Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

3 dakika okunma süresi

4

Microsoft’ta Filistin Protestosu: Çalışanlardan Cesur Sesler

Microsoft çalışanları, bazılarına göre sadece kod yazmakla uğraşmıyor; haykırmak isteyince de cesurca protesto ediyorlar!

admin

3 saat önce

Microsoft’ta Filistin Protestosu: Çalışanlardan Cesur Sesler

Microsoft’un eski ve yeni çalışanları dün sabah saatlerinde stüdyonun East Campus Plaza bölümünde büyük bir proteste imza attılar. Sadece birkaç kişi değil, gürültü koparan bir kalabalık vardı! Alanın adını böyle bir protesto sırasında “Şehit Edilen Filistinli Çocuklar Meydanı” olarak değiştirdiler ki o an orada bulunanlar bu durumu bir şaka gibi değerlendirebilir ama bu gerçekten ciddi bir meseleyi simgeliyor. Eylemciler “No Azure for Apartheid” adıyla anılıyorlar. Adeta kafeterya tartışması gibi, grupların içerisine Microsoft’ta çalışanların da karıştığı bir sefer oluşmuş durumda. Yani işin içinde hem iş hem de dünya meseleleri var!

Bu grup, Microsoft’un İsrail ordusuyla iş yaptığını söyleyerek işlerini protesto ediyor. Eğer iş yerinde bu kadar ciddi konular tartışılıyorsa, ne yapalım, belki de bir toplantıda kurumsal sosyal sorumluluk üzerine sohbet açıldığında “Nasıl olsa Microsoft’ta şaka yapıyoruz, bu da bir şakadır” göndermesi yapmak pek de hoş karşılanmaz! Protestocular Microsoft’u, İsrail’in ayrımcı politikalarına destek vermekle itham ediyor ve bu durumu oldukça cesurca dile getiriyorlar. “Eylem yapacağız, sesimizi duyuracağız” diye bağırırken, dışarıda yağmur yağıyordu ama içeri girdiklerinde “Yağmur da bizimle” diyecek kadar optimist olduklarına kuşku yok!

Microsoft’un bu iddialara henüz yanıt vermemiş olması biraz ilginç olsa da, grubun bulguları o kadar ikna edici ki, sanırsınız ki bir film senaryosu yazılıyor. Protestoculara göre, Israel ordusu Microsoft’un teknolojilerini kullanarak Gazze ve Batı Şeria’daki milyonlarca telefon görüşmesini ve mesajı tek bir potada toplayarak adeta dijital bir celal olmaya başlamış. Kafalarda dönmeye başlayan başka bir soru var: “Peki bu durum bizi neden ilgilendiriyor?” Bilmiyorum ama belki çalışanlar bir gün ofiste “Dijital devrim” notları arasında bu konuları konuşmaktan vazgeçmezler!

Son olarak, grubun üyesi ve Microsoft çalışanı olan Nisreen Jaradat’ın sözlerini paylaşmak istiyorum. Jaradat, öldürülen Al Jazeera gazetecisi Anas Al-Sharifin’in son mesajına atıfta bulunarak şu ifadeleri kullanıyor: “Microsoft, İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırımda dijital silah üreticisi olarak suç ortağı olmuştur. Biz Microsoft çalışanları olarak emeğimizin bir saniyesini bile bu soykırıma harcatmayacağız.” O da ne demek istiyor, biliyor musunuz? Yani çalışanlar, işlerini yaparken vicdanlarını arka planda bırakamayacakları bir konuyla yüzleşiyorlar. Bu durumda, “çalışan güvenliği” denilen kavramın yazılı olduğu bir etiket asmak gerekecek gibi duruyor. Ancak etik ve teknoloji dünyasında, ince bir denge kurmak zorundayız!

Unutmayalım ki protesto etmek, bazen sadece sesimizi duyurmakla kalmaz, aynı zamanda büyük değişimlerin de başlangıcı olabilir. Eğer yarın ofiste “Neden bu kadar tartışıyoruz?” diye sorarsanız, belki de cevap, bir yüzleşme ve ön yargıların kırılmasıdır. Microsoft, bu konularda sessiz kalmak yerine, çalışanlarının sesine kulak verebilir. Kim bilir, belki de bu protesto çok daha geniş bir kitleye ulaşmayı başarıp, evrensel bir farkındalık yaratır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?