Aramızda oyunları oynadıktan sonra da müziklerini dinlemeye devam eden çok sayıda kişi olduğunu biliyorum. Oyun müzikleri, bazen öyle güzel melodiler barındırıyor ki, oyun oynamaktan çok müziklerini dinlemeyi tercih edenler bile var. İnsan, oyun sırasında duygusal bir yolculuğa çıkıyor ve bu yolculukta müziklerimizin tadını daha bir çıkara çıkara sürüyor. Özellikle bazı oyunların soundtrack’leri o kadar etkileyici ki, oyun sırasında eşlik eden melodiler, bazen oyun deneyimini bile geride bırakıyor. O yüzden, hem gerçek yaşamda pek çok alt tiz ve perdesiz duygunun peşinden koşarken hem de oyun dünyasında yeni yıl coşkusunu yaşarken, mutfak kulaklığı ile oturup da müzik dinlemek de pek keyifli geliyor. Şimdi size son yıllarda dinlediğimiz ve müzikleriyle bizi etkileyen bazı oyun albümlerini hatırlatmak istiyorum. Ancak bu listeyi “tüm zamanların en iyileri” gibi bir şeye dönüştürmek istemedim. Keza, bu kadar durum varken birkaç yılın eserlerine odaklanmayı düşündüm. O yüzden, listede Witcher 3 gibi bazı dev isimleri göremeyeceksiniz, affınıza sığınarak hemen yayınıma başlayayım.
Listedeki ilk beş oyun benim seçimim, sonrasındaki altı oyun Engin’in ve son dört elma da Can’ın sapına simidine ait. İşin içine kişisel zevklerimizi de bolca kattık anlayacağınız, sonuç olarak oldukça eğlenceli ama bir o kadar da iddialı bir yazı oldu. Keyifli bir serüven olması umuduyla beklemede kalın!
BLASPHEMOUSDenizaltı kültürünü seviyorsanız, kesinlikle “metroidvania” türüyle dikkat çekmek için çok uğraşan bir oyun olan Blasphemous’u denemelisiniz. Carlos Viola imzalı müzikleri, atmosferik bir derinlik yaratıyor ve sanki her notasıyla ruhunuzu okşuyor. Geceleri tek başınıza yürürken arka planda çalan o ikonik melodileri hayal edin, böyle bir durumda açıkça hayal etmeye çalışmak yetmez, gözlerinizi kapatıp kendinizi derin bir yolculuğa çıkarıyorsunuz. Zaten engizisyon havasıyla dolup taşan yaratım atmosferi, bazen karanlık melodilerle gözlerinizi kapatıp kulaklarınızla tüm o tüyleri diken diken eden melodileri yakalamak için savaşıyor. Kısacası, Blasphemous’un 27 şarkılık soundtrack albümünde beni en çok etkileyen parçaları kesinlikle dinleme listenize ekleyin:
1. Saetas de Altos Balcones
2. Prohibidos y Cubiertos de Polvo
3. Ten Piedad
HADESSupergiant Games denince akla ilk olarak birbirinden müthiş oyunlar gelir ama yanılmıyorsam, öncelikle müzikler aklınıza gelir. Darren Korb’un enfes besteleri ve Ashley Barrett’in hüzünlü vokalleri, hemen hemen her sahnede insanları derin bir duygusal yolculuğa sürüklüyor. Gerçekten, Eurydice’in odasında çalan melodilerini duymadan çıkmak için can atıyorsunuz. Ve özellikle bitiş jeneriği ile birlikte ruh enfesleşen “In the Blood” parçasını dinlerken görselliğin şahane bir şekilde birleştiğini hissediyorsunuz. Uzun sözün kısası, müzikler sonsuz duygular barındırıyor ve bu nedenle listeme aşağıdaki parçaları koymayı da doğru buluyorum:
1. In the Blood
2. Good Riddance
3. Out of Tartarus
VIGIL THE LONGEST NIGHTMetroidvania demişken, Vigil: The Longest Night müzikleriyle kalpleri fethedecek bir başka harika örnek. Jouni Valjakka’nın her bölümde sunduğu müziklerle atmosfer yaratma sanatına hayran kalmamak elde değil. Her boss için yaptıkları müziklerle, düşmanları alt etme sırasındaki hissettiğiniz heyecanı doruklara çıkarıyor. Özellikle geçmiş bölgelerde geçerken gerçekten müzik dinlemek keyif veriyor. Adeta müziğin karanlık dünyasındaki isimler, duygu dolu anları pekiştiriyor. Bu nedenle aşağıdaki üç parçayı mutlak dinlemenizi öneririm:
1. Shallow Graves
2. Town Lost in Time
3. Maye Town
NOSTALJİK HAVALARA DALALIM: NIER REPLICANT VER. 1.22474487139…2000’lerin başında çıkan NieR Gestalt ve NieR Replicant albümleri, efekt kaydının zirve yaptığı zamanlardı. Bu muhteşem müzikler, hâlâ birçok kişinin dinleme listelerinde. Ancak şimdi Keiichi Okabe’nin düzenlemeleriyle tekrar yaşanacak. NieR Replicant ver. 1.22474487139… artık sinematik bir yapı kazandı ve kesinlikle tesadüf değil ki, bu albüm “Yılın Soundtrack Albümü” seçildi. O nedenle dinlemenizi şiddetle tavsiye ettiğim parçaların arasına şunları ekliyorum:
1. The Lost Forest
2. Hills of Radiant Winds
3. Shadowlord
RETURN OF THE OBRA DINNBundan önceki incelememde, Return of the Obra Dinn’i oynarken zihnimde sürekli olarak “bu adam bu konsepti nasıl düşünmüş” sorusu dönüp durdu. Aynı şey, müzikleri için de geçerli! Lucas Pope’un oyun müzikleri, sahnelerin eşsiz atmosferini yansıtan bir nitelik taşıyor. Bu sebeple, kendisiyle ilgili aşağıdaki parçaları dinlemeden geçmemek lazım:
1. Return of the Obra Dinn
2. The Doom
3. Escape
CUPHEADCuphead, sadece görsel etkisiyle değil, aynı zamanda müzikleriyle de büyük bir yolculuğa çıkmamızı sağlıyor. 1930’lu yıllara ait olan o tatlı melodiler, oynamak yerine müzik dinlemek için eğilmenize neden oluyor. Nasıl bu kadar etkileyici bir atmosfer yakaladıklarını görmek zor olsa da, boss savaşları sırasında müzikler, adeta birer savaşçı gibi yükseliyor. Bu oyunun notalarının belki de hepimizi ekran başında tutan büyülü bir yönü var;
1. Don’t Deal with the Devil
2. Die House
3. Floral Fury
ORI AND THE WILL OF THE WISPSOri and the Will of the Wisps, oyun türünde devrim niteliğinde bir atmosfere sahip. Gareth Coker’ın eserleri, ilk oyunun ruhunu devam ettirmeyi başarmış. Foul Presence’tan kaçış sahnesindeki müzikler, duygunun doruğa çıkmasına neden oluyor. Ritim derinleşip yükselirken, her bir ana hamle ile birlikte müzik adeta bir dansa dönüşüyor. Dinlediğinizde, müziğin hamlelerinizi yönlendirdiğini hissedeceksiniz. Bu nedenle mutlak dinlemeye değer parçalar şunlar:
1. Escaping a Foul Presence
2. Ori, Embracing the Light
3. Main Theme
PERSONA 5Bazen bir oyun, sanat tasarımı ve müziklerle kendini anılır; Haksız mıyım, Persona 5 kesinlikle o oyunlardan biri. Bu oyunun zihinlerde bıraktığı iz, adeta kırmızı bir tutku olarak karşımıza çıkıyor. Ön plana çıkan tempolu parçalar, sizi oyunun içinde kaybolmaya davet ediyor. Dinlemeye değer melodi ve yaşamın gücünü hissetmek isteyenler için aşağıdaki şarkılar çok önemli:
1. Wake Up, Get Up, Get Out There
2. Last Surprise
3. Life Will Change
METRO EXODUSMetro Exodus, oyun dünyasında etkileyici bir deneyim sunuyor. Rusya’nın geniş ve sert doğasında ilerlerken, hem çok çeşitli mekanları deneyimlemek hem de duygusal anlar yaşamak için bu müzikler büyük bir katkı sağlıyor. Hazar’ın kıyısındaki çöl ve Novosibirsk’in karanlık soğukları, her müzikle birlikte derinleşiyor. Oyunun müzikal yapısı, her bir anıyı notalarda yaşatıyor:
1. Dawn of Hope
2. Race Against Fate
3. Exodus
Bir de “In the House, In a Heartbeat” parçası bence dinlenmesi gereken bir müzik, ama bu listeye dahil etmediğim için ayrı ayrı paylaştım, hem de dinlenesi! (Duydum ki şarkı sormak yasak değil mi?)
DEATH STRANDINGHideo Kojima, oyun dünyasının efsanelerinden biri ve Death Stranding ile karşımıza oldukça ilginç bir deneyim çıkarıyor. Bu oyunda müzikler, Low Roar gibi sanatsal eserlerle hayat buluyor. Oyunda uzun yolculuklara çıkarken duyduğunuz melodiler, hayal gücünüzü aşıyor ve gözlerinizi kapatıp düşünmenize neden oluyor. Güvenli odalarda geçirilen saatler, yalnızca görev aralarında değil, aynı zamanda cesur yolculuklarda dahi aklımızda kalıyor. Bu yüzden dinlenme parçalarım şunlardır:
1. Bones
2. Asylums for the Feeling
3. Don’t Be So Serious
RED DEAD REDEMPTION 2Bunun büyüsüne kapılmamak elde değil! Red Dead Redemption 2, olağanüstü bir deneyim sunarak beni bambaşka bir serüvene sürükledi. Her bir parçada bizleri etkileyen ve duygusal olarak çekiştiren melodiler var. Tıpkı Sergio Leone’nin filmlerini Ennio Morricone müzikleriyle izlemek gibi bir deneyim sunulan RDR 2’de en çok etkilendiğim parçalardan bazıları şunlar:
1. Mountain Hymn
2. Unshaken (May I)
3. That’s The Way It Is
GUARDIANS OF THE GALAXYGuardians of the Galaxy, hem filmlerinde hem de oyununda müziği önemli bir konumda tutuyor. Star-Lord’un 80’ler döneminden sevdiği şarkılar, bizlere zaman yolculuğu yaşatıyor ve büyük bir keyif veriyor. Dönemin güzel parçaları, karakterler arasında da çok iyi bir denge oluşturarak keyifli bir atmosfer yaratıyor. İşte bu nedenle mutlaka dinlenmesi gereken parçalar:
1. Zero to Hero
2. Bit of Good (Bit of Bad)
3. We’re Here
FINAL FANTASY XIV SHADOWBRINGERSBurada paylaşmak istediğim müziklerle dolup taşan Final Fantasy XIV’ün Shadowbringers albümü var. Yalnızca gençken Deadpool gibi kurguları düşünmemiz yetmiyor; masanın üzerindeki tüm kartları karıştırıp çarpıcı melodilere dönüşmesini sağlamanın bir yolunu bulmalıyız. Masayoshi Soken, hastalıkla boğuşurken bile müzikler üretti ve sayısız eser bıraktı. O yüzden, aşağıdaki parçaların tadını çıkarın:
1. Who Brings Shadow
2. To The Edge
3. Insatiable
PILLARS OF ETERNITY II: DEADFIREGörsel ve işitsel deneyimin müziği kadar etkileyici olduğu Pillars of Eternity. Obsidian’ın izometrik RPG’ler serisinden gelen bu oyunda geçen her an, beni büyüledi ve müzikleriyle bu maceraları potansiyel bir yaşam yolculuğuna dönüştürdü. Hatta şarkılar, izlerini ruh dedektifinin bile kalbine kazandırmış olabilir. Bu nedenle, dinlemeye değer aşağıdaki parçaları sizlere sunuyorum:
1. Any Port in a Storm
2. Comrades
3. All Gods
FINAL FANTASY VII REMAKEFinal Fantasy VII’nin müzikleri “zamanının çok ötesindeydi.” Evet, bu tartışmaya kapalı bir durum! Bu nedenle, çeyrek yüzyıldan fazla bir geçmişe sahip olduğunda, hala dinliyorsak, bu müziklerin yenilenmiş versiyonları hepsinin içerisinde çok güzel bir kalp bulabiliyor. Final Fantasy VII Remake üzerinde bir çıkış yakalamışsa, ne kadar büyüleyici bir deneyim olduğunu düşünmek bile imkansızdı. Ancak yine de size seçtiğim üç aşamaya uygun dinlenmesi gereken nadide parçaları tanıtmak istiyorum:
