Online Oyunlarda Taciz: Bir Komedi Draması

Hepimiz biliyoruz ki online oyun dünyası, bazen dostlukların filizlendiği, bazen de kavgaların patlak verdiği bir arena. Ama sonuçta, çoğu zaman burada kimse kimseyi tanımadığı için, klavyenin arkasında bir “süper kahraman” gibi hissediyoruz. Ne de olsa, kimse gerçek hayatta karşımıza çıkıp “Seninle bir daha asla takım olmam!” diye bağırmaz, değil mi? Ancak, yapılan bir araştırma, bu sanal evrende yaşananların pek de masum olmadığını ortaya koyuyor. Gerçekten de, ne kadar çok “noob” varsa, o kadar çok taciz var!

Anti-Defamation League (ADL) bünyesindeki Teknoloji ve Toplum Merkezi, 1000 online oyuncu ile yaptığı bir araştırmada, oyuncuların yaşadığı deneyimleri mercek altına aldı. Ve sonuçlar? Birçok kişi, “Sadece oyun oynamak istiyorum, neden beni rahatsız ediyorsun?” diye haykırıyor!

• World of Warcraft ve Minecraft gibi masum görünen oyunlarda bile, oyuncuların %59 ve %55’i olumlu deneyimler yaşadıklarını söylese de, işin gerçeği Dota 2, Counter-Strike ve League of Legends gibi oyunlarda %75’ten fazlası en az bir kez tacizle karşılaşmış.
• Oyuncuların %74’ü, “Ben mi? Tacize uğradım mı? Hayır, ben sadece çok yetenekliyim!” diyerek, aslında yaşadıkları rahatsızlıkları göz ardı ediyorlar.
• Katılımcıların %65’i, fiziksel tehdit, stalklama ve süregelen taciz gibi daha ciddi sorunlarla karşılaştıklarını belirtiyor. Yani, “Kahretsin, bu sadece bir oyun değil, bir gerilim filmi!”
• Özellikle kadın oyuncular arasında, cinsiyetleri yüzünden tacize uğradığını söyleyenlerin oranı %38. Yani, “Kız olmanın dezavantajı, sadece oyun oynamak değil, aynı zamanda klavye ninja’larına karşı da savaşmak!”

ADL’nin araştırmasına göre, tacize uğrayan oyuncuların %23’ü daha az sosyal olmaya başladığını, %15’i ise kendisini izole hissettiğini belirtmiş. Yani, “Kimseyle oynamak istemiyorum, ben yalnız bir kurtum!” düşüncesi yaygınlaşıyor. Hatta bazı oyuncular, gördükleri muameleyle başa çıkamayıp %10’u depresif davranışlar sergilemeye başlamış. Kısacası, “Bu oyun beni mahvetti!” diyenlerin sayısı giderek artıyor.

Peki, bu durumda ne yapmalıyız? Katılımcıların %12’si taciz ile ilgili oyun firmasıyla irtibata geçmişken, %5’i de polise haber vermiş. Yani, “Taciz edici bir oyuncu ile karşılaştım, hemen polise haber veriyorum!” demek, sanırım en son çare. Belki de bir yapımcı, “Bu oyun gerçek bir hayat dersi!” diyerek yeni bir oyun çıkarabilir.

ADL CEO’su Jonathan Greenblatt, online nefretin insanlara gerçek zararlar verdiğini ve bu durumun etkilerinin oyun sonrasında da devam ettiğini belirtiyor. “Sektör liderleri ve kanun koyucular, bu konuda daha verimli adımlar atmalı!” diyor. Yani, artık oyunun sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda bir mücadele alanı olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.

Sonuç olarak, online oyun dünyasında yaşanan bu rahatsız edici olaylar, aslında bir komedi draması gibi. Oyuncular, “Ben sadece oyun oynamak istiyorum!” derken, karşılarındaki “Taktiksel olarak seni alt edeceğim!” diyen bir düşman buluyor. Sizce bu oran gerçeği ne kadar yansıtıyor? Online oyunlarda başınıza bu tür rahatsız edici olaylar geldi mi? Eğer gelmediyse, belki de henüz doğru oyunu bulamadınız!