GDC’nin düzenlediği son “State of the Game Industry” anketi, video oyun sektöründe işler yolunda gitmiyor gibiyse de tam tersine bir kalabalık var. Anketin sonuçları korkutucu bir şekilde, sanal dünyamızın gerçeğe dönüştüğünü ve geliştiricilerin arasında bir korku atmosferi yarattığını gösteriyor. 2023’te kapıları kapatılan birçok işyeri, 2024’e de işten çıkartma maratonuyla girdi. Geliştiriciler, bu durumdan oldukça etkilenmiş gibi görünüyorlar; anlaşılan o ki, oyun yapmaktan çok iş arama oyununa dönmüş durumda.
Yeni anket, geliştiricilere sektörün durumunu nasıl hissettiklerini soruyor, ama açıkçası sorular daha çok “Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? A: Gülmek B: Ağlamak C: İkisi birden” diye olmalıydı! Verilen cevaplar ise, yaşanan bu tahribatın büyüklüğünü çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Ankete katılan 3000 geliştiricinin yüzde 35’i, düğmeye basılmış gibi işten çıkartmalar yaşadıklarını ifade ediyor. Yüzde 7’si direkt olarak işten çıkarılırken, yüzde 17’si ise sadece iş arkadaşlarının işten çıkartıldığını görünce içini çekmiş. Yüzde 11’lik kesim ise, “Ben işten çıktım, o çıktı, herkes çıkıyor!” diye ahlaki bir dayanışma içinde olduklarını belirtmiş.
- Embracer’ın Son Kurbanı Piranha Bytes Mı?
Ankete göre işten çıkartmalardan en çok etkilenen birim, türlü oyunların testçilerinin bulunduğu QA (Kalite Kontrol) geliştiricileri olmuş. Sanırım kaliteyi artırmak yerine, bu yıl kalitesiz bir işten çıkarma paketi sunuldu. Kalite kontrol üzerinde çalışan bu cesur geliştiricilerin yüzde 22’si direkt olarak kapı dışarı edilmiş. “Bu kadar kalite kontrolü yeter, sanırım!” diye düşünüyor olmalılar. Öte yandan, ankete katılan tüm geliştiricilerin yüzde 56’sı, bu yıl içerisinde kendi işlerinden olma korkusunu yaşıyor. İşyerinde bir tedirginlik var; “Acaba ben de mi gideceğim?” düşüncesi, ofiste geçirilen zamanın tadını kaçırıyor.
Bir grup geliştirici ise bu durum karşısında, oldukça ciddi bir kaygı içinde: Yüzde 14’ü, “Bu durum oldukça endişelendirici!” şıkkını işaretlemiş. Özellikle 2024’ün işten çıkartma süreçleriyle başlaması, endişeleri daha da büyütmüş. İnsanlar, “Çalıştığım yer bir oyun stüdyosu mu, yoksa bir hayalet stüdyosu mu?” sorgulamalarına başlamış. İşten çıkartmalar dünya genelinde bir yarışma gibi; kim daha az kalacak? Korkunç bir açık hava stand-up gösterisine dönüştü, öyle değil mi?
Bakalım sektör, bu karmaşadan nasıl çıkacak? Umut, bir gün yine telefonlarımızda hasretle oynadığımız oyunlarda can bulacak mı? Yoksa video oyunları geliştiricileri, kendi “Survivor” yarışmalarında mücadele edip birbirlerinin “hile”lerini arayacak mı? Tüm bu soruların yanı sıra, sektörün bu dalgalanmalar sonucunda nasıl evrileceğini görmek için sabırsızlıkla bekliyoruz! Ama işten çıkarmalar şu anda gerçek bir kabus gibi devam ediyorsa, umarız bu kabus bir an önce sona erer. Çünkü video oyunları hayatımızın kıvamı, onsuz bir çorba eksik gibi geliyor!
