Owlcat Games ve Pathfinder: Wrath of the Righteous

Owlcat Games ve Pathfinder Serüveni

Owlcat Games, Pathfinder masaüstü rol yapma sistemine dayanan ilk izometrik CRPG olan Pathfinder: Kingmaker‘ı Kickstarter ile hayata geçirmişti. Ancak, ilk ürün piyasaya çıktığında oyuncular arasında pek de sevinç çığlıkları yükselmedi. Hani derler ya, “Nasılsın?” diye sorulduğunda, “Kötü, ama daha kötüden iyi!” diyorsanız, işte bu oyun tam olarak o ruh halindeydi.

İlk İzlenimler

Oyunun zorluğu o kadar dengesizdi ki, bazen kendinizi bir ormanda kaybolmuş, bir diğerinde ise süper kahraman gibi hissedebiliyordunuz. Hatalar mı? Vahşi doğada kaybolmuş bir çocuk gibi her köşede bir hata bulmak mümkündü. Mekaniksel olarak rahatsız edici detaylar da cabası. Oyun başında sürekli yeni hotfix’lerle karşılaşmak, sanki bir gün bugünden kurtulamayacakmışım hissi yaratıyordu. Tam 4-5 GB büyüklüğünde yamalarla boğuşmak, oyunu oynamaktan çok spor yapıyormuşum gibi hissettiriyordu!

Öneri mi, İtiraf mı?

O yüzden, ilk incelememde “Bu kadar gömdükten sonra oyunu öneriyor muyum? Evet, ama hemen değil!” demiştim. Yani, “Yahu önce hataları düzeltsinler, sonra bakarız!” dedim. Hatta, o sırada aklımdan geçen tek şey “Bir daha beni kandıramazsınız!” olmuştu. Ama ne oldu? Owlcat, toparlanma konusunda adeta bir süper kahraman gibi ortaya çıktı. Hataların büyük kısmını düzelttiler, eleştirileri dikkate alarak yeniliklere gittiler ve herkese oyunun Enhanced Edition versiyonunu ücretsiz sundular. Bu, “İkinci şanslar her zaman vardır!” mesajını verir gibi bir şeydi.

Wrath of the Righteous’a Dönüş

İşte bu yüzden, Pathfinder: Kingmaker’ın devamı olan Wrath of the Righteous için Kickstarter kampanyası başlattıklarında, hedefe ulaşmaları bir gün bile sürmedi! Yani, bir kahve molası kadar kısa bir sürede hedefi geçtiler. Aslında, Owlcat’in bu oyunu yapmak için yeterli parası vardı ama “Neden olmasın, biraz daha para toplayalım ve daha fazla oyuncunun dikkatini çekelim!” diyerek yola çıktılar. Kendilerine koydukları 300,000$ hedefini neredeyse 900,000$’a çıkardılar. Bir bakıma bu, “Bir çiçekle bahar gelmez, ama çok çiçekle bahar gelir!” felsefesinin bir örneği.

Yeni Oyun, Yeni Maceralar!

Yeni oyunun içeriği de oldukça heyecan verici görünüyor. Birbirinden farklı altı Mythic yol ile karakterimizi güçlendireceğiz. Yani, “Hangi yolu seçsem?” derken, sanki bir fast food menüsü seçiyormuşuz gibi hissedeceğiz. “İblis Lordları, Abyss falan da olacak!” cümlesi ise tam bir “Oyun mu, korku filmi mi?” karışımı. Seçtiğimiz yol, hikayeyi birbirinden farklı yönlere götürecek ve dünyayı değiştirecek. Yani, bir bakıma “Bugün dünyayı kurtaralım!” diyen bir süper kahraman olacağız.

Sonuç Olarak

Dediğim gibi, ilk oyunu zamanında fena gömmüş olsam da, Wrath of the Righteous için gerçekten heyecanlıyım. Steam sayfası açılır açılmaz da istek listeme eklerim zaten. Sonuç olarak, bazen iyi bir şeye ulaşmak için çile çekmek gerekebiliyor. Ama merak etmeyin, bu yolculukta Owlcat, çiçekler açtıracak gibi görünüyor. Şimdi hep birlikte “Yeniden denemek için sabırsızlanıyorum!” diyelim!