Son zamanlarda oyun fiyatlarına gelen zamlar, ülkemizde neredeyse gündelik hayatın bir parçası haline geldi. Hatta bu konu, o kadar sıradanlaştı ki, bir zamanlar sadece fügüratif anlamda “zammın kralı” dediğimiz türde olayları konuşuyorduk. Ama şimdi ne yazık ki, bu, bir mizah unsuru olmaktan çıkıp, acıda bir gerçek haline geldi. Ülkemizdeki oyunseverlerin cüzdanları için durum içler acısı! Gittikçe artan fiyatlar, adeta oyun oynama tutkusunu “yağmurda yürüyen bir çocuğun elindeki dondurma” gibi eritmeyi hedefliyor. Ama merak etmeyin, dondurma eriyebilir ama içindeki mutluluk asla!
Artık sadece ülkemize özgü bir problem değil, dünya genelinde de oyun fiyatlarının artışı gözlemleniyor. Örneğin; son yıllarda, yeni nesil konsolların çıkışıyla birlikte büyük oyun stüdyoları AAA oyunlarını 70$ seviyesine çıkardı. Bu da bir nevi oyun dünyasında “zammın yeni sözleşmesi” gibi oldu! Bazı stüdyolar yerel fiyatlandırmalarda güncellemeler yaparken, bazılarıysa dünyada tek bir fiyat politikası benimsemekte ısrarcı. Hangisi daha mantıklı, tartışılır. Ama görünen o ki, fiyatlar adeta uzaya fırlatıldığından, oyun indirimleri de yer çekimsiz bir ortamda boğulmuş durumda.
Geçtiğimiz günlerde Factorio’nun Twitter hesabına göz attığımızda, 30$ olarak belirlenen fiyatının 26 Ocak’tan itibaren 35$’a yükseleceği müjdesini aldık. Ama o müjdeler var ya, hani “iyi niyet” çerçevesinde geçerli olanlar, işte o öyle bir durum ki! 2016 yılında Steam’e geldiğinden beri hiç indirime girmemiş bir oyunun, enflasyondan dolayı fiyatını artırması ne derece makul? Hele ki, hala insanlara “bizim oyunu almış olanlara saygımız var” diyorlarsa, bir yandan da cüzdanlarındaki paraları sayıyorlarmış gibi hissediyoruz. Yani, “Saygılarımızı sunuyoruz ama bir ondan, bir bundan derken elimizde sadece havuç kalacak!”
En son gördüğümüz güncellemelerde, birçok oyunun Türkiye fiyatlandırmalarında ciddi artışlar olmuştu. Hatta Factorio’nun 30 TL’den 120 TL’ye fırladığını gördüğümüzde, sanki bir komedyenin bile gülemediği bir stand-up gösterisi izliyormuş gibi hissettik! Şimdi de 5$’lık zammın sonucu olarak, muhtemelen bu oyun 140-150 TL bandına ulaşacak. Yani “şu dondurmayı yiyecek kadar” parası olan birçok arkadaşımız için yeni bir oyun almak, bir nevi uintel nostaljisi yaşamak gibi olacak.
Oyun fiyatları bu kadar artarken, bir taraftan da şu soruyu sormak lazım: “Oyuncuların cüzdanları gerçekten bu kadar dayanıklı mı?” Eğer öyleyse, biz de yavaş yavaş oyun oynamaktan ziyade, oyun fiyatları üzerine uygulanacak dış ticaret politikalarını tartışmaya başlayabiliriz! Tabi oyun oynamanın tadını kaçırmadan. 🙂
