Michael Keaton’ın Vulture ile Geri Dönüşü: Kötü Adam Olmanın Sanatı

Çizgi romanlara pek meraklı olmayan Michael Keaton, bir zamanlar Batman rolüyle hepimizin kalbini kazanmış bir aktör. Hani “Çizgi romanlardan anlamıyorum” dediğinde belki de sadece canının sıkıldığını düşünmüşüzdür. Ama düşünün, bir adam var; çizgi roman karakterlerinin hayatına bu denli entegre olmuş ve hala bu karakterlerin evrenlerinde dönerken nasıl da rahat bir şekilde “Ben anlamıyorum” diyebiliyor! Sanırım Hollywood’da her şey para ve şöhretin yollarında “ben anlamıyorum” demek, bir tür stil. Bekleyin, tüm bunlar bir tarafa; Michael Keaton, yarasa kostümünü tekrar giyecek! Hani şu gri tüyleriyle işlenmiş karizmatik kostüm. Malum, bu kostüm Batman’in hayatı boyunca edindiği sıfatların en önemlilerinden biri.

Keaton’ın bir sıfata daha döneceğine dair haberler de var. Bir zamanlar Vulture karakteri olarak karşımıza çıkan Keaton, ilerleyen süreçte tekrar bu karaktere bürünecek. Üzerinde bir yıpranma olacağını düşünmüyorum, belki bir kaç vücutlaşma çalışması yapılabilir, ama esasen karakterinin altında yatan o eğlenceli kötülüğü tekrar canlandırmak için ter dökecek. Zaten Jimmy Kimmel Live programına katıldığında, bu karakterin nasıl bir şey olduğunu eğlenceli bir dille anlatması da tesadüf değil. Kim bilir, belki de Michael Keaton, zor zamanlarında kendisine “Bütün hayatım Vulture gibi olmamalı” diye telkinlerde bulunmuştur.

Şimdi, izleyiciler olarak, gelen Fragman’dan ne beklemeliyiz? Elimizde Vulture’ın gelmelerinin bir işareti var; ama Keaton bu karakterin nasıl bir şey olduğunu “Keyifli” olarak nitelendiriyor. Keyifli? Yani, “ben bir kötü adamım ama bunu yaparken resmen eğleniyorum” demek istemiş olabilir. Tabii ki kim yalan söyleyebilir ki? Kötü adam olmak da bir sanat; belki de Keaton, Vulture’ı o kadar iyi oynayacak ki, sonunda izleyiciler “Acaba kötülerin yanında mı olalım?” diye düşünmeye başlayacaklar! Bu, izleyici psikolojisini bozacak bir durum, değil mi?

Fragmanda gördüğümüz kadarıyla, Vulture karakteri kesinlikle geri dönüyor. Keaton’ın röportajında verdiği yeni sahneler hakkında ki bilgilerde, bizi biraz daha merakta bırakıyor. Yani, *”Aman Tanrım, Michael Keaton’ın hayat verdiği Vulture geliyor!”* diye haykıracak kadar heyecanlanmış olabilirim. Kısa bir süre içinde, yeni projelerinin kapıları aralanıyor olabilir. Tabii ki Hollywood’da durduk yere büyük davetler ve sürprizler yaşandığını biliyoruz. Bu durumda bize düşen, koltuğumuza yaslanıp patlayıcı bir eğlence beklemek olacak.

Ayrıca, Keaton’ın superhero karakterleri üzerindeki etkisi ve bu karakterler aracılığıyla yaratmayı amaçladığı derinlik, bizi yine gülümsetiyor. Onun dönmesi demek, aslında geçmişin ve günümüzün harmanlandığı bir karmaşanın da işareti. Belki de halihazırda kahramanlar dünyasında neler döndüğüne daha eğlenceli bir şekilde göz atmamızı sağlayacak. Böylece, film çıkar çıkmaz, Vulture’a “Beni unuttun mu?” diye bu sefer Michael Keaton soracak olabilir! Orası ayrı bir mesele.

Bir şey kesin; Michael Keaton’ı izlemek, yine bizi yiyecek olan popkültür dalgasında sörf yapmaya davet ediyor. Yani, bu kadar spekülasyona rağmen onun Vulture’ı yeniden canlandırması, kesinlikle merakla bekleniyor. İster “Çizgi romanlardan anlamıyorum” desin, isterse *”Kendimi aşikâre eğlenirken buluyorum”*, bu adam, pek çok kötü karakter oyuncusuna örnek teşkil ediyor! Yoksa sizce de, biraz fazla keyifli değil mi?