Palworld ve Nintendo Arasında Avukatlar Savaşına Dönüşen Dava

Bildiğiniz üzere, Palworld’ün yapımcısı Pocketpair ile Nintendo arasında tam anlamıyla bir savaş var! Bu dava süreci, adeta bir oyun dünyası klasiği haline gelmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde The Pokemon Company, Pocketpair’e “kendi patentini deldiği” bahanesiyle dava açtı. Evet, yanlış duymadınız; bu iki taraf arasında bir avukatlar savaşı başlamış durumda ve sanırım adalet oyunlarında en çok yer alan figürlerden biri bu sefer avukatlar olacak!

Pocketpair, bu durumu biraz şamata ile karşılamış gibi görünüyor. Onlar da boş durmayarak, çeşitli popüler oyunları emsal göstererek savunma hattını güçlendirmeye çalışıyor. Avukatları, Ark: Survival Evolved, Pocket Souls, Final Fantasy 14, Tomb Raider, Far Cry 5, Octopath Traveler, Titanfall 2 ve Pikmin 3 ile Monster Hunter serisinden bazı oyunları referans gösterdi. Bu oyunların bazıları, “karakterin bir yakalama aracı (top gibi) kullanarak çeşitli canavarlar yakalayabildiğini” işaret ediyor. Yani demek istediğimiz, orada da bir şekilde canavarlar yakalanıyor. Oturup bu durumu düşünürseniz, Nintendo’nun güvenli alanı olarak düşündüğü bu önlemler, aslında bir metin yazarı için oldukça mizahi bir malzeme çıkarıyor!

Pocketpair’in avukatları, Tomb Raider ve Far Cry 5 gibi oyunlarda “fırlatılabilir eşyaların sık sık kullanıldığını” da öne sürdü. Yani burada tamamen bir “yakalama” meselesini konuşmuyoruz; her bir fırlatılan eşya, bazen düşmanları alt etmek, bazen de kendi canavarı yakalamak için kullanılıyor. Far Cry 5’in bu yolla şatafatlı bir şekilde ele alındığı bir sahneyi düşündüğünüzde, durum komik bir hal alıyor. Hatta bazı oyunlarda canavarların “yakalanma şansının” dahi göründüğü belirtilmiş. Kısacası, abartmasak da, canavarlara karşı biraz yardım almadan bu oyunlarda yol almak pek mümkün değil.

Pocketpair, “Peki bu oyunlar neden patent ihlali yapmıyor?” diye sorarak bu noktayı oldukça akıllıca örneklendiriyor. Avukatlar, “Palworld, geçersiz patentleri ihlal etmekle suçlanamaz” diyerek kendi son sözü de söylemiş oldular. Tam burada, avukatların ne kadar eğlenceli bir meslek olduğuna dair absürd bir düşünce beliriyor. Her bir sözcükleri, kurdukları cümleler arasında adeta birer oyun bulmacası gibi geçiyor. Şimdi düşünüyorum da, acaba avukatlar bu durumda gerçekten oyun oynamayı seviyor mu, yoksa bu yalnızca bir hak mücadelesi mi? Evet, bu sorunun cevabını bulmak zor. Ama kesin olan bir şey var; görünüşe göre bu dava çok daha uzun bir süre devam edecek!

Özetle, bu olay sadece bir dava değil, aynı zamanda oyun endüstrisinin ne kadar ilginç ve eğlenceli bir dünya olduğunu da gözler önüne seriyor. Herkesin gözü bu davada ve #avukatlarınşovlarının devam etmesini dört gözle bekliyorum. Sanırım bu süreç, bir “jüri” oylamasına bile dönüşebilir, kim bilir? Bu krizin sonunda hangi taraf galip gelecek? Sanırım bu sorunun yanıtını öğrenmek için biraz daha beklememiz gerekecek!