Pokémon kartları çılgınlığı, aslında bir virüs gibi yayılan ama hiç de hoş olmayan bir grip yerine, insanların kalbini fetheden bir virüs. Artık dünya genelinde herkesin bu kartları toplama hevesi, köpekbalığı gibi herkesi kapıp götürüyor. Geriye dönüp bakınca, Pokémon’un bu meşhur kartları, sanki birer kıymetli reçeteye dönüşmüş. Gerçekten içinden “Çarşamba göndermesi” gelen bir Pikachu bulduğunuzda, sıradan bir gün aniden bir şölene dönüşüyor! Kağıt kartlar, cüzdanlarımızın en derin köşelerine sıkışmış birer hazine gibi görünüyor.

Japonya’da yapılan son etkinlik, tam bir felaket senaryosu gibi. Bu, bir filme konu olabilecek kadar komik ama bir o kadar da karışık bir durumdu. Kartları almak için insanlar, sanki dünya yüzünde yalnızca bir tane Pikachu kalmış gibi aileleriyle birlikte McDonald’s şubelerinin önünde sabahın altısında sıraya girmişlerdi. Sen bu sıraya girmeden önce bir çay içip düşünme fırsatını bulabilirsin, ancak girmeye karar verdiysen çay tamamen unutulur. Çünkü orada, bir Pikachu almak için her şeyini feda etmeye hazır bir sürü insan var.

Menülerde “Happy Meal” markası altında sunulan bu Pikachu kartı, aniden bir statü sembolü haline gelmişti. Ancak işler yolunda gitmedi, herkes sadece kart için menü alıp, hamburger ve patates kızartmalarını çöpe attı. Bir akşam vakti çıkıp, “Hadi sushi yiyelim!” demenin ön şartı, “Ama önce Pikachu alalım!” olunca, gerçekten de pişmanlık verici bir israf durumu söz konusu. Hatta bazı çalışanların kart kutularını gizlice satmaya başlaması da ayrı bir iktidar mücadelesi gibi görünüyordu. Bireysel kart pazarında, sadece McDonald’s şubelerinin değil, çalışanların da kart sektörüne girmek için yaptığı bu abartılı hareketler adeta bir komedi sahnesi gibiydi.

• “Herkes kart istiyor!” diye slogan atan bir grup elinde Pikachu balonu tutarak sırada bekliyor.
• Bazı maceraperestler Pikachu almak için sıranın başına geçmeye çalışırken kendilerini kapışmanın ortasında buldu.
• “Bir Pikachu için dostluk bir kenara!” diyen arkadaşlar, bir anda düşmanı ya da dostu göremez hale geldiler.

Sonuç olarak, eşit şartlarla başlayan ve her geçen gün kartı olanların sayısını artırmaya yönelik olan bu kampanya, insan doğasının çılgınlıklarını bir kez daha gözler önüne serdi. Koronavirüs sonrası en büyük pandeminin “Pokémon Kart Pandemisi” olduğunu söyleseler, pek de garip karşılamamak lazım. McDonald’s ve Pokémon Company bu durumu görünce, hemen geri adım atarak bu kampanyayı bitirmek zorunda kaldı. Sanki herkesin gözünde, “Pikachu’yu çok istiyorsak, bunun bedelini ödemeliyiz!” düşüncesi yer etmişti. O yüzden, Pokemon kartları gelecekte bulabileceğiniz en iyi anti-başarı hikayesini yaratacak gibi. Hadi bakalım, sıradaki avınıza! Kendinize dikkat edin, “56” olma durumunda mücadele çok kısa sürüyor!