Paranın kıymeti arttıkça, telefon alırken sorulan sorular da adeta bir çığ gibi büyüyor. Hangi özellikler “tam bir oyuncu telefonu” dedirtir, merak içinde araştırıyoruz. Mobil oyundan zevk almak için bir telefon almak şart mı? Yoksa on bin lira vermeden de bu işin üstesinden gelebilir miyiz? Ucuz bir şey alsak, iki sene sonra telefon “şişer” mi? Sırf geri kafalılıktan mobil oyunları “tükaka” diyen bir konsol oyuncusu olarak, bu soruların cevabını bulmaya çalışıyorum. Ama belki de yanlış yapıyorumdur (hadi bakalım, net hedefli bir taşlama!).
Dünya üzerinde iki milyar insan, telefon seçerken aslında oyun konsollarını da seçmiş oluyor ve bu insanlar için oyun oynanan tek cihaz genellikle cep telefonları. Bilgisayarlar çoğunlukla oyuncuları hedefliyorken, telefonlar da hızla bu yöne doğru kayıyor. Eğer fotoğraf makinesi veya oyun konsolu değilse, telefonun “oyun özellikleri” dışında neye bakmalıyız ki? Eğer bir telefonun sadece arama ve mesaj için kullanılıyorsa, gidip en ucuz telefonu almakla bir kaybınız olmaz, değil mi? Ama işte, bu “oyun özellikleri” nedir? Gelin, bu konuyu biraz daha derinlemesine inceleyelim.
POCO X3’ü incelerken, hep bu düşüncelere kapıldım. Çünkü fiyatı on bin lira geçen amiral gemisi telefonları çok konuşuyoruz, ama 3.500 TL gibi makul bir fiyatla POCO X3, oyunculara yarayacak birçok özellik vaat ediyor. Mesela, 5.160mAh’lik devasa bir pil var ve bunu besleyen 33W’lık hızlı şarj adaptörü. POCO X3, piyasadaki sıradan telefonlara göre oyun sürenizi iki katına çıkarıyor. Bir oyuncu için daha önemli bir özellik düşünemiyorum; eğer oyun oynayacağım diye telefonun kablosunu sökemiyorsanız, mobil olmasının ne anlamı kaldı? Ayrıca Apple’ın 459 TL’ye sattığı şarj cihazının, POCO X3’de kutudan çıktığını da unutmayalım. Hani, bu telefonun fiyatına bakınca insanın aklına “İkisi bir arada mı?” sorusu geliyor.
Oyun için ekran
Oyun oynayacaksanız, bakmamız gereken bir diğer özellik ise ekran. Artık bütün telefonlar en az FULL HD çözünürlükle geliyor ve daha fazla pikselin fark yaratamayacağı da ortada. Ama yüksek tazeleme hızı, özellikle hızlı oyunlarda, hele ki FPS’lerde büyük fark yaratıyor. POCO X3’ün 120Hz’lik tazeleme hızı, amiral gemisi gördüğümüz bazı telefonlarda hâlâ yok. Daha da ilginci, POCO’nun dokunmatik ekranı 240Hz’lik dokunma tazelemesine sahip. Bu da, ekranın parmaklarınızı çok daha net algılamasını sağlıyor. Evet, parmak dansı yaparken telefonun sizi takip etmesi önemli!
Ayrıca ekranın daha geniş olması, yani 20:9 oranında olması da oyuncular için hayati bir önem taşıyor. Çünkü ekran kontrolleri yana doğru açıldığında, parmağınızın altında kalmayan, gördüğünüz alan hayli genişlemiş oluyor. Eğer telefonda oyundan çok film izliyorsanız, o zaman düşük tazeleme hızı olan bir OLED ekranı tercih edebilirsiniz elbette. Ancak unutmayın ki, bu yüksek tazeleme hızları oyun keyfinizi iki katına çıkarabilir.
Oyun için performans
Çoğu kişinin atladığı diğer bir konu ise soğutma. Çünkü uzun süre oynadığınızda pek çok telefon elinizi rahatsız edecek sıcaklığa ulaşıyor. POCO X3, ısıyı dağıtma konusunda oldukça başarılı. Bunda POCO X3’ün iç tasarımının ısıyı iyi dağıtmasının yanı sıra, X3’e güç veren Qualcomm Snapdragon 732G’nin çok iyi güç ve ısı yönetimi de etkili. Bu yeni sistem çipinin performansı da etkileyici. Bir önceki model 730G’ye göre performans %10 kadar artmış ve abisi Snapdragon 765G ile arasındaki performans farkı sadece %13. Yani POCO X3, kendinden daha pahalı birçok telefondan daha performanslı. Ama şunu unutmamak lazım; performans hala hesaplı telefonların zayıf karnı. POCO X3’e göre iki katı fiyatı olan Xiaomi Mi 10, kıyaslandığında iki katından fazla oyun performansı veriyor. Yani hesaplı bir telefonda tüm “oyun özellikleri” dört dörtlük olsa da, performans verdiğiniz paraya bağlı olarak değişiyor.
Fakat mobil oyunlar maksimum sayıda telefonda çalışacak şekilde geliştirildiğinden, POCO X3 ile bütün oyunları iyi performansla oynayabiliyorsunuz. Ben uzun uzun Mobile Legends ve Genshin Impact oynadım, çatır çatır çalıştırdı. Tabi ekranın 120Hz olduğunu düşününce, sistem performansı her zaman hakkını veremiyor. Bu yüzden çoğu oyunda yüksek ayara geçip daha güzel grafikler mi oynasam, düşük ayarda yüksek fps’yle mi oynasam tercihi yapmanız gerekebilir. Karar vermek zor, tıpkı bir pizza siparişi verirken hangi malzemeyi seçeceğinizi düşünmek gibi!
Oyun için yazılım
POCO X3’ün tek kötü yanı, beraberinde gelen pek çok yazılımın reklamla dolu olması. Sanırım fiyatı düşük tutmanın bir yolu olarak bunu kullanmışlar. Eğer Android’e hakimseniz, zaten her şeyi kafanıza göre kuracağınızdan çok sıkıntı değil. Ama telefonu alır almaz Hidden Setting’le temizlik yapmak gerekiyor. Bu, tam bir yazılım temizlikçisi olmanızı gerektiriyor. Ama sakın oyunları hızlandırıp size bir dolu özellik sunan Game Turbo 3.0’e dokunmayın. Oyun içinden ulaştığınız bu aracın, sistem kaynaklarını izlemekten ekran görüntüsü almaya, ping düşürmekten WhatsApp mesajı atmaya kadar bir dolu fonksiyonu var ve hepsi elinizin altında. Bu özellikler, oyun deneyiminizi daha da tatlı hale getiriyor.
Sonuç olarak, POCO X3, şaşırtıcı bir fiyata, oyuncular için bir telefon… düzeltelim… mobil oyun konsolu nasıl olmalı konusunda çok iyi bir ders veriyor. Elbette, her şeyde olduğu gibi, bu telefonun da bir sınırı var. Ama bütçeniz kısıtlıysa ve oyun oynamak istiyorsanız, bu telefon, cebinize ve oyun zevkinize hitap edecek bir seçenek olabilir. Yani, mobil oyun dünyasında, POCO X3 ile çok eğlenceli anlar geçirmeniz mümkün!
