Bir insanın hayatı boyunca yaşadığı kayıplar, bazen o kadar derin oluyor ki, içindeki boşluğu doldurmak için kaybettiğimiz şeylerin geride bıraktığı anılara sıkı sıkıya sarılmak zorundayız. Ancak bu oyun, “My Little Puppy”, kaybettiklerimizin ardında bıraktığı hüzünlü izleri silmekten çok, onlarla tekrar kavuşma umudunu doğurmayı hedefliyor. Gökkuşağı Köprüsü’nden geçerek Köpek Cenneti’ne ulaşan Bong-gu, cennetteki tatlı köpek dostlarıyla buluşmak için yola koyuluyor. Haliyle, yolculuk sırasında karşılaştığı bambaşka karakterlerle, çeşitli duygusal öyküleri ve unutulmaz anıları yakalarken, oyuncular da bu duygusal derinliğin bir parçası haline geliyor.

Oyun ilerledikçe, Bong-gu’nun başından geçen komik ve hüzünlü maceralarla dolup taşıyor. Oyuncular, Bong-gu’nun gözünden, karla kaplı dağlar, sıcak çöl ortamları ve sakin denizler gibi çeşitli mekanları keşfederken; her bir arkadaşının hayat hikayesinden de dersler çıkarıyorlar. Bir çölün gölgesinde kaybolmuş bir köpeğin, güneşin altında nasıl yürüdüğünü veya karla kaplı dağlarda kaybolmuş bir diğer dostunun anlam dolu bakışlarını düşünün. Her biri, oyun bitiminde içimizi biraz daha ısıtacak güzel ama bir o kadar da komik anekdotlarla dolu.

My Little Puppy, dil desteğiyle de büyüyor; toplamda 15 farklı dilde oyuncuları bekliyor. Türkçe, Korece, İngilizce, Japonca gibi dillere ek olarak, Brezilya Portekizcesi ve Tayca gibi dillerde de oyun deneyimini sunuyor. Bu çok dillilik, herkesi kapsarken, kanepede sade bir dille oturan köpek dostlarımızı anlamamızı sağlıyor. Hem büyüklerin hem de çocukların kalbinde yer edinmeyi başaran bu yapım, 18 Kasım’a kadar Steam’da %20 indirimle bulunuyor. Sonuçta, köpeklerimizi kaybetmemek için ‘sadece’ ciddi oyunlar oynamak zorunda değiliz; onun eğlenceli bir yolculuğunu da yapabiliriz.

Bunu düşünürken, Dreamotion’un CEO’su Junyoung Lee’nin bu proje için duyduğu tutku da oldukça dikkat çekici. Lee, bu oyunun arkasında yatan hikayeyi “Bong-gu’nun benim sahiplendiğim ve çok sevdiğim bir Welsh Corgi olduğunu biliyor muydunuz? Üç harika yıl birlikte geçirdik, sonrasında onu kaybettim. Oyun, benim gibi köpeklerine duyduğu sevgiyi ve anılarını yaşatan insanlarla olan bağımı güçlendirmek için tasarlandı” diyerek özetliyor. Bu, kaybettiğimiz sevimli dostlarımız için bir nevi terapi olurken, bir o kadar da eğlenceli bir yolculuğa çıkmamızı sağlıyor.

Sonuç olarak, My Little Puppy, sevgi ve kayıpla dolu bir hikaye sunmanın yanı sıra, baştan sona komik ve macera dolu anekdotlarla dolu bir dünya yaratarak bizi bekliyor. Oyun boyunca, sadece duygusal anlar değil, aynı zamanda gözlerimizi dolduracak kıvrak zekalı şakalar da ortaya çıkmakta. Hazır olun! Çünkü Bong-gu’nun yürekten geçen yolculuğu, her birimizi sevgiyle anmamızı sağlayacak.