Yıllar içinde birçok oyun, geliştiricilerin projelerine olan ilgilerini kaybetmesi veya bir şekilde yasaklanması nedeniyle ortadan kayboldu. “Stop Killing Games” hareketi, tam da bu noktada oyun severlerin derdine deva olmaya çalışıyor. Mert’in “Stop Killing Games Nedir?” yazısını okumadıysanız, hemen açıp bir göz atmalısınız; çünkü açıkçası videolu yorumu izlemekten çok daha eğlenceli ve bilgilendirici. Hayal edin, bir gün büyük bir özlemle hatırlayacağınız bir oyun var, ama bir sabah kalktığınızda o oyunun sadece bir hayal olduğunu öğreniyorsunuz. Aniden her şeye neden dur deniyor? İşte bu, oyun dünyasında en çok tartışılan soru işaretlerinden biri.

Oyunları satın alıp, en baştan sona kadar emek verip oynadıktan sonra bir gün tamamen silinip gitmeleri, sadece geliştiricilerin kalbini kırmıyor. Aynı zamanda oyun severlerin de gözyaşlarına neden oluyor. Ah bu kalp kırıklıkları, bazen bir film izlerken yaşanan trajedilere benziyor, öyle değil mi? Yıllarca harcanan emek ve hüsran, belki de sadece bir firmanın kar alım politikalarının kurbanı olmakla tanımlanabilir. Şaka gibi!

Son zamanlarda gündeme damgasını vuran “John Wick Hex” ile ilgili üzgün bir haber var. Bu oyun, bir süre sonra tüm platformlardan kaldırılacağını duyurdu. Hatta duyuruda “17 Temmuz 2025’ten itibaren John Wick Hex artık evdeki dijital kütüphanenizden erişebileceğiniz bir eser olarak kalabilecek; fakat yeni alımlar imkansız olacak” diyor. Yani, bu durumu bir hatıra gibi düşünebiliriz. Ama bunun altında yatan nedenler hakkında fazla bilgimiz yok; eğlenceli lisans anlaşmazlıkları ya da kim bilir belki de kötü kalpli bir yapımcı? Şaka şaka, yapımcılar genelde kötü kalpli olmuyor, ama bazen işlerin neden bu kadar karmaşık hale geldiğini anlamakta güçlük çekiyoruz.

Eğer “John Wick Hex” oynamadıysanız ama oynamak gibi bir hayaliniz varsa, şunu unutmayın: Yalnızca 2 gününüz kaldı! Elinizi çabuk tutun, yoksa paranın buruşturulup atıldığı o korkunç durumu yaşamamak için acele etmelisiniz. Geliştiricilerin kucakladığı bu pişmanlık kum havuzunda kaybolmak, oyunseverlerin kalbini çıkarmak için birebir. Oyunların tarihimizin önemli bir parçası olduğunu unutmamak gerek! Oynamak ya da oynamamak, işte bütün mesele bu!

Elbette oyun dünyası, kendi içinde eğlenceli ama bir o kadar da dramatik bir hikaye barındırıyor. İşte bu noktada, “Stop Killing Games” hareketinin önemi bir kez daha karşımıza çıkıyor. Bu tema, yalnızca kaybolan oyunlarla ilgili değil; aynı zamanda oyun dünyasında vitrine koyduğumuz tüm eserler için kritik bir konu. Eğer bir oyun, kendisinin geleceğini bile soyut bir hazin gibi görüyorsa, o zaman biz oyun severlerin de bu mücadeleye dahil olması gerekiyor. Kısacası, “Oyunları korumak”, bir görev haline gelmelidir!