Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

5 dakika okunma süresi

9

Peaky Blinders: Mastermind İncelemesi

Peaky Blinders: Mastermind incelemesi ile bu strateji oyununu derinlemesine keşfedin. Aksiyon dolu görevler ve zeka dolu stratejiler sizi bekliyor!

admin

21 saat önce

Peaky Blinders: Mastermind İncelemesi

Bu yıl, büyüklü küçüklü pek çok oyun deneyimledik; bunlardan bazıları hakkında izlenimlerimizi sizinle paylaştık ama arada incelemesini es geçtiğimiz oyunlar da oldu. Hazır yıl sonu gelmişken ve yeni oyunların piyasaya çıkmayacağı bir boşluk yakalamışken, bu es geçtiğimiz oyunlardan bazılarını da sizlerle paylaşmak istiyoruz. Açıkçası, aklıma ilk gelen oyunlardan biri Peaky Blinders: Mastermind oldu. O pek sevdiğimiz dizi için oyunlar geliştirildiği haberini aldığımızda heyecanlanmıştık ve ilk oyunun çıkmasının ardından üzerinde konuşmamış olmak benim adımıma bir eksiklikti; şimdi o eksikliği giderebiliriz.

Shelbyler Eve Döndü

Oyun, Tommy Shelby’nin (ve ailenin diğer erkeklerinin) Birinci Dünya Savaşı’nın ardından eve dönüşlerinin hemen sonrasını konu alıyor. Eve döndükten hemen sonra, soluklanmaya fırsat bile bulamadan rakip aile olan Gilroylar ve tabii ki Çinlilerle başımızı belaya sokuyoruz. Elbette, Ekselanslarının polisleri de tepemizde bekliyorlar. On bölümden oluşan hikaye boyunca, Shelby ailesinin çeşitli üyelerini kullanarak rakip çeteden malzeme çalıyor, mekan basıp düşmanlarımıza gözdağı veriyor ve mahallemizi saldırılardan koruyoruz. Dizideki benzer sahnelerle karşılaşmak mümkün.

Karakter Oyuncusu ve Oynanış Dinamikleri

Oyunumuzun türünü tek bir kelime ile tanımlamak zor, çünkü hem bulmaca, hem macera hem de strateji unsurlarını barındırıyor. Hem gerçek zamanlı hem de sıra tabanlı bir oynanış sunuyor – bu da bence oyunun hoş yönlerinden biri. Birkaç ay önce Iron Danger oyununda da gördüğümüz zaman kontrolü mekaniği burada da uygulanıyor.

Görevlerin başında, yerine getirmeniz gereken hedefleri ve bu görevde kullanacağınız karakterleri görüyor ve ilerlemeye başlıyorsunuz. Örneğin, karakterlerinizden biriyle bir hamle yaparken diğerine de farklı bir iş yaptırmanız gerekebilir. Bu durumda, her birine ayrı ayrı komut verebileceğiniz zaman kontrol mekanizmasına geçiyorsunuz. Zamanı durdurup, ileri geri sararak karakterlerin eylemlerinin sıralamasını yapmaya çalışıyorsunuz.

Örneğin, önünüzde kilitli bir kapı var. Demir çubukların arkasındaki bir adamı kısa süreliğine kontrol altına alıyorsunuz, o karakter mekanizmayı çalıştırarak kapıyı açıyor. Sonra zamanı geriye sarıp, o karakterin kapıyı açtığı ana dönüyor ve diğer karakterlerimize kapıdan geçme komutunu veriyoruz. İşte böyle basit bir işlem için bile zaman kontrolü devreye giriyor. Aynı anda birden fazla karakter için komut vermeniz gereken durumlar, oyunun daha da eğlenceli hale gelmesini sağlıyor. Oyunun temel mantığı, doğru karakterlere doğru zamanlarda doğru işleri yaptırmak şeklinde özetlenebilir.

Yönetebildiğimiz karakterler arasında; Arthur, John, Ada, Polly, Finn ve elbette Thomas Shelby bulunuyor. Her karakterin kendine özgü yetenekleri var. Tommy, belirli bir süreliğine bazı karakterleri kontrol edebiliyor. Finn, küçük geçitlerden geçebiliyor. Ada ve Polly, dikkat dağıtmak ve rüşvet vermek konusunda kullanılabiliyor. Arthur ve John ise, kapıları kırmak ve düşmanları pataklamak konusunda uzmanlar. Her karakterin özelliklerini en iyi şekilde kullanmak, bulmacaları mümkün olan en kısa sürede çözmek ve görevleri başarıyla tamamlamak için büyük önem taşıyor.

Görevler genelde 3-4 dakikalık sürelere sahip; özellikle başlangıçtaki görevler oldukça kısa gelebilir. Ancak son görevlerde, birkaç dakikalık kısmı tekrar tekrar ele aldığınızı, farklı yöntemler deneyip durduğunuzu göreceksiniz. Görev sürenizin tahmin ettiğinizden uzun olabileceğine şahitlik edeceksiniz. Son görevlerde bulmacaları çözmek için harcadığınız efor ve deneme-yanılma süreleri artarken, verdiği keyif de buna paralel olarak yükseliyor.

Ben oyunu Switch platformunda oynadım. Görsellerdeki çözünürlük belki de bu yüzden gözünüze düşük gelebilir. Ancak, bu tarz izometrik görünümlü oyunlarda çok üst düzey bir görsellik beklenmediği aşikar. Şu haliyle, olması gerektiği kadar diyebilirim.

Oyuna dair vurgulamak istediğim en önemli noktalar arasında müzikler yer alıyor. Oyunun menüsünde kullanılan bir parça var ki, o bitmeden oyuna girmek bile istemiyorsunuz. Oyun içindeki müzikler de oldukça başarılı; dolayısıyla dinleme listenize ekleyebileceğiniz yeni bir oyun müzikleri albümünüz daha oldu diyebilirim. Eğer oyunda bir de seslendirme olsaydı, bu durumu muhteşem kılardı. Ancak, görünen o ki, bütçesi sınırlı bir yapım olduğu için seslendirmeye kaynak ayıramamışlar.

Genel bir değerlendirme yapacak olursak, çok büyük beklentilerle yaklaşılmaması gereken, kendi çapında ortalamayı tutturmuş, bütçenizi zorlamayacak bir tadımlık Peaky Blinders oyunu ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim. Kış indirimleri de varken, bir şans vermeyi düşünebilirsiniz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?