Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

3 dakika okunma süresi

4

Neil Druckmann: Yapay Zeka ve Oyun Hikayelerinin Geleceği

Neil Druckmann, yapay zekanın oyun hikayelerini nasıl ele geçireceğini anlatıyor. Belki bir gün, yapay zeka da 'benim adım Neil' der!

admin

6 saat önce

Neil Druckmann: Yapay Zeka ve Oyun Hikayelerinin Geleceği

Naughty Dog’un en gözde ismi Neil Druckmann, yapay zeka teknolojisinin içerik üretiminde nasıl bir devrim yaratacağını düşünüyor. Ancak elbette bu durumun beraberinde getirebileceği sorunları göz ardı etmemek gerektiğinin altını çiziyor. Yani, cesur bir yeni dünya belki de bir parça kaos getirebilir. Druckmann, önümüzdeki 10 yıl içinde hikâye anlatımı ile teknolojinin birleşiminin nasıl değişeceğine dair hayallerini paylaşıyor. Artık teknikte ustalaşmayan kişilerin bile akıllarındaki yaratıcı fikirleri hayata geçirebileceği günlerin hayalini kuruyoruz! Düşünsenize, annem şimdi video oyunu yapabiliyor, ne de olsa telefonundaki resim uygulamasıyla “grafik sanatı”da yapıyor!

“En yeni teknolojilerle geleneksel hikaye anlatımının heyecan verici birlikteliği, bizi sadece gerçekçiliğe ulaşmakla kalmayıp, aynı zamanda son derece stilize görsellerden ultra gerçekçi olanlara kadar geniş bir yelpazeye itiyor.” diyor Druckmann. Bu çok güzel! Ama tabii ki yapay zeka da bu süreçte unutulmamalı. Öyle bir dünya düşünün ki, ister fantastik, ister korku ya da komedi, her türde hikaye artık yapay zeka tarafından eran edilebilecek.

Druckmann, bu teknolojinin oyun geliştirme sürecine büyük katkılar sağlayacağına inanıyor. Ancak, bir noktada “AI’nin çözmemiz gereken bazı etik sorunları var” demekten kendini alamıyor. Yani yapay zeka ile yaratılan içerikler, bir yere kadar harika olsa da bazı insanları biraz tedirgin ediyor. Belki de yapay zekanın bir gün daha fazla intihar eden karakter yaratma ihtiyacını karşılamaktan daha iyi nitelikte işlere imza atması gerekecek, kim bilir? Neyse ki yapay zeka sadece etik sorunları değil, hatırlatıcı bir zaman yolculuğu olarak da kullanılabilir!

Druckmann, burada güzel bir örnek vermiş: “Jak and Daxter’ı elle anime ederken, Uncharted’da hareket yakalama teknolojisine geçtik ve hikaye anlatımımız bariz biçimde gelişti.” Çocukken Jak and Daxter’ı oynarken, bu muhteşem dünyaya gözlerimizi dikip saatlerimizi harcadığımızı düşününce, el çizimi grafikleri “eskide kalan bir şey” olarak nitlemesi bana şaşırtıcı geldi. Jak and Daxter gibi bir titan, hâlâ göz alıcı renkleri ve iyiliksever ruhu ile akıllarımızda yer ediyorken, motion capture teknolojisi “artık BYE BYE el yapımı” demek bana biraz abartılı geliyor!

Oyun dünyasında, eski ile yeninin bir arada bulunabileceği, belki de “galakta” aynı zamanda yer alabileceği günlerden bahsediyoruz! İnsanlar pamuk şeker gibi tatlı hatıralarını neden geride bırakmak zorunda kalsın ki? O yüzden, belki devam serileri çıkıp, eski ve yeni teknolojilerin ayrılmaz bir ikili haline gelebileceği bir döneme giriyoruz. Oyun dünyası, her daim yeni ve eski deneyimleri harmanlamaya açık olmalı, değil mi?

Sonuç olarak, Neil Druckmann’ın yazdığı yeni oyun hikayeleri yapay zekanın yardımıyla hayat bulacak, ancak geçmişin de özelleşmiş grafiklerini göz ardı etmemek gerek. Sonuçta, zekice bir hikaye anlatımı ile etkileyici grafiklerin buluşması, hem eski hem de yeni nesil oyuncuları ekran başına kilitleyecek. Ekran başında kahve içip geçmişi anarken, yeni nesil yapımcıların oyun dünyasında devrim yaratma çabalarını heyecanla izlemek gerek! Ha, bu arada, annem hala oyun yapıyor, bir gün onun yapımında AI ile çalışan bir öğe olursa hiç şaşırmam.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?