Pokemon GO: Sosyalleşme Aracı ve Yaşam Tarzı

2016 yılında piyasaya sürülen Pokemon GO, adeta bir çığır açarak dünya genelinde milyonlarca insanın ilgisini çekmeyi başardı. Oyun, gerçek dünya ile sanal dünyayı bir araya getirerek oyunculara bir av partisi sunuyor. Düşünsenize, sabah kahvenizi yudumlarken bir Pikachu’nun kapınızın önünde belirmesi! Hemen dışarı fırlayıp onu yakalamak için koşmaya başlıyorsunuz. Ancak bu süreçte dikkat etmeniz gereken bazı şeyler var; yoksa bir ağaçla baş başa kalabilirsiniz! Oyun, özellikle pandemi döneminde insanları dışarı çıkmaya teşvik ederek sosyalleşmeyi sağladı. Bu sayede, Pokemon GO yalnızca bir oyun değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı haline geldi.

Sensor Tower’ın verilerine göre, 2020 yılında Pokemon GO tam olarak 1 milyar dolarlık bir gelir elde etti. Bu, toplam gelirinin 4.2 milyar dolara ulaşması anlamına geliyor. Yani, Pokemon GO’nun kasasında bir hayli paranın yattığını söyleyebiliriz. Ancak, bu durum, “Neden hala Türkiye’de resmi olarak yok?” sorusunu akıllara getiriyor. Belki de Niantic, ülkemizdeki Pokemon’ları yakalamak için bir tür gizli misyon hazırlıyordur. “Hayır, bu Pikachu bizim topraklarımıza gelmez!” diye düşünen bir ekip var olabilir. O yüzden biz de bekleyip göreceğiz.

Oyun, pandemi sürecinde oyunculara sunduğu etkinliklerle dikkat çekici bir yükseliş yakaladı. İnsanlar, karantina günlerinde evde kalmaktan sıkıldıkları için dışarı çıkma fırsatını değerlendirdiler. Bu durum da, Pokemon GO’nun gelirlerinin artmasına katkıda bulundu. 2020, Pokemon GO için adeta bir altın yıl oldu. Önceki rekor, 2019 yılında elde edilen 902 milyon dolardı. Yani, bir yıl içinde gelirini tam olarak iki katına çıkarmış durumda. Bu durum, Niantic’in ne kadar zeki bir pazarlama stratejisi uyguladığını da gösteriyor.

• Yılın en çok gelir elde eden mobil oyunları arasında: Pokemon GO, PUBG Mobile ve Honor of Kings gibi devlerle yarışıyor.
• Yıllar geçtikçe Pokemon GO’nun popülaritesi: Her yaştan insanı etkisi altına almayı başardı.
• Gerçek dünya ile etkileşim: Oyun, fiziksel aktiviteyi teşvik ederek sağlıklı yaşamı destekliyor.

Sonuç olarak, Pokemon GO sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir sosyalleşme aracı ve bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak Türkiye’de resmi olarak mevcut olmaması, oyuncular için büyük bir kayıp. Belki de Niantic, bir gün Türkiye’ye özel Pokemon’lar geliştirecek ve “Pikachu” yerine “Pikacü” gibi karakterler ile karşımıza çıkacak. Kim bilir? O yüzden, Pokemon GO hayranları olarak, gözümüzü dört açmalıyız; belki bir gün kapımızın önünde bir Pikachu belirebilir!