Nintendo ve Sony’nin Kayıp Ortaklığı: Efsanevi Konsolun Hikayesi
Nintendo ve Sony'nin kayıp ortaklığı, efsanevi konsol hikayesini komik bir dille anlatıyor. Oyun dünyası, dramadan daha fazlası!
6 saat önce

Nintendo ve Sony’nin Kayıp Ortaklığı: Bir Konsolun Efsanevi Hikayesi
1992 yılına gittiğimizde, konsol dünyası kartuşların egemenliğinde dans ediyordu. O dönemde, Nintendo tüm çocukların gözdesiydi. Ama ne yazık ki, Nintendo’nun oyun dünyasındaki bu hakimiyeti, bir gün Sony’nin “Merhaba, ben de buradayım!” demesiyle sarsılacaktı. Konsol dünyasında, Nintendo ve Sony’nin arasındaki bu ortaklık, bir kahve dükkanında iki eski dostun oturup, “Neden birlikte bir şey yapmıyoruz?” demesiyle başlamıştı. Ama işte, bu dostluk, bir iki yanlış anlaşılmanın ardından sona erdi ve ortada iki ayrı yol kaldı: Nintendo 64 ve PlayStation!
İlk başta, Nintendo ve Sony, CD tabanlı bir konsol geliştirmek için kolları sıvamışlardı. “Düşünsene,” demişlerdi, “artık kartuşları bir kenara bırakıp, oyunları CD ile oynayacağız!” Ama ne yazık ki, bu rüya kısa sürdü. Ortaklık dağılınca, Nintendo, kartuşlu konsol üretmeye geri dönerken, Sony, PlayStation ile konsol dünyasını sarsarak kendi yolunu buldu. O günden sonra oyun dünyası asla aynı olmadı.
İşte tüm bu olayların ardından, günümüze dönersek, Nintendo’nun bu unutulmaz hikayesinin bir parçası açık artırmaya çıktı. Ve bu parça, tam 360.000 dolar (yaklaşık 2.2 milyon TL) gibi bir fiyata alıcı buldu. Peki, bu neyin nesi? Bu, Nintendo ve Sony’nin ortaklaşa geliştirdiği, ama kaybolmuş sayılan bir prototip. Yani, aslında bu konsol, birkaç yanlış anlaşılmanın kurbanı oldu ve şimdi de koleksiyoncuların gözdesi haline geldi.
Bu özel prototipi satın alan kişi, Pets.com’un eski sahibi olan Greg McLemore. McLemore, sıradan bir koleksiyoner değil; aynı zamanda Arcade Museum isimli bir oyun müzesinin de sahibi. Hayır, bu müze, sıradan bir müze değil! İçinde 800’den fazla jetonla çalışan arcade makinesi var. Yani, McLemore, hem geçmişin hatıralarını yaşatıyor hem de cebini dolduruyor. Şimdi bu müze, dünyadaki tek Nintendo PlayStation prototipine de ev sahipliği yapacak. McLemore, bu durumu “Müze için şahsi bir tutku” olarak tanımladı. Yani, bu işten sadece maddi kazanç değil, aynı zamanda bir nevi duygusal bir yatırım da var!
Aslında, bu Nintendo PlayStation konsolu, 200 adet üretildiği söylenen prototiplerden yalnızca bir tanesi. Hatta, birçok prototip ya kaybolmuş ya da kırılmış. Yani, bu konsol, dünya üzerinde işleyen tek prototip olarak kayıtlara geçecek. Biraz komik değil mi? Yıllar sonra, iki büyük firmanın arasında geçen bu olayların sonunda, sadece biri ayakta kalıyor. Hem de sadece bir tane!
Ve işin en eğlenceli kısmı, bu Nintendo PlayStation’ın sadece oyun oynamakla kalmayıp müzik CD’lerini de çalabilmesi! Yani, bu konsol, hem Super Mario’yu oynatır hem de 90’ların en sevilen pop şarkılarını çalarak nostalji yapar. Hayal edin, Mario’yu geçerken arka planda Spice Girls çalıyor! Bu, belki de oyun dünyasının en eğlenceli kombinasyonu!
Sonuç olarak, bu hikaye, oyun dünyasının ne kadar eğlenceli ve karmaşık olabileceğini gösteriyor. İki dev firmanın ortaklık kurup sonra yollarını ayırması, bir bakıma dostça bir ayrılık gibi görünse de, sonuçları her zaman beklenildiği gibi olmuyor. Ve şimdi, bir konsol, tam 360.000 dolar gibi bir fiyata satılarak, tarihe adını yazdırıyor. Belki de bu, gelecekteki oyun tarihçilerinin “Neden bu konsol bu kadar pahalı?” diye sorduğu bir sorunun cevabı olacak!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?