Neşe ve Gülden Karaböcek: Aile Skandalının Hikayesi

Neşe ve Gülden Karaböcek: Aile Bağları mı, Skandal mı?

Merhaba dostlar! Bugün, Türk müziğinin efsane sesi Neşe Karaböcek ile kız kardeşi Gülden Karaböcek arasında geçen, yıllardır magazin gündemini meşgul eden ve hâlâ dargınlıkla devam eden o çarpıcı olayı ele alacağız. Bu iki kardeşin hikayesini anlatırken, biraz da mizah katmak şart!

Karakterler Sahnede: Neşe, Gülden ve Atilla

• Neşe Karaböcek: Neşecan Göktürk olarak doğmuş, 1 Nisan 1947’de İstanbul’da dünyaya gelmiş. Yani, tam da 1 Nisan şakası gibi bir doğum günü! Beş yaşında sahneye adım atmış ve dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından “Karaböcek” soyadını almış. Düşünün, çocuk yaşta sahnelerde şarkı söylerken, soyadı da “Karaböcek” olunca sahnede bir böcek gibi dans etmek zorunda kalmış!
• Gülden Karaböcek: Neşe’nin küçük kız kardeşi. Genç yaşta müzik kariyerine atılmak istemiş ama ablası Neşe’nin gölgesinde kalmaktan pek memnun değil. Bir gün “Kardeşim, ben de sahneye çıkacağım!” demiş ama Neşe, “Önce bir kedi gibi miyavlamayı öğren!” demiştir muhtemelen. Ablalık koruması mı, kıskançlık mı? Bilmiyoruz ama sahneye çıkmak isteyen bir Gülden var!
• Atilla Alpsakarya: Neşe Karaböcek’in 1964 yılında evlendiği ilk eşi ve dönemin güçlü yapımcılarından biri. Yani, tam bir iş adamı. Herkesin evde dertleştiği bir akşam, “Neşe, bir plak yapalım!” demiş ve o günden sonra evlilikleri sahne şovuna dönmüş. “Eşler arası iş bölümü” dedikleri bu olsa gerek!

Mutlu Başlangıç, Gizli Çatlaklar

Neşe ve Atilla çifti, 1964’te evlenince herkes onlara imrenerek bakıyormuş. “Ne güzel çift!” dedikleri sırada, perde arkasında Gülden’in müzik dünyasında parlamak istemesi ve Neşe tarafından engellenmeye çalışılması, büyük bir çatlağın habercisiymiş. Neşe, “Kız kardeşim sahneye çıkamaz, daha kediler bile dans etmeyi öğrenmedi!” demiştir herhalde. Ablalık korumacılığı mı, yoksa kıskançlık mı? Veya belki de her ikisi de! Her ne olursa olsun, bu ailenin dinamikleri hiç de komik değildi.

Şok İtiraf: Enişteci İhanet

Herhangi bir uyarı olmadan büyük bir skandal patlak vermiş! Neşe, eşi Atilla’nın kız kardeşi Gülden ile gizli bir ilişki yaşadığını öğrenince ne yapacağını şaşırmış. Hatta bazı kaynaklar, o dönemde Gülden’in sadece 16 yaşında olduğunu iddia ediyor. Yani, tam ergenlik döneminde, “Bir düet yapalım!” derken, işin başka bir boyuta kaydığını fark etmiş.

Bu olay, Neşe’nin dünyasını başına yıktı ve yıllarca sürecek küslüğün kapılarını araladı. “Ablamın gölgesinde kalmaktan bıktım, şimdi de eniştem beni bırakıyor!” demiştir belki de Gülden. Tüm bunlar yaşanırken, magazin sayfaları “Aile içi skandal!” diye çığlık atıyordu.

Boşanma ve Zorlu Pazarlık

Yaşanan ihanetten sonra Neşe Karaböcek, boşanma masasına oturduğunda, velayet ve mal paylaşımı için ağır şartlarla karşılaştı. Eski eşi Atilla, oğulları Alper’in velayeti karşılığında Neşe’den plak şirketi, araba ve yeni albüm sözü talep etti. Yani, bir nevi “Ya ben ya da tüm servetin!” türünde bir pazarlık olmuş. Neşe’nin “Hem beni kardeşimle aldat, hem de servetimi iste!” diyerek o dönemin en çarpıcı boşanma pazarlığını anlattığını düşünmek, oldukça komik!

Affetmeyen Kadın: Yıllar Geçse de Küslük Sürüyor

Yarım asrı aşkın süredir hem eski eşi hem de kız kardeşi için gönlünde bir tek kırık nota kalmış: “Affetmedim.” Neşe Karaböcek, son kitabında “Olayı küçük bir yerden anlattım ama hâlâ onu affetmedim.” diyerek o ağır ihanete dair duygusal sınırlarını koruduğunu açıkladı. Yani, tıpkı bir saksafon gibi, bir nota kaybolsa da melodisi hâlâ sürüyor!

Düşünceler

• Aile Bağlarının Kırılganlığı: En yakınlarımızın bile ihanet edebileceğini gösteren bir maganda hikâyesi. Aile bağları, bazen bir ip gibi, bazen de bir tel gibi kopabiliyor!
• Kadın Dayanışması mı? Yoksa Rekabet mi?: Sahnede birlikte parlayabilecek iki güçlü ses, aile içi rekabetin acı sonuçlarıyla yüzleşti. İki kız kardeş, en büyük rakip oldu!
• Magazin Tarihinin Unutulmazları: Yıllarca konuşulan ve hâlâ yeni nesillere aktarılan dramatik bir skandal olarak hafızalara kazındı. “Aman Allah’ım, bu ailede neler oluyor?” dedirten bir hikaye!

Sevgili dostlar, bazen en güçlü sesler bile aile skandalları karşısında sessiz kalmak zorunda kalabiliyor. Neşe-Gülden Karaböcek olayı, Türk müzik tarihinin en trajik aile ihanetlerinden biri olarak hâlâ konuşuluyor. Bu hikâyeden ne ders çıkardınız? Yorumlarda buluşalım, ama dikkatli olun, belki de aile içinde başka bir skandal patlak vermek üzeredir!