Nintendo’nun Mükemmelliyetçiliği: Tears of the Kingdom’ın Başarısının Arkasındaki Sır
Nintendo'nun mükemmel tutkusu, Tears of the Kingdom'ı süperstar yaptı! Gelin bu başarılı sırları keşfedelim, ama çiğneme gibi mükemmeliyetçi olmayalım!
7 saat önce

Serinin yapımcısı Eiji Aonuma, The Washington Post’a verdiği röportajda, “The Legend of Zelda: Tears of the Kingdom”ın neredeyse tamamlanmış olmasına rağmen bir yıldan fazla bir süre ertelendiğini duyurdu. Aslında bu erteleme, Nintendo’nun bu oyun projesine ne kadar önem verdiğinin de bir göstergesi. Düşünsene, oyun biter gibi oldu ama “Hayır, bir dur bakalım! Geliştirici arkadaşlar, kafayı yedik! Biraz daha hata temizleyelim!” dercesine ertelendi. Herkes biliyor ki, bu işin en tatlı kısmı hataları temizlemek olduğu için bu erteleme sürecinde Nintendo’nun nasıl bir psikolojik savaş yürüttüğünü tahmin edebiliyorum. Belki de bu erteleme, Japonya’daki çay seremonileri kadar titiz bir özenle yapıldı. Oyunların mükemmel olması, kayısı mumunu yakmak gibi biraz riskli bir durum; patlayabilir ama patlaması da iyi olur!
Nintendo’nun bu kararına bakınca, PC platformunda çıkan bazı büyük oyunların son zamanlarda ne kadar hatalarla dolu olduğu aklımıza geliyor. Yani, Nintendo ne yapıyor? “Biz bu hataları bırakırız, ama sadece bu oyunu %100 Nintendo standartlarına uygun hale getirelim” diyor. Belki de bu mükemmelliyetçilik, aynı bir şefin pizza hamurunu yoğurması kadar önemli. Tüm bu süreçlerin sonucunda, “Tears of the Kingdom”, tüm dünyadan övgüler almayı başardı ve şu an Metacritic ve OpenCritic’te yılın en yüksek puan ortalamasına sahip olan oyun. Bu, resmen “O kadar uzattık, şimdi dünya çapında alkış almanın keyfini çıkaralım!” demek gibi bir şey!
Zelda serisi ise tarihi boyunca 1986 yılından bugüne kadar tam 130 milyonun üzerinde bir satış hacmine ulaştı. Bu sayı gerçekten büyüleyici; neredeyse tüm Japonya nüfusunu oyun oynamaya ikna etmeyi başarmışlar! Ancak sadece “The Legend of Zelda: Tears of the Kingdom” bile yalnızca üç gün içerisinde 10 milyon satış rakamını devirmişti. Böyle hızlı satışlar yapmak, sanki bir süpermarket indirim günü gibi! “Gel, şimdi al, sonra düşünürsün!” durumu. Ama gerçekten de bir şeyler satın almak isteyen bu kadar insan, bu oyunun sıcağı sıcağına verdiği tadın ne kadar lezzetli olduğunu biliyor olmalı. Zaten bu başarının ardında yatan en büyük sebep, Nintendo’nun meseleye sadece bir oyun değil, büyük bir eğlence ve deneyim olarak yaklaşmasıdır. Bu bakış açısı sayesinde oyunseverler, sadece oynayacak bir oyun değil, aynı zamanda içinde kaybolacakları bir evren buluyorlar.
Sonuç olarak, Nintendo’nun mükemmelliyetçilik anlayışı ve oyunlarının kalitesi, uzun ve zorlu bir geliştirme sürecini sonuna kadar parlatıp pırıl pırıl hale getiriyor. Bu, “Zelda” severler için tam bir ziyafet; bir kurabiye dükkanına gittiğinizde, “Hangisini alsam?” diye düşünmek gibi bir şey. Elbette, bu sadece bir oyun değil; aynı zamanda zevk ve harika bir deneyim sunan bir yolculuk. Ve bu yolculukta, Nintendo’nun hep hataları temizleme arzusu, biz oyuncular için her zaman yeni kapılar açmaya devam edecek.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?