Oyun Dünyasında İşten Çıkarma: Gönüllü Çıkış mı Yoksa Zorunlu Görev mi?
Oyun dünyasında işten çıkmanın iki yolu var: Gönüllü çıkış mı, yoksa zorunlu görev mi? Hangisi daha eğlenceli, gel birlikte keşfedelim!
2 gün önce
Oyun sektöründe “işten çıkarma” haberleri o kadar sıradan hale geldi ki, sanki bu olaylar yeni bir oyun modunun parçasıymış gibi algılanıyor. Her hafta sosyal medyada, siyah zemin üzerine beyaz yazılarla yapılan açıklamalara göz atarken, sanki bir cinayet romanı okuyormuş gibi hissetmiyor muyuz? “Bu ne kadar zor bir karar” denir, ama bir yandan stüdyoların yanlış kararları yüzünden birçok geliştirici işsiz kalıyor. İşin ironisi, işten çıkarılma haberi paylaşıldığında genellikle bir “hüzün” havası var. Ama bir de düşünün; bu “zor karar”ları alan yöneticiler için kimin üzüldüğünü ve hangi oyun projelerinin zamansız hayata veda ettiğini! İşte burada komedi devreye giriyor.
Ülkemizin en büyük oyun stüdyolarından biri olan Ubisoft’un başı dertte. En son yaptıkları, işten çıkarma değil adeta bir “vücutsuz canlı” uygulaması gibi. Gönüllü çıkış programı, sanki “Kendin çıkmadan önce biraz çikolata al!” kampanyasına benziyor. “Bu geçişi sorumlu bir şekilde desteklemek için, gönüllü bir kariyer geçiş programı başlattık” derken, kimin hangi “kariyer geçişinden” geçtiği belirsiz. Belli ki, Massive Entertainment stüdyosu, hani şu The Division 2, Star Wars Outlaws ve Avatar: Frontiers of Pandora gibi projeleri yöneten stüdyo. Ama içten içe kaynayan bir baş ağrısı var sanki! “Bu projelere daha fazla odaklanacağız” diyorlar ama kalan çalışanlar çıkarken ardında “Ben de kimin odak noktasında kalacağım?” düşüncesiyle yola çıkıyor.

Bu durumda, geliştiriciler, işten çıkarma kelimesini duyduklarında duygusal bir an yaşamaktansa, gürültülü kahkahalar atmayı tercih etse daha iyi olur. Çünkü ne de olsa oyun dünyasında yalnızca belirli kişilerin yaşadığı bu “işten çıkarma” olayları, birçok bakımdan eğlenceli bir hale dönüşebiliyor. Çalışanların, işten ayrılma sürecinde “finansal ve kariyer desteği” alacaklarını düşünmeleri önemli. Ancak bu desteklerin, doğru kişilere ulaşmasına adına gerekli aklın ve yönlendirmenin hazır olup olmadığı hala sorgulanıyor. Oyun dünyasında kim gerçekten kazanıyor? Geliştiriciler mi, yoksa stüdyo sahipleri mi? Herkes şansını deniyor ama son tahlilde birileri kalp kırıklığına uğruyor.
- Ubisoft’un tutumu, oyuncular arasında sıkça konuşulan bir konuydu. “Hangi oyun projesine daha çok odaklanacaklar?” sorusu, büyük bir gizem.
- Massive Entertainment’ın yönetimi, motivasyon kaynağı olarak “gönüllü” kelimesini kullanıyor. Gerçekten gönüllü mü? Yoksa “Ya çıkarsınız ya da ortada kalırsınız!” mı demek istiyorlar?
- Bu durumdan en çok etkilenenler arasında geliştiriciler var; çoğu zaman işten çıkarılanlar, yeni bir iş bulma çabasına düşerken kahkahalarla bu süreci geçirmeye çalışıyorlar.
Sonuç olarak, Ubisoft’un işten çıkarma haberlerine verdiği bu tepki, sadece kendi içindeki sorunları gizlemekle kalmıyor. Aynı zamanda oyun dünyası için bir komedi draması yaratıyor. Gelecek oyun projelerinin ne olacağı konusunda belirsizlik hâlâ sürüyor, bu da “işten çıkarma” haberlerinin ardında gizli olan trajediyi daha da eğlenceli kılıyor. Oyun dünyası, son baskınında farklı bir yüze bürünmeye hazırlanıyor. Ama unutmayın; evlerimizde oturup tartışırken, işini kaybedenlerin arasında gerçek kahramanlar var!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?