” ile bir milyon patlayan güneşin gücüne sahip oluyor. Tabii ki bu güçleri iyilik için kullanmak istese de içindeki kötü taraf olan The Void, her zaman bir tehdit oluşturuyor. Reynolds’un Marvel Sinematik Evreni’ne katılması, Sentry ve The Void arasında büyük bir çatışma yaratabilir. Hani bir gün “Sentry, seninle bir kahve içelim!” dediğimizde, acaba kahvenin yanında çikolata da almalı mıyız?

Annihilus: Ölmez Şeytan

Annihilus, Negative Zone’un hükümdarı ve gerçekten oldukça güçlü bir kötü adam. Bir dönem Marvel Evreni’ni işgal etmeye kalkmış olan Annihilus, kendisi de belirttiği üzere “ölmez” bir karakter. Yani, “Beni öldüremezsiniz, ben buradayım!” diye bağırıyor. Annihilus’un varlığı, Fantastik Dörtlü’nün MCU’ya katılmasıyla birlikte güç dengelerini değiştirebilir. Düşünün ki, bu adam bir gün “Siz mutantlar, buradasınız ama benimle oynayamazsınız!” diye ortaya çıkabilir. Zaten ölümsüz olan bir karakterin, Marvel Evreni’nde nasıl bir etki yaratacağı ise büyük bir merak konusu.

Sonuç olarak, Marvel Sinematik Evreni’nde yeni karakterlerin katılmasıyla birlikte bizleri bekleyen birçok eğlenceli ve ilginç hikaye var. Her ne kadar bazı karakterler kötü gibi görünse de, belki de içlerinde bir parça iyilik barındırıyorlardır. Kim bilir, belki de bu yeni nesil MCU’da tüm karakterler bir araya gelip “İyi, kötü, hangisi daha iyi?” diye tartışacaklar!