Metal Gear Solid Delta: Snake Eater, gerçekten de bu yıl beni en çok güldüren ve eğlendiren oyunlardan biri oldu, sevgili Oyungezerler. “Metal Gear Solid Delta: Snake Eater’ı Neden Çok Sevdim?” başlıklı yazımda bahsettiğim üzere, bu oyunun her bir detayı beni etkiledi. Hayal gücümde kurduğum maceralara çok şey kattı. İnişli çıkışlı sahnelerde, arka planda dönen müziklerle kendimi adeta bir kahraman gibi hissettim. Hayali kurşunların arasında dans etmek, gizli görevleri tamamlamaya çalışmak ve düşmanlarımı şaşırtmak… Ah, işte bu tam da benim için yapılmış bir oyun!

Şimdi pek çoğunuzun bildiği gibi, asıl heyecan burada bitmiyor. Eğer sizler de benim gibi keyif alıyorsanız, çok oyunculu mod Fox Hunt ile maceranızı daha farklı bir boyuta taşıyabilirsiniz. Bu modda 12 oyuncuya kadar çevrimiçi olarak mücadele edebiliyorsunuz. Yani düşünsenize, ekranın diğer tarafında 12 kişinin daha sizin gibi gizlilik peşinde koştuğunu! Hayatta kalmak için birbirinizle kapışmak, kurbağa yakalamak veya ajansınızı savunmak zorundasınız.

Fox Hunt, iki heyecan verici mod içeriyor: Survival Capture ve Survival Intrude. Survival Capture modunda, ayıptır söylemesi, kurbağa avına çıkıyorsunuz. Evet, yanlış duymadınız! Kurbağalar avlayarak oyunu kazanabilirsiniz. Ama bu öyle kolay bir iş değil; efsanevi Kerotan kurbağaları öyle gözden kayboluyor ki, bulmak için gözünüzü dört açmanız gerekecek. Kurbağaların sayısı azaldıkça çatışmaların yoğunlaşması, gerilimi arttırıyor. Yani öylece köşeye çekilip oturmak yok! Yolu açmak için düşman ajanlarla koyun koyuna çatışmalara girmeniz gerekiyor. Belki de bir kurbağa üzerinden düşmanınızı bulursunuz, bu da ayrı bir strateji değil mi?

Survival Intrude modunda ise işler daha karmaşık hale geliyor. Burada, “ajanların belirlenmiş bölgelerde gizlilik ve hayatta kalma unsurlarını kullanarak ilerlemeleri gereken gizli bir görev” var. Zaman ilerledikçe, haritada ayrılmış bölgeler daralıyor ve bu sırada düşmanlarınızı alt etmek için gizli kalmanız gerekiyor. Gizliliğin ve hayatta kalmanın ne kadar önemli olduğunu burada daha iyi anlıyorsunuz. Kıyametin eşiğinde kıyafetinizi kamufle etmek ve teknolojiyi kullanarak düşmanlarınızı atlatmak için neler yapabilirsiniz, değil mi? Her oyuncu bir “AT-CAMO” kıyafetiyle donatılarak hem mavi denizlere, hem de daldan dala atlayarak hayatta kalma şansı buluyor. Tabii bu kıyafet, arazide kamufle olmaları için anında değişiklik yapmalarını sağlıyor. Bir ajan daha ne istesin ki!

Her iki oyun modu da oldukça ilginç ve kesinlikle oynanmaya değer. Ancak ben, biraz daha ana oyunu tekrar oynamayı tercih ediyorum, müsaadenizle. Çünkü kurbağaları yakalamak, her ne kadar eğlenceli olsa da, bu sahnelerde yeniden kaybolmak ve o nostaljik müzik eşliğinde eski günleri anmak, benim için apayrı bir zevk. Belki de bir gün, sizlerle birlikte kurbağa veya ajan avına çıkarım, kim bilir? Şimdilik ise gizli ajansımın heyecanına dalmanın keyfini yaşıyorum.