Miyazaki Souls Oyunlarını Ico’ya Borçlu Olduğumuzu Söylüyor

Hidetaka Miyazaki, oyun dünyasında öyle bir iz bırakmış ki, bu adam sanırım oyun yapmayı bırakıp, bir gülmece ustası olsa daha çok para kazanır. Evet, doğru duydunuz! Bu adam, Souls serisinin yaratıcısı. Ama biliyor musunuz ki, bu yola çıkarken Ico adlı bir PS2 oyununu oynaması gerekiyormuş? 20 yıl önceki bu olay, bugün tüm oyun sektörünü etkileyen bir domino etkisi yaratmış! Hayal edin, eğer o arkadaşının evinde o oyunu oynamasaydı, belki de şu anda karşımızda sadece bir “Yasar Usta” gibi bir adam olarak duracaktı. Evet, o kadar ekstrem!

Miyazaki röportajında şöyle diyor: “Arkadaşımın evinde Ico’yu oynamamış olsaydım, video oyun sektörüne girmemiş olurdum.” Ne kadar dramatik, değil mi? Bunu duyan biri, “Herhangi bir oyun hayatımı değiştirebilir!” diye bağırmak isteyebilir. Çok doğru! Çünkü bazı oyunlar, hani derler ya, insanın ruhuna dokunan türden. Açıkçası, Miyazaki’nin hayatında Ico’nun yerini anladığımızda, aslında ruhların ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Ico, 20 yıl önce Japonya’da yayınlandığında belki de sıradan bir oyun olarak görülüyordu, ancak bugün ruh dünyamızda bir devrim yaratan bir başyapıt!

Team Ico’nun bir sonraki oyunu olan Shadow of the Colossus, sinir krizi geçirten zorlukları ve etkileyici hikayesiyle hâlâ pek çok oyuncunun kalbinde taht kurmuş durumda. Miyazaki, üniversiteden mezun olduğunda bir işte çalışmaya başlamıştı ve sonra oyunlardan uzak kalmıştı. Ne var ki, şanslı bir arkadaş, ona Ico’yu oynamasını önerdi. Evet, şans faktörü bazen bir insanın hayatında bambaşka bir kapıyı açabiliyor. Oyun başladı, onun için “hayal bile edemeyeceğim kadar güzel bir deneyim” olduğunu düşündü ve iş yerini bırakıp FromSoftware için çalışmaya başladı. Hadi ama, böyle bir cesaret herkese nasip olmaz! Kısaca, Ico ona “hayat senin, oyun oyna!” dedi.

Miyazaki, “Bir oyun hayatımı değiştirdi derken abartmıyorum, bu oyun Ico’ydu ve bu bir Ueda oyunuydu” derken tam yerinde bir tespit yapmış. O yüzden Ueda, oyun dünyasının bir başka efsanası! Peki, bu durumda gelecekte biri çıkıp “Dark Souls hayatımı değiştirdi” derse sürpriz değil. İşin gerçeği, Miyazaki de Ueda gibi oyun dünyasında yaşayan en büyük efsanelerden birisi haline geldi. O yüzden, oyun oynamak sadece eğlence değil, bazen hayatınızı değiştirecek büyülü bir kapı! İşte bu yüzden, geleneksel yaşam kalıplarının dışına çıkmaktan korkmamalıyız. Ne dersiniz, belki de bir gün bizlerden biri, bir arkadaşının evinde bir oyunu oynayıp hayatı boyunca sürecek büyük bir yolculuğa çıkacak!