People Can Fly, özellikle Bulletstorm ve Outriders gibi gösterişli oyunlarla sektörün beğenisini kazanmış bir stüdyo. Ancak, bu güzel günlerin ardında pazarın acımasızlıkları yatmakta. Duyduğumuza göre, stüdyoda bir grup ünlü kaşif, işten çıkarmalarla ilgili büyük bir maceraya atılacaklar. Dün, CEO Sebastian Wojciechowski’nin açıklamasıyla, kasvetli bir dönem başlamış gibi görünüyor. “Hadi bakalım, pazarın durumu böyle giderse, işten çıkarmalarda ‘sezon finali’ yapalım!” demiş olmalı ki, ben de buradan anlıyorum.

Şaka bir yana, CEO’nun açıklamaları gerçekten ürkütücüydü. Pazar baskısının, onların tahminlerinin çok ötesinde süregeldiği ima ediliyor. Yani kısaca, o beklenen oyun geliştirme projeleri ile ilgili işlerin iptal olması neredeyse kapıdaymış! Öncelikle kendi dağıtıcılık projelerini rafa kaldıracaklarını belirttiler. Belli ki, “Hadi dağıtırız, ben yaparım!” dedikleri o günler geçmiş. Project Victoria bile, şimdi bir nevi ‘tatilde’! Kim bilir, belki bir gün geri döner.

Şimdi ise, ekibin yeniden yapılandırılması gibi karmaşık bir işlemle karşı karşıyalar. Ah, Project Bitfrost ekibinin küçültülmesine ne demeli? Yani, görünüşe göre, stüdyoda işten çıkarmalar için bir ‘sıfırlama tuşu’ bulunmuş gibi. Yaklaşık 120 kişinin işten çıkartılmasının planlandığı bu aşamalarda, “Küçülmek, artık bana mantıklı geliyor!” deniliyor gibi. Hani derler ya, “Bazı fedakarlıklar yapmak gerekir.” İşte bunlar da tam olarak o fedakarlıklar!

Wojciechowski’nin açıklamasında kullandığı “Bizim de bu duruma uyum sağlamamız gerekiyor” cümlesi, sanki orada olmaktan pek de memnun olmayan bir ekibe sesleniyor gibi. Gerçekten de, video oyun pazarının evrim geçirmesi, büyük bir zıplama ve değişimi gerektiriyor. Geçtiğimiz yıllarda olup bitenler hepimize, oyunun kurallarının her an değişebileceğini hatırlatıyor. “Gözünüzü ayakta tutun, her an bir sürprizle karşılaşabilirsiniz!” sloganı adeta bu sektörde geçerli.

Bu süreçte, oyunlarına ve ekibine inandıklarını belirtmeleri ise, sanki çok derin düşüncelere dalmış gibi duruyor. Belki de bir filmi izler gibi, insanların sıkıntılarla başa çıkma dönemi üzerimizde. Ama merak etmeyin, bu yolculuğu sürdürmekte de kararlılar. Hep birlikte göreceğiz; belki de bir gün, şu an istifa eden ekipler masada gözükecek ve “Beni özlediniz mi?” diye soracaklar. Bunu yazarken gülümsüyorum ama gerçekten de herkes için en iyisi olması umudunu taşıyorum. Videolar, oynanan oyunlar ve alınan ödüller sadece birer anı. İşte tam burada da özlem başlıyor!