Moria: Yüzüklerin Efendisi’nden İlham Alan Efsanevi Roguelike Oyun
Moria’da goblinlerle sohbet edin, cücelerinizi kaybedin ve Yüzüklerin Efendisi'nde kaybolmuş gibi hissedin! Dikkat, borular acıtır!
2 saat önce

Moria, aynı zamanda The Dungeons of Moria olarak bilinir, Tolkien’in muazzam eserlerinden biri olan Yüzüklerin Efendisi’nden esinlenen tarihi bir roguelike oyundur. Oyun dünyası söz konusu olduğunda, Moria’nın yeri özeldir; çünkü Hack ve Larn ile birlikte, ilk roguelike oyunlardan biri olmasıyla tanınır. Düşünün ki, bir yer altı dünyasında kaybolmuşsunuz, orada rengarenk yaratıklar ve hazine dolu koridorlar arasında yol alıyorsunuz. Peki ya daha da iyi yanı? Moria, içerdiği şehir bölümüyle de roguelike dünyasında bir ilki başarmıştır! Oynarken hissettiğiniz adrenaline bir de heves katmak için kendinize “Beni buradan kimse çıkaramaz, ben buranın kralıyım!” diye bağırsanız hiç fena olmaz, değil mi?
Moria’nın önemi sadece bağımsız bir oyun olmasından değil, aynı zamanda Angband gibi birçok başka klasik oyun için temel olmasından kaynaklanır. Düşünsenize, Moria olmasaydı, belki de Diablo gibi efsane bir oyun hiç ortaya çıkmayacaktı! Diablo’nun yaratıcılarından David Brevik, 2006 yılında yaptığı bir röportajda, “O zamanlar üniversitede hasta halde olduğum ASCII oyunu Moria ve onun yoldaşı Angband’ı oynuyordum. İşte o an, hayatımın en büyük projesine dair kafamda bazı ilham ışıkları belirmeye başladı!” diyerek, bu oyunun onun kariyerindeki kritik rolünü vurguladı. Düşündüğünüzde, bir ASCII oyunu nasıl bu kadar derin bir fikrin temelini oluşturabilir ki? Her neyse ki, Brevik’in zihin yolculuğu, bize Diablo gibi bir oyunu kazandırdı ve oyun dünyasını baştan aşağıya değiştirdi.
Şimdi gelelim oyunun yaratıcısına; Robert Alan Koeneke. Bu muhteşem insan, Moria’nın arkasındaki dahi zihin olarak tanınır ve ne yazık ki 64 yaşında hayata gözlerini yumdu. Oyun dünyası onunla oldukça büyük bir kayıp yaşadı. Bu durum beni oldukça etkiledi çünkü Moria ve Angband, benim çocukluğumda voleybol sahasında boşluğumu dolduracak kadar eğlenceli zamanlarımı oluşturdu. Şahsî olarak, bazen Moria’nın derinliklerinde kaybolduğumda, kendimi bir hazine avcısı gibi hayal ediyordum. Şimdi hatırladıkça bir gülümseme oluşuyor yüzümde, ama Koeneke’nin kaybının üstesinden nasıl geleceğiz, işte orası muamma!
Öyleyse, Moria’nın tarihi ve önemi hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, bu efsanevi oyunu denemek için Umoria web sitesine giderek oyunu indirebilir ve o heyecan verici karanlık dünyasına adım atabilirsiniz. Kesinlikle tavsiye ediyorum; kendinizi o dünyada kaybetmek eğlenceli bir deneyim olacak, ama unutmayın: Dikkatli olun, zırnık bir yeri lokum, diğer yanı elma lokması olan yaratıklar sizin iştahınızı kabartabilir!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?