MCU’da Harcanan Karakterler: Potansiyelin Kaybı ve Komik Durumlar

Marvel Sinematik Evreni, sayısız karakter ve hikaye ile dolup taşıyor, öyle ki bu devasa evrende kaybolup giden pek çok karakter var. Evet, bazıları yalnızca bir filmde birkaç saniyelere hapsolmuşken, bazıları ise neredeyse tam anlamıyla harcanmış gibi görünüyor. Kim bilir, belki de bu karakterlerin bazıları aslında bizlere bir mesaj iletmek istiyordu ama yönetmenler onları görmezden geldi! Şimdi düşünelim, neden bazı karakterler gözden kayboluyor? Acaba yönetmenler bu karakterlerin potansiyelini yeterince fark edemediler mi, yoksa bir planları mı vardı? Belki de bazı karakterler, sırf bizi güldürmek için tam bir fiyasko haline getirildi. Yani, burada dramatik bir kayıptan çok, komik bir durumdan bahsediyoruz!

MCU’nun harcadığı karakterlerin bir listesini hazırlamak oldukça eğlenceli! Tanıdık isimler bir kenara, bazı karakterlere fazladan bir şans verilseydi, belki de evrendeki denge tamamen değişebilirdi. Benim gözümde birkaç karakter var ki bunlar, bize bırakılan birer yarım kalmış not gibi. Yani doğru, kimi zaman evrende hızlı koşan adamı kaybediyoruz, kimi zaman da yeşil devin düşmanlarına bir daha hiç rastlamıyoruz. İşte, MCU’da eksik kalan ve harcanan karakterlere bir göz atacağız.

5-) Hızlı Koşan Maximoff’un… – Quicksilver x2

Wanda ve Pietro kardeşler, MCU evrenine girdiğinde, her ikisinin de mutant olmaması borçlu olduğu Fox anlaşmasının henüz ortada olmamasıydı. Yani, bir anda bu karakterler, hemen kaynağından oldukça yoksun kalmışlardı. İlk Quicksilver’ı görüyoruz, efsane bir hız! Ama ne yazık ki, Pietro, Avengers: Age of Ultron sırasında hüsranla sonuçlanıyor. Daha hikayesi başlamadan, acaba daha ne kadar potansiyel gösterebilirdi? Wanda’nın başına gelen her kötü şey, yine Pietro’yu akıllara getiriyor. Sonuç olarak, iki kez kaybolmuş bir karakterin acıklı hikayesi gibi görünüyor. Öte yandan, Evan Peters’ı yeniden görmek, ama bu kez ‘Ralph Bohner’ adında bir karakterle karşımıza çıkması, Marvel’ın komedi anlayışını da bir kez daha gözler önüne seriyor. İki Quicksilver harcadınız, bu duruma da “Bravo Marvel!” demekten başka elimizden bir şey gelmez!

4-) Nerede Bu Evrenin Rulkları?! – Betty Ross ve Baba Ross (Thaddeus “Thunderbolt” Ross)

MCU, Hulk karakterine adeta bir köşe yazarı gibi yaklaşarak onu harcamaktan geri durmadı. Hulk’un, çizgi roman dünyasındaki yeri çok özel fakat MCU’nun bakışı bunu bir türlü yakalayamadı. Güzelim karakteri, komedi unsurları arasında kayudp gitmesine neden oldular! Kaldı ki, Hulk’un tarihindeki diğer kötü adamlar bile dikkate alınmadı. Örneğin, General Ross ve onun potansiyeli! Bruce’un babası gibi olan bu karakter, bizlere farklı bir hikaye sunabilirdi; hatta bir Red-Hulk dönemine bile geçiş yapabilirdi. Ama gülmeceden başka bir şey bulamadık. Betty de tam olarak aynı durumda, yeşil olan bu adamın peşinde koşmak yerine harika bir karakter olma yolunda ilerlemenin peşine düşmedi. Orası kesin, MCU’da Hulk denilince aklımıza gelen aslında sadece ‘şaka’ yapmak ve bir ‘BOOM!’ ile dünyayı kurtarmak oldu.

3-) Marvel, Mar-Vell, It’s Not Going Very Well – Mar-Vell

Kozmik tarafı tamamen kaybetmeden bir karakterin hakkını vermek her zaman önemlidir. Marvel Sinematik Evreni, işte bu noktada, Mar-Vell karakterini kadın yapma kararı alarak dolaylı yoldan büyük bir potansiyeli kaybetti! Karakterin geçmişi ve sırları, bir sonraki filmde duvara çarpıp yok olmasına neden oldu. Bir yandan Carol Danvers’ı yükseltmek biraz saçmalık olsa da, bu kurgu ile güzelliği tamamen göz ardı ettiler. Sonuç olarak, koca bir tarih ve potansiyele sahip olan Mar-Vell’in hikayesini sadece geçiştirmiş oldular.

2-) Görev Yöneticisi Çok Çabuk Sonlandırıldı – Taskmaster

Kimi karakterler, efsane bir çıkış yapmayı beklerken, Taskmaster gibi bir karakter tam da hayal etmediğimiz gibi kullanıldı. Black Widow filminde, Taskmaster ile yapılan düellolar, sadece boş bir gösteriydi. O kadar kıymetli bir karakter, aniden kayboldu ve biz de sadece kayıpla kaldık. Eh, belki bir gün bu karakteri tekrar görürüz; hatta ona uygun bir senaryo bulabiliriz. Kim bilir, belki de bütün bunların ardında büyük bir plan yatıyordur!

1-) Vizyonsuzluk – Vision

Vision, MCU’nun gözünden kaybolmuş en hüzünlü karakterlerden biri. Onun ilk ortaya çıkışı, bizleri heyecanlandırdı, fakat sonları pek de tatmin edici olmadı. Daha çok Wanda’nın peşinden koşan bir yancı olarak kalması, oldukça acı vericiydi. Sadece “sen benim için varsın” teması üzerine kurulu bir ilişkiden daha fazlası olabilirdi. İki Vision’un diyalogları bile, derin bir anlam taşıyabilirken bu karakterlerin böyle harcanması, gerçekten ne yazık! Belki de her karakterin arka planında farklı hikayeler gizli ve hayata geçmemiş olanları sıralamak için fazladan düşünmemiz gerekecek.

Sonuçta, Marvel Sinematik Evreninde karakterleri harcamak konusu oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Belki ileride, onları yeniden yazmayı başarırlar; ama şu aşamada, mevcut karakterleri doğru bir şekilde değerlendirmek çok daha büyük bir çaba gerektiriyor. Yine de umudumuz var; kim bilir, belki de bu evrene bir gün yeni renkler katararak kaybolmuş karakterleri geri getirebiliriz.