Microsoft’un Activision Blizzard’ı satın almak için yaptığı girişim, oyun dünyasının gündeminin merkezi haline gelmiş durumda. O kadar ki, bu mesele üzerinde dönen dedikodular, bazen insanın kafasını karıştıracak kadar karmaşık bir hal alabiliyor. Rekabet kurumlarının bu anlaşmayı inceleme süreci bitmeden ne olacağı belirsizliğini koruyor. Vay halimize! Yani, bu komedi filmi daha sürecek gibi görünüyor. Ve tam bu sırada, Microsoft’un Sony ve Nintendo’ya 10 yıl boyunca Call of Duty’nin bu platformlarda yer alacağına dair enteresan bir teklif sunması, insanların aklında daha fazla soru işareti yaratmış olabilir. İyi ya da kötü, bu durumun satın alım sürecini etkileyip etkilemeyeceği ise henüz bir muamma. Düşünün ki, “Yeter ki Call of Duty’yi oynayalım, gerisi bizlere göre!” diyen bir dünya var!

PC tarafında ise Valve’ın bu konu hakkında pek bir derdi yok gibi. Gabe Newell, Kotaku’ya verdiği röportajda durumu adeta “Yahu, biz ne dersek demiştik, Microsoft da tam tersini yapmıyor ya, bizde sorun yok!” havasında aktarıyor. Hani o kadar rahatlar ki, “Microsoft, Call of Duty’yi Steam’de satmaya devam etsin, biz onlara güveniriz” demeye getiriyor. Tabii ki de, elbette bu güvenin karşılıklı olduğunu düşünmek lazım; yoksa birinin diğerine tuzak kurma ihtimali var mı? Gerçi Gabe Newell durumu öyle güzel özetliyor ki, “Bize Call of Duty ile ilgili bir taahhüt sundular ama zaten biz kendi işimizi yapıyoruz, onlar da bizimle çalışmayı seviyor” gibi bir yaklaşım içerisinde. Burada önemli bir detay var; Newell herhangi bir ortağı belirli bir platformda oyun satmaya zorlama fikrinin absürt olduğunu düşünmekte. Gerçekten de, oyun dünyası bu kadar serbest ve endeksin belirsiz olduğu bir ortamda, “Sadece ben varım!” diyen bir platformdan bahsetmek, komik bir fıkrayı andırıyor.

Gabe Newell’ın açıklamalarının altını çizen bazı noktalar var. Mesela, Microsoft’un Call of Duty’nin mümkün olduğunca çok cihazda ve platformda satılması için gerekli motivasyona sahip olduğu fikri. Gerçekten de, bu fikri bir kenara koyarsak, dünya genelinde bu kadar çok oyuncu varken, bu dev şirket neden sadece kendi platformlarına sıkışıp kalsın ki? Bu durumda, diğer platformların ve onların temsilcilerinin de Newell’ın bakış açısını benimsemesi mümkün mü? Yoksa herkes kendi oyununu oynamayı mı tercih edecek? En son JavaScript güncellemeleriyle kafamız karışmasın, değil mi? İşin özü, Microsoft’un bu anlaşmayı tamamlaması, sadece oyun hayranları için değil, tüm platformlar için yeni bir sayfa açabilir. Yani, “Eğlencenin tadını çıkarın, bu oyunlar bir şekilde oynanacak” demek mümkün.

Sonuçta, Activision Blizzard anlaşmasının sonunda ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Ama şunu söylemekte fayda var; her şey yolunda giderse ve bu büyük birleşme gerçekleşirse, bu konuda “abartılı” yorum yapmak yerine gerçek verilere, oyunun ruhuna ve tabii ki oyuncu topluluğuna döneriz. Oyunda olduğu gibi gerçek hayatta da, belirsizlik ve komedi bir arada. Şimdi, herkesin bu durumdan en azından biraz keyif alması en büyük dileğimiz! Kim bilir, belki de bu anlaşma sonunda bir video oyunu senaryosunun başlangıcına dönüşür, bizlerde kahkahalarımızı patlatırız.