Oyun Dünyasında Absürt Çatışmalar: Drug Dealer Simulator ve Schedule I Arasındaki Davalı Gerginlik

Günümüzde oyun dünyası, tıpkı bir sinema filmi gibi, her an ilginç bir gelişmeyle karşımıza çıkıyor. Ancak şu aralar piyasayı meslektaşlarından ziyade, kendine has yöntemleriyle adeta bir “savaş arenası” haline getirip ortalığı velveleye veren yapımlar var. Özellikle, bu ilginç oyunlardan biri olan Drug Dealer Simulator’ın etrafında dönen olaylar, bir komedi filmine konu olabilecek kadar absürt. Anlık gelişmeler, adeta bir sitcom senaryosu gibi. Bu aralar piyasayı en çok etkileyen şeylerden biri ise, Distribution Company Movie Games SA’nın, rakibi Schedule I’a karşı kapı dışarı edici bir dava açma planları! Tabii ki bu durum, birçok oyuncunun aklında soru işaretlerine yol açtı.

Oyun dünyası bazen oldukça kafa karıştırıcı bir hale gelebiliyor. Movie Games, Schedule I isimli yeni oyununun, kendi oyunlarından biri olan Drug Dealer Simulator’a ait olan telif haklarını ihlal ettiğini iddia ediyor. Bu durum, adeta kedi ile fare oyunu gibi, iki rakip arasında bir bölgesel savaş havası yaratmış durumda. Ama gel gör ki, henüz ortada resmi bir dava yokken, oyuncuların sosyal medya üzerinde gösterdiği tepkiler oldukça fazla. Yani düşünsene, ortada bir dava yok ama oyuncular son derece öfkeli! İlgili anlaşmazlık, bu oyuncular için saatler süren kriz anlarına yol açtı. Hâl böyle olunca, forumlarda ve Steam incelemelerinde kaynar bir atmosfer oluştu!

Hangi Oyun İyi, Hangisi Kötü?

Hâlâ ne olacağına dair kesin bir bilgi yokken, zaman zaman Steam’deki kullanıcı yorumlarına bakmak, durumu kavramak adına faydalı olabilir. Mesela, son 30 gün içinde Schedule I oyununun aldığı 1.000’den fazla incelemenin yalnızca yüzde 17’sinin olumlu olduğu bilgisi, oyuncuların görüşlerini yansıtan korkutucu bir istatistik. Bu durumda, şöyle düşünmek belki de mantıklı olacaktır: Savaşlar genelde kazanılır ama yorumları almak, her zaman çok da kolay olmayabilir!

Özellikle son yapılan yorumlarda, oyuncuların Movie Games’in bu tavrına gösterdiği tepkiler dikkat çekiyor. “Neden? Neden? Hem de neden?” diye soran birçok oyuncu, adeta bir grup maganda gibi ortalığı karıştırıyor. Görünüşe göre, bu durumda “Savaşta ve aşkta her şey mubahtır” prensibi geçerliliğini yitirmiş gibi görünüyor. Bir oyun konusunda er meydanı kurmak, hele ki tahammül sınırlarını zorlamak, fazlasıyla komik bir manzara yaratabilir. Oyun severler, bu durumu “Neden benden daha iyi bir oyun yapamadı?!” gibi sorularla açıklamaya çalışıyorlar. Şimdi düşünün, biri diğerinin kapısını çalarak “Senin oyununa dava açıyordum ama öncelikle lütfen benimkini oynamayı bırakma!” dese ne olurdu? Sanırım herkes için eğlenceli bir durumda kalırdık!

Sonuç olarak, oyun evreni, yalnızca harika maceralar sunmaktan öte, bazen de böyle gülünç olaylarla karşımıza çıkabiliyor. Umut ediyoruz ki yakında bu davalar işin eğlencesine dönüşür ve her iki taraf da gülüp geçebilir. Ama şunu unutmamak gerekir ki, oyunlar birer eğlence kaynağıdır, bu tür çatışmalar yerine daha eğlenceli ve yaratıcı uğraşların peşinden koşmak her zaman daha akıllıca olur. İnanın, yaratıcılık bir yerinde gizli olmadıkça, oyun dünyasında daha fazla “şekil”a ihtiyaç var!