XBox’ın en üst düzey yöneticisi olan Phil Spencer, “Ben bir oyuncuyum!” demekten vazgeçmiyor. Bu beyanatları, bir yanda bilgisayar oyunlarının çekim gücünü simgelerken, diğer yanda da nobran iş yaşamının karmaşası içinde sıradan bir oyuncu olarak kalma çabasını yansıtıyor. Belki de bu sayede, oyun dünyasındaki tutkusunu herkesle paylaşmak istiyor. Bir yönetici, oyun oynamayı bu kadar ciddiye alıyorsa, oyun oynamanın ne kadar kıymetli bir hobi olduğu konusunda pek çok insana ilham çıkarabilir. Ama Spencer’ın ne kadar oyun oynadığını gösteren bu haber, oyun severlerin dikkatini çekmekle kalmıyor; aynı zamanda bir “karnenin” çıkarılmasının nasıl eğlenceli bir hale getirileceğinin de bir örneği. Şimdi, her şeyin bir ‘yıl sonu değerlendirmesi’ olduğu bu dönemde, Spencer’ın kendi karnesine de bir göz atalım.
2022’de Spencer, sadece Xbox platformunda tam 641 saat oyun oynamış. Düşünsenize, bu süre oynamaya harcadığı zaman diliminde neler başardığını düşündüğümüzde, iş telif hakkını unutsak bile sırf bu saatler bile dikkat çekici! Özellikle de bu kadar yoğun bir takvimde yıpranmış yönetimsel görevlerin yanına böylesine muazzam bir oyun sürekliliği eklenince, gerçekten de “oyuncu” kimliğini kanıtlama çabası fazlasıyla başarılı görünüyor. Belki de bu kadar saat oyun oynamak, onun stres atma yöntemi olmuştur. Sonuçta, bazen oyun oynamak, sıkı iş gereksinimlerinden uzaklaşmanın en hoş şeklidir.
Spencer, 2022 yılında tam 53 farklı Xbox oyunu oynamış. Bunu duyduğum an, aklıma “Oynamak için mi yönetim yapıyor, yoksa yönetmek için mi oynuyor?” sorusu geldi. Ancak bu sorunun cevabını bulmak için zor bir denge kurmam gerekecek gibi görünüyor. Özellikle de favori oyunu olan Vampire Survivors ile dikkat çekiyor. Spencer, bu oyuna tam 223 saat ayırmış! İnanılmaz bir başarı! Bir ebeveynin çocuğuna “Yeter artık bilgisayardan kalk!” dediği anlarda bile, Spencer’ın oyun oynamayı bırakmadığını hayal etmek oldukça komik. Hatta şu an, o oyunda ne kadar ilerlediğini merak ederken, “Kendimden nefret ederken, o kadar saat oynadığım bir oyuna nasıl bu kadar bağımlı olabilirim?” diye düşündüğünde bile gülümsemeciklerin sürdüğünü hayal ediyorum.
Spencer, oyun içerisindeki başarımlarına da odaklanıyor. Yaklaşık 9.720 oyuncu puanına ulaşması, tabii ki de sıradan bir oyuncunun dikkatini çekmeyecek kadar yüksek bir rakam değil. Fakat, bu durum kendi başarılarını da gözler önüne seriyor. Başarımlar kısmı, kesinlikle “ben gerçek bir oyuncuyum” demenin en fun kısımlarından biri! Belki de onun için oyunlar arasında yolunu seçerken, 480 başarı elde etmek, sadece bir iş değil bir tutku. O oyun oynarkenki tutku ve hırsı, gerçekteki iş hayatına da yansıdığı sürece, Xbox’ın geleceği için müthiş bir perspektif sunuyor. “Bağımlılık yaratan” ifadesini kendi ağzından duymak, onu daha da yaşanabilir hale getiriyor. Oyunlar, sadece boş zamanları değerlendirmek için değil, aynı zamanda insanın kendini bulması için de bir araç olmuş durumda. Spencer’ın bu bağımlılık itirafı, belki de diğer oyuncular için bir cesaret kaynağı olacaktır.
Özetle, Phil Spencer sadece bir yöneticiden çok daha fazlası. O, bir oyun tutkunudur. Deneyimlerini paylaşarak, sektördeki herkesle ve tüm oyuncularla bir bağ kurmaya çalışıyor. Kendi karnesine baktığınızda, bir *”oyuncu karnesi”* olarak sadece rakamlar yok. Onun içinde bir hikaye, bir tutku, bir bağımlılık ve belki de birazcık da esaret var. Hepimiz için, bu heyecan dolu yolculuğun başladığı yerde durmamamız gerektiğini gösteriyor. Kim bilir, belki de bir gün Phil Spencer ile oyun oynama şansımız olur, ve o zaman onun tüm bu kayıtlaştığı başarımlar için “Bir anım daha!” diyerek gülümseyelim!
