Path of Exile 2’nin son Act’ına gelmiş bulunuyoruz. Hazırsanız, bu epik yolculukta (spoilera hazır olun! – Aman diyeyim!) birbirinden garip ve can sıkıcı boss’lar ile tanışacağız. Şimdi, yine tekrar başlayacak olsanız da boss’ların ve yeteneklerinin değişmeyeceği konusunda kendinizi rahat hissedebilirsiniz. Bu yüzden, bu içerik “cruel” zorluk seviyesinde de rahatlıkla kullanılabilir!

Gelin, Rootdredge ile başlayalım! İlk olarak karavandan ayrıldığımızda, sahile vurduğumuz anda karşımıza çıkan bu boss genellikle haritanın orta bölgelerinde takılır. Kendisi fiziksel ve ateş hasarıyla öne çıkıyor. Tamam, bu zorlayıcı bir kasvet değil belki ama bu demek değil ki dikkat etmekten vazgeçmelisiniz! Ölüleri patlatma yeteneğine dikkat edin; yoksa yerin dibine hızla gömülebilirsiniz!

Şimdi gözlerinizi Mighty Silverfist’e çevirelim. Jungle Ruins’da karşınıza çıkacak bu devasa boss, Act III’ün ilk büyük engeli olabilir. İnsan bir anda ölebilir, dikkatli olun! Devasa çenesiyle sizi tek bir hamlede yere serme yeteneğine sahip, bu yüzden hareketlerinizi iyi ezberlemeniz şart. Elindeki sütunu yere vurduğu anda eğer kaçınmazsanız, başınız belaya girebilir. Hem tehlikeli hem de sevimli bir dev gibi 🙂

Ignagduk, kimler burada? Azak Bog’un kabusuyla karşı karşıyasınız. GGG bir gün bana “bir düzeltme hakkı ver” dese, Azak Bog’u ortadan kaldırmak için gönüllü olurum. Kimin aklına bu haritayı koymak geldi ki? Burada, tamamen absürt bir şekilde bir boss ile yüzleşmek zorundasınız. Ignagduk hem Act III’te hem de onun “cruel” versiyonunda sizi bekliyor. Aslında zor değil ama yollarda kaybolmak insanın canını sıkabiliyor. Hah! O da varken yürümek zor bir macera!

Şimdi geldik Xyclucian, The Chimera’ya. Evet, bu boss tam olarak zengin bir menü! Yıldırım, ateş, buz ve zehir hasarlarını bir arada sunuyor. Gerçekten karışık bir mekanizmaya sahip ancak aslında başarılı bir şekilde savaşırsanız, onu alt etmeniz çok da zor değil. Arenanın köşelerine dikkat edin ve sütunları kullanarak iyi bir strateji geliştirin. Böylece staminanızı harcadığınızda, Xyclucian yere düşecek ve onu dize getirme şansınız doğacak!

Ardından, Blackjaw ile tanışacağız; cihazın montaj bölgesinde başka bir önemli boss. Burada ilk önce 3 adet küçük soul core bulmalısınız. Yani bir nevi hazine avı yapacaksınız! Kapsayacağı kombolarıyla sizlere zor anlar yaşatabilir. Yani yavaş yavaş açılmayı beklemektense, hemen Blackjaw’a yönelin. Onu hızla alt ettiğinizde kalbiniz %10 ateş direnci taşımaya başlayacak!

Şimdi gelelim Zicoatl’a… Sumptuosa bir tasarım harikası olan Zicoatl, güçlü saldırı yetenekleri ile işkence çekmenizi sağlıyor. Umarım duvarda asılı lazerleri geçmek için iyi bir dövüşçüsünüzdür! Dikkat etmeniz gereken şeylerden biri de Pyramid Slam; bu saldırıdan kaçmak oldukça kolay. Üçgenağzından kaçınarak canınızı kurtarmanız mümkün!

Biraz da Mektul üzerinden gidelim. İlk kez oyunu bitirenler için zorunlu bir işkence aracı! Savaş sırasında bir lav barajıyla göğüs göğüse çarpışırken zamanınız epey kısıtlı. Eğer zamanında Mektul’u alt edemezseniz, lavlar başınıza büyük dert açabilir. Teknik olarak erimiş altın olduğunu unutmayın ama yine de dikkatli olun. Kendinizi çabuk şekilde geri çekin, yoksa başınız belaya girebilir.

Ve elbette Queen of Filth… Burası savaş arena beklenenden daha karmaşık. Büyük saldırıları ve patlama yapabilen mantarlarıyla dikkat çekiyor! Hadi, mantarların üstünden atlayarak patlatmadan geçin, unuturum her şeyi!

Son olarak, Doryani, Royal Thaumaturge ile tanışmalısınız. Bu boss ile ilk karşılaşmanızda aklınız başınızdan gidebilir. Başka bahanelere sığınmayin! Doryani’nin saldırılarından kaçınmak çok zor; bu nedenle önceden öğrenmekte fayda var! Oyun sonlarına doğru Doryani ile yüzleşmek sizi oldukça zorlayabilir.

Tebrikler! Path of Exile 2’nin tüm boss’larını kesip geçtiniz. Artık sıfırdan başlayarak kendi maceranızı yaratmaya hazırsınız. Bir sonraki mücadelede başarılar dilerim!