Marvel’s Avengers: Beta Sürecinden İzlenimler ve Oyun Deneyimi

Marvel’s Avengers, duyurulduğu günden bu yana oyuncular arasında büyük bir heyecan yarattı. Ancak bu heyecan, zaman zaman düşen beklentilerle birlikte dalgalandı. Ben de birçok oyuncu gibi, oyunun nasıl bir deneyim sunacağını merak ettim. Beta sürecinde edindiğim izlenimler, hem olumlu hem de olumsuz düşüncelerimi şekillendirdi. Oyun, bu süreçte bazı fikirlerimi değiştirecek kadar etkileyici oldu. Şimdi, bu deneyimin detaylarına birlikte göz atalım.

A-Day ve Ms. Marvel’ın doğuşu…

Oyun, ilk tanıtım videosundan itibaren aşina olduğumuz A-Day ile başlıyor; ancak bu sefer hikaye, Kamala Khan’ın gözünden anlatılıyor. Kamala, Avengers hayranı bir genç kızdır ve ünlü süper kahramanlar hakkında bir hikaye yazma yarışmasına katılmıştır. Babasıyla birlikte, San Francisco’daki Avengers etkinliğine katılan Kamala, hayranlıkla takip ettiği kahramanları yakından görme fırsatı bulur. Etkinlik sırasında, Avengers ekibinin sahnede gerçekleştireceği duyuruya tanıklık etmek için VIP balkonunda yerlerini alırlar.

Ancak, Avengers ekibi sahnedeyken San Francisco Köprüsü’nden gelen patlama sesleri, her şeyin seyrini değiştirir. Ekip hemen olay yerine intikal eder, ancak işler planlandığı gibi gitmez. Patlama sonucunda binlerce kişi hayatını kaybeder ve bazı insanlar, bu olay sayesinde farklı süper güçlere sahip olurlar. İşte hikayemizin merkezinde yer alan Kamala Khan da bu olaydan etkilenenlerden biridir.

Patlama sonrasında Avengers ekibi, toplumun gözünde suçlu ilan edilir. Mahkemeler düzenlenir ve Dr. Bruce Banner, “Sizce Avengers ekibi toplum için bir tehdit mi?” sorusuna “Evet” yanıtını verir. Bu durum, Avengers’ın dağılmasına neden olur. İlerleyen zamanla birlikte, AIM (Advanced Idea Mechanics) adlı şirket kontrolü ele alır. AIM’in başında, daha önce Avengers ekibiyle çalışan Dr. George Tarleton ve Dr. Monica Rappaccini bulunmaktadır.

AIM, hızla büyüyerek Tony Stark’ın şirketini ve varlıklarını da bünyesine katar. Ellerindeki ileri teknolojiyle, patlama günü etkilenen insanları (bu kişilere “inhuman” deniyor) bu “sorun”dan arındırabileceklerini iddia ederler. Ancak hikaye ilerledikçe, AIM’in gerçek niyetleri açığa çıkar. Kendi ordusunu kurarak, kontrolü ele geçirmeyi hedefleyen AIM için Avengers’ın olmaması işleri kolaylaştırır.

Yıllar geçtikten sonra, Kamala hâlâ Avengers’a olan umudunu kaybetmemiştir. AIM’in gizli bilgisayarlarına sızmaya çalışarak, onlardan kılpayı kurtulmayı başaran Kamala, evini geride bırakıp uzun bir yolculuğa çıkar. Amacı, Avengers ekibini yeniden bir araya getirmek ve kendisini de bu ekibin bir parçası haline getirmektir.

Ekibi yeniden toplayalım

Hikayenin başlangıcında, oyunun en büyük artısı senaryo modu olarak karşımıza çıkıyor. İkinci artı ise, karakterlerin kendilerinden kaynaklanıyor. Geliştirici ekip, farklı karakterlerle oyunculara çeşitli deneyimler sunmak için özen göstermiş. Her bir karakterin kendine has özelliklerini deneyimlemek oldukça keyifli bir tecrübe sunuyor.

Beta sürecinde, Hulk ve Kamala üzerine yoğunlaştığım için Black Widow’la yeterince vakit geçirememiştim. Ancak oyunda, Black Widow’un etkili bir karakter olduğunu görmek beni şaşırttı. Keza, Thor’u yalnızca giriş kısmında oynamıştım; onunla oynadığımız bölümler de oldukça keyif verici. Kahramanlarımız, yalnızca oynanışlarıyla değil, karakter derinlikleriyle de bekleneni veriyorlar. Bruce, Kamala’ya bir akıl hocası gibi yaklaşırken, Kamala’nın genç ve enerjik tavırları da dikkat çekiyor. Tony Stark, kendine has esprileriyle mizahi bir hava katarken, Thor’un kibirli tavırları da göz dolduruyor.

Bunların yanı sıra boss savaşları da oyunun önemli bir parçasını oluşturuyor. Ancak bu savaşlar hakkında kararsızım. Taskmaster ile olan mücadelemiz, giriş bölümü olduğu için ortalama bir deneyim sunuyordu. Abomination ise erken geldiğinden, tatmin edici bir boss savaşı yaşamadık. Warbot ve Warship, zorlu rakipler olabilir fakat daha karakterli, kendini nefret ettiren veya hırslandıran düşmanlar arıyoruz. Örneğin, Monica ile karşılaşmak, ona haddini bildirmek isteyebileceğiniz bir an olabilirdi. Final kapışması ise, yeterli uzunlukta sunularak oyuncuyu memnun etmeyi başarmış.

Görev bizi bekler

Oyunda, ana senaryoyu takip ettiğimiz görevler dışında her bir kahraman için ikonik görevler zinciri bulunuyor. Bu görev grubu, diğer görevlere kıyasla daha iyi tasarlanmış. Ayrıca müttefiklerimize destek olmak veya kaynak toplamak için yapılan görevler de mevcut. Senaryo sonrası kısım, ağırlıklı olarak AIM ile mücadele etmeye odaklanıyor; bu görevlerin teması, SHIELD ekibine destek verip AIM’in planlarına engel olmaya çalışmak. Ayrıca burada bir dizi zincir görev de mevcut. HARM görevleri ise, dalga dalga düşmanlarla savaşmaktan ibaret, bu nedenle ne derece farklı deneyimler sunduğunu merak ediyorum.

Gelecek dönemlerde görev içeriklerinin nasıl gelişeceğini merakla bekliyorum. Çünkü burada, oyunun en büyük eksiği olarak gördüğüm durum, görevlerin hızlı bir şekilde tekrara düşmesi. Beta sürecinde bu konudaki endişemi dile getirmiştim. Beta sürümünde görev sayısı düşük olduğu için tekrara düşmekten kaçınabiliyor, ancak sonunda o noktaya varıyoruz. Umudum, oyuna eklenecek içeriklerin bu kısır döngüyü kırması.

Oyun için belirtilen bir diğer sorun ise teknik hatalardı. Beta sürecinde, Hulk’ın bir grup AIM robotuyla kapışırken toprağa saplanıp kalan bir robotla karşılaşmam beni hem güldürmüş hem de düşündürmüştü. Çıkış versiyonunda bu sorunların devam etmemesi güzel ancak yine de bazı bölümlerde dikkate değer teknik sıkıntılar mevcut. Göreve girip ilerleyemediğim durumlar ve arayüzün kaybolduğu anlar gibi sorunlarla karşılaştım. Özellikle War Table’a bakarken daha önce tamamladığım bir görevi görünce “hay bin kunduz” dedim. Ayrıca gökyüzünde asılı kalan ağaç dalları da oldukça dikkat çekiciydi.

Bir kısmınız “madem böyle, o not niye öyle?” diye düşünebilir 🙂 Açıklamak gerekirse, ilk gün yamasından sonra bahsettiğim sorunların devam edip etmediğini kontrol etmeye çalıştım; kısmi bir toparlanma mevcut. Bu yeterli mi? Elbette değil. Ancak güncelleme sonrası durumu görmesem, ilk haliyle değerlendirmiş olsam notum çok daha düşük olurdu. Bu durumu belirtmek istedim.

Bir diğer önemli nokta ise, daha önce Destiny ve Division gibi örneklerde gördüğümüz bir durum. İlk anın heyecanıyla Marvel’s Avengers’ı eleştirmek mümkün, ancak zamanla geri dönüp baktığımızda belki de haksızlık ettiğimizi fark edebiliriz (ya da fark etmeyebiliriz, bu konuda örnekler var). Yanlış anlaşılmasın, gelecekte iyi bir oyun haline gelebilir diye oyunun puanını yükseltmiş değilim. Sadece bu tarz oyunları ileride yeniden değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. Belki daha yüksek, belki daha düşük bir puan verebiliriz, bu konuda kesin bir şey söylemek zor. Ancak kesin olan bir şey var; kanaatimizin şekillenmesini belirleyecek olan, oyunun ilerleyiş şekli olacak.

Oyunda eleştirilebilecek bir diğer durum ise, parasallaştırma kısmı. Kozmetik ağırlıklı olsa da, oyuniçi satın alımlar meselesi gündemde kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Ancak olumlu bir yön de var; oyunda toplanacak bol miktarda malzeme mevcut. Bulduğumuz çizgi romanlar, karakter özelliklerine katkı sağlarken, ekipmanlar da aynı şekilde. Topladığımız materyallerle ekipmanlarımızı geliştirebiliyoruz. Prototipler de gemimizde yeni ekipmanlar ve kıyafetler yapmamıza olanak tanıyor. Dolayısıyla, yapımcı ekibin herkesin kendine has bir karakter geliştirebilmesine imkân verecekleri iddiasını destekleyecek bir çeşitlilik mevcut.

Türkiye özelinde bakıldığında, oyun fiyatları artık genel bir sorun haline gelmiş durumda. Dolayısıyla, bu oyunu pahalı olmakla eleştirmek haksızlık olur. Ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim; sonuç olarak, ülkemiz koşullarında hemen alınacak bir oyun değil. Ancak “live service” oyunların genelde ilerleyen dönemlerde değişim göstereceği ve belirli bir eşiği aşacağı da kesin.

Bana göre, hikaye kısmında yeterli bir deneyim sunulurken, multiplayer görevlerde (şimdilik) çabuk tekrara düşen bir oyun deneyimi var. Oynamaya devam edecek miyim? Kesinlikle. Çünkü kahramanlarımız kendilerini oynatmayı başarıyor ve ikonik görevler geldikçe bu oyun yoluna devam edecektir. Ancak bu görevlerin gelip gelmeyeceği, işte asıl mesele!