Milenyum Döneminin Tarihi Değiştiren Oyunları
Milenyum dönemi oyunları, tarih yazdı! Kim bilir, belki de bir gün kahramanlarımız uzaya gidecek... Ya da sadece pizza siparişi verecek!
10 saat önce

Tarihi Değiştiren Oyunlar: Milenyum Dönemi
Tarihi Değiştiren Oyunlar yazı dizimize devam ediyoruz. Bu sefer milenyum dönemine, yani 2000’li yıllara odaklanıyoruz. O dönem, oyun dünyasında bazen “Aman Tanrım! Bu ne?” dedirten, bazen de “Bu oyunu oynarken neler yapıyorum ben?” dedirten birçok önemli serinin ilk oyunlarının çıktığı bir dönemdi. İşte o dönemin efsaneleri!
- Metal Gear Solid (1998): Hideo Kojima’nın oyun dünyasına bomba gibi düştüğü andı. Oyun, gizlenme mekanikleriyle o kadar devrim yarattı ki, gizlenmeyi bir sanat haline getiren Kojima, oyuncuları adeta birer James Bond’a dönüştürdü. O gün bugündür, gizli görevler için her oyuncu bir kutunun arkasına saklanmayı öğrendi. Oyun içindeki sinematik anlar ise o kadar etkileyiciydi ki, “Acaba bu bir oyun mu yoksa yeni bir film mi?” diye sorgulatan sahnelerle doluydu.
- Half-Life (1998): FPS (İlk Şahıs Nişancı) türündeki oyunlar, Gordon Freeman’la tanışmadan önce basit “vur, kır, geç” mantığıyla ilerliyordu. Ancak Half-Life, hikaye anlatımı konusunda devrim yaratarak, oyuncuları bir bilim kurgu filminde gibi hissettirdi. Oyun o kadar etkileyiciydi ki, oyuncular “Neden Alien’larla savaşıyoruz? Yani, bu adam aslında bir bilim adamı, neden uzaylılarla ilgileniyor?” diye düşünmeden edemediler.
- Baldur’s Gate (1998): Rol yapma oyunları (RYO) tarihine damgasını vuran bu oyun, Dungeons and Dragons evreninde geçiyordu. Oyun, oyuncuları zengin bir hikaye ve derin karakter gelişimiyle buluşturdu. BioWare, “Biz buradayız!” diyerek türün yeniden doğuşunu sağladı. Sonrasında ise RYO dünyası, Baldur’s Gate ile birlikte adeta bir patlama yaşadı. Herkesin aklında şu soru vardı: “Baldur’s Gate mi, yoksa kendim mi daha çok RPG oynadım?”
- StarCraft (1998): Oyun, Güney Kore’de öyle bir popülerlik kazandı ki, insanların StarCraft maçlarını izlemek için saatlerce bilgisayar başında oturduğu günler yaşandı. Oyun, sadece bir strateji oyunu değil, eSpor dünyasının temellerini atan bir başyapıttı. Zaten kimse unutmaz, o zamanların en iyi takımı kimdi? Kafamızda hala “O takım kazandı, bu takım kaybetti” anları var. StarCraft, adeta bir ulusal spor haline geldi!
- The Sims (2000): Hayat simülasyonu oynamak, 2000 yılında insanların aklında ne kadar eğlenceli bir fikir olarak belirdi! Oyun, birçok insanın “Benim de bir simim olmalı!” diye düşündüğü bir dönemi başlattı. O kadar popüler oldu ki, bilgisayar oyunlarıyla uzaktan yakından alakası olmayanlar bile “Kendi hayatını yönet” fikrine kapıldılar. “Bu kadar basit bir oyun mu? Hadi canım!” dedirten bir deneyimdi.
- Counter-Strike (2000): Bir modun nasıl bir devrime yol açabileceğinin kanıtıydı. Oyun, çıkış yaptığı zaman “Sadece bir mod mu? Hayır! Bu bir efsane!” dedirtti. Hızlı refleksler ve strateji gerektiren bu oyun, günümüzdeki birçok popüler oyunun temellerini attı. “Bak, bu oyunda takım arkadaşlarımın başlarına neler geldi!” demeden edemeyen bir nesil yetişti.
- RuneScape (2001): Tarayıcı tabanlı MMORPG’nin öncüsü olarak bilinen RuneScape, o yıllarda internetin neler yapabileceğini gösterdi. O oyun, “Bir tarayıcıda oyun mu oynanır?” diyenlere inat, adeta bir oyun dünyası sundu. “Beni bu oyuna bağlayan şey neydi?” sorusuyla baş başa kalan birçok oyuncu oldu. Üstelik free-to-play modeliyle, oyun dünyasına yeni bir soluk getirdi!
- Bejeweled (2001): “Sadece mücevherleri patlatmak mı? Ciddisin değil mi?” dedirten bir oyun. Oyun, bağımlılık yapma konusunda zirveye yerleşerek “Casual gamer” kitlesini oluşturdu. Oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamadan, “Bir daha bir bölüm daha, bir daha bir bölüm daha!” diye kendinizi kaybettiğiniz anlar yaşattı. Oyun, Candy Crush ve Farmville gibi devlerin atası oldu!
- GTA 3 (2001): “Açık dünya aksiyon oyunlarının kralı!” demek abartı olmaz. Oyun, o günlerde “Böyle bir şehir yok, bu nasıl mümkün?” dedirten bir prodüksiyon kalitesine sahipti. Oyuncular, “Ben bu şehirde ne yapabilirim? Hırsızlık mı? Yavaş yavaş yürümek mi? Ya da sadece arabayla gezmek mi?” diye düşünmeden edemedi. GTA 3, gerçekten de oyun dünyasının çehresini değiştiren bir yapım oldu!
Sonuç olarak, milenyum dönemi oyun dünyasında devrim yaratan bu yapımlar, günümüz oyunlarının temel taşlarını oluşturdu. Hala bu oyunları oynarken geçmişe dönüş yaparak, “Nasıldı o günler?” diye düşünmeden edemiyoruz. Oyun dünyası, her zaman gelişmeye ve bizi şaşırtmaya devam edecek!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?