Pokémon Legends: Z-A İncelemesi – Yeni Mega Evrim Dünyası
Pokémon Legends: Z-A oyununun yeni Mega Evrim dünyasını keşfedin! Detaylı inceleme ve güncellemelerle dolu bir dünya sizleri bekliyor.
4 saat önce
İnceleme yazılarına başlamak giderek zorlaşıyor, adeta Steel türü bir Pokémon’a Poison türüyle saldırıyormuşum gibi hissediyorum klavye tuşlarına basarken; ne yapsam bir türlü işlemiyor. İşte bu durumu aşmak için Pokémon temalı bir şarkı benim dertlerime çare oldu. Konuyu da aniden Pokémon’a bağlayınca yazı adeta Gyarados gibi açıldı; Thunder’ı çaktım, tek vurdu. Evet, sevgili Oyungezerler, bugün elimde şahsen uzun zamandır beklediğim, uğruna Switch 2 aldığım Pokémon Legends: Z-A var. Nintendo Switch 2’yi Pokémon oyunları için edinmiş olmama rağmen, şu ana dek Pokémon dışında başka pek çok oyundan da büyük keyif aldım. Gerçekten harika bir cihaz! İlk özgün olmayan ancak kendi döneminde çıkan oyun Z-A, beni mutlu etti. İnternette birçok kişi pek çok şeyden şikayetçi olsa da eğer o “Gotta Catch ‘Em All” ruhuna girebilirseniz, oyun size uzun ve oldukça eğlenceli saatler sunuyor.

Mega Evrim’in Başkenti Lumiose’dan Herkese Selamlar
Pokémon ile ilgili gerçekleştirilen ilk büyük adım X-Y döneminde Mega Evrim ile oldu ve benim gibi milyarlarca kişinin beğenisini kazandı. Ardından pek fazla kullanılmayan bu mekaniğin merkezinde yer aldığı bir oyun fikri kulağa oldukça hoş geliyor. X-Y’de kısmen tanıdığımız Kalos’un başkenti Lumiose, bu kez Mega bir patlama yaşıyor. Oyunla ilgili en fazla hoşuma giden şey ise hikaye bütünlüğü oldu. Oyun, doğrudan X-Y’nin devamını ele alıyor ve tam beş yıl sonrasında geçiyor. Elbette, o oyundaki ana karakterimiz şu anda ortada yok ama eski oyunlardaki Red dövüşü gibi süper gizli bir boss savaşını bekliyorum; bunun için harika fırsatlar da mevcut… Tüm oyun, Mega Evrim teması etrafında şekilleniyor. Z-A ile birlikte birçok yeni Mega Evrim taşı ve doğal olarak Mega Pokémon eklenmiş. Ancak bir Starmie faciası var ki… Bu konuyu açmayı bile istemiyorum; hala bu garabeyi görmemiş olan şanslı insanlardansanız, kendinize bu eziyeti etmeyin. (Şaka, şaka; ben gördüm, hepiniz göreceksiniz, işte karşınızda Mega Starmie!) Mega Starmie dışında, oyuna eklenen birçok yeni Mega Pokémon gerçekten hoşuma gitti. Bu çeşitlilik güzel bir durum oluşturmuş ancak Game Freak, gene bir şeyleri suistimal etmeyi ihmal etmemiş. Çokça insanın favori Pokémon’u olan Greninja’nın da amuda kalktığı bir Mega Evrim mevcut fakat bu evrime erişebilmek için çevrimiçi rekabetçi maçlarda en az bir “K” seviyesine ulaşmanız gerekiyor. Oyunu iyi kavrarsanız, yaklaşık 20 dakikada buraya ulaşabileceksiniz fakat Nintendo Online’ın paralı olduğunu hatırlatmakta fayda var… Greninja’nın yanı sıra Delphox ve Chesnaught’ın Mega taşları da sadece bu sıralama sistemi üzerinden ulaşılabilir; bu durum oldukça tat kaçırıcı…

Aldım Verdim Ben Seni Yendim Dönemi Bitti
Pokémon demek, sıra tabanlı dövüş demek İDİ! Legends: Z-A nihayet, yüzlerce yıl sonra bir Pokémon oyununda dövüş mekanizmasını tamamen değiştirdi. Artık Pokémon’larınızla birlikte SİZ DE dövüşün bir parçasısınız. Ash gibi “kaç, Pikachu!” yapma şansına sahipsiniz. Oyun, artık gerçek zamanlı bir dövüş sistemine sahip; fakat bunu en Pokémon tarzında gerçekleştiriyor. Bu dövüş sistemini çok sevdim; rekabetçi arenada geçer akçe olmayabilir ama ileride yan oyunların her birinde bu sistemi ve hatta daha geliştirilmiş halini görmek dileğiyle… Klasik Pokémon’larda olduğu gibi yine bir Pokémon’a maksimum dört saldırı öğretebiliyorsunuz; ancak bunları kullanma şekliniz tamamen sizin kontrolünüzde. Artık tur bekleyip, herkesi Earthquake ile tek vurarak geçiş yapma dönemi sona erdi, Oyungezerler, sona erdi. POKEMON ARTIK BİR SAVAŞ ALANI! Bu alandan çıkmak için sadece tür avantajlarını bilmek yetmiyor; aynı zamanda çabukluk ve dodge atma yeteneği de gerekiyor. Evet, dodge! Legends: Arceus’da olduğu gibi dövüşlerin doğrudan bir parçası olduğunuz için özellikle boss savaşlarında deli gibi Pokémon’lar doğrudan sizi hedef alıyor ve kafanıza meteor gönderiyor. Bunlardan kaçarak kurtulup, sahadaki Pokémon’unuza emir vermeniz gerekiyor. Her ne kadar oyun özünde çocuk oyunu olsa da, zorluk seviyesi çok düşük olsa da, boss mücadelelerinden büyük bir keyif aldım. Mega Tyranitar’ı benim biricik evladım Mega Lucario ile alt etmek müthiş bir anıydı. Eğer Pokémon’u sıra tabanlı dövüş ve stratejileri için seviyorsanız, bu size pek hitap etmeyebilir; fakat içinde benim gibi Pokémon aşkıyla yanıp tutuşan bir çocuk varsa, bu dövüş sistemi sizi bağımlı hale getirecektir.

Büyük Z Oteli
Neden geldiğimiz hakkında hiçbir fikrimiz yokken bir anda kendimizi trenden inip Lumiose şehrinde buluyoruz. Kim olduğumuzla ilgili en ufak bir bilgimiz yok. Sadece elimizde bir çanta, gözümüzde bir ışık var ve bu parıltılı şehirde yol alıyoruz. Şehre adım atar atmaz bizi Taunie adında bir kız karşılıyor (eğer ana karakterinizi kız yaptıysanız bu isim ve karakter değişiyor). Taunie, bize Z’nin harika otellerinden bahsederken, bir anda çantamız çalınıyor. Çantanın peşinden koşarak ilk Pokémon dövüşümüze başlayıp, ilk başlangıç Pokémon’muzu buradan seçiyoruz. Chikorita, Totodile ve Tepig arasından seçim yaparak eğitmen yaşamına hızlı bir başlangıç yapıyoruz. Ben başıma iş açmamak için uyarımı yapayım; oyunun hemen başlarındaki bir yan görev size bir Kanto başlangıç Pokémon’u seçtirecek. Yani benim gibi Totodile seçip “Squirtle istiyorum” demek istemezsiniz. Aynı zamanda oyun, çeşitli yan görevlerle size üç Kalos başlangıç Pokémon’unu da hediye ediyor. Yani Fennekin, Froakie ve Chespin’e de oyun başında erişiminiz olacak. Neyse, otelimize geri dönelim. Bu otel, Pokémon X-Y’den yakından tanıdığımız AZ ile şirin dostu Floette tarafından işletiliyor. Annesi vefat ettikten sonra Lumiose’a gelen Taunie ve onun kurduğu MZ isimli ekip de burada yer alıyor. Çabuk bir şekilde usta bir Pokémon Eğitmeni olacağınız belirginleştiği için siz de bu MZ ekibinin bir parçası haline geliyorsunuz ve ardından Mega hikayemiz şekillenmeye başlıyor. Bence oyunun doğrudan X-Y’nin devamı olması muazzam bir kalite sunmuş. Benim şansıma yakın zamanda Pokémon X’i yeniden bitirmiştim ve olaylara hâkimdim; ama daha önce oynamamış olsanız bile oyun, çoğu şeyi adım adım anlatıyor. Sürprizleri bozmak istemiyorum; bu bir Pokémon incelemesinde yazmayı tahmin etmeyeceğim bir cümle ama Game Freak hikaye açısından gerçekten iyi bir iş çıkarmış, bu bağlayıcı durum derinlik ve kalite katmış. Lumiose’da Mega Evrim çığırından çıkmış durumda ve Eiffel, pardon Lumiose Kulesi bunun merkez noktası. Aynı zamanda şehrin en zengin şirketi olan Quasartico, tüm şehirde devasa bir Pokémon festivali başlatmış durumda. Oyunun adı olan Z-A, aslında büyük bir sınıf sistemine işaret ediyor ve koca şehirdeki yüzlerce eğitmen rank atlamaya çalışıyor.

Ana Karakter Olmak Bu Kez Hiç Hoş Değildi…
Oyunda gündüzleri görev peşinde koşarken, Pokémon yakalanabilen Wild Zone’larda Pokédex’inizi tamamlarken, geceleri hayat tamamen farklı bir hale geliyor. Tüm şehir bir anda devasa bir savaş alanına dönüşerek yeni dövüş sistemiyle harika bir kaos başlıyor. Z-A sistemi içerisinde rank atlamak için belirli biletler gerekiyor ve bu biletleri yalnızca geceleri diğer eğitmenleri yenerek toplayabiliyorsunuz. Bu yüzden güneş battığında hemen Poké Topları ile yola çıkıyorsunuz. Battle Zone, vahşi Pokémon yakalamak gibi çalışıyor. Eğer bir eğitmen sizi fark ederse, aniden size saldırıyor ve ilk karşılığı veremiyorsunuz. Ancak siz de aynı şekilde rakibin Garchomp’una sinsi sinsi uzaktan Ice Beam atıp, dövüş öncesi onu kontrol altına almanın keyfini yaşayabiliyorsunuz. Doğal olarak Z sıralamasıyla oyuna başlıyoruz ve bilet toplayarak, başkalarını yendikçe Y, X… diye ilerliyoruz; ancak bir noktada hikaye gereği “F” seviyesine ulaşmak için bir dövüşe çıkmak zorunda kalıyorsunuz ve doğal olarak kazanıp yüzlerce eğitmenin hakkını gaspetmiş oluyorsunuz. Bu durumdan pek memnun değilim… Gerçekten Z’den başlayıp, Pokémon’larımın hakkını vererek A seviyesine yükseldim. Bu sayede oyun daha uzun sürebilir ve gerçek hayattaki dertlerden daha fazla uzak kalıp, eğlenebilirdik… Neyse, Lumiose’u bu mega çılgınlığından kurtarmak için bu haksızlığa da razı oluyorum ve değişime devam ediyorum. Arka planda Quasartico’nun gizli planları olduğunu tüm kamuoyu biliyor; hatta bir görevde protestocularla Pokémon dövüşü yapıp, kapitalist düzene katılarak olayları dağıtıyoruz. İşte böyle sıradan, liyakatsiz bir şekilde güç edinirseniz, göbekten sermayeye bağlı olursunuz… Ha, Pokémon’dan bahsederken, çok pardon. Quasartico ile birlikte tefecilik işleriyle uğraşan Rust Sendikası da bizi parmaklarının arasında oynatırken şehirdeki kaos bir türlü bitmiyor. Vahşi Mega Evrim diye bir kavram hızla yayılıyor. Hiçbir eğitmeni olmayan vahşi Pokémonlar rastgele Mega Evrim geçiriyor ve biz de onları yakalıyoruz. Bu yakalamaların her biri bir boss dövüşü niteliğinde ve oldukça heyecan verici. Her birinin ödülü ise aynı: MEGA TAŞ! Örneğin bir Mega Blastoise’ı yendiğinizde, ödülünüz Blastoisonite. Bu tür tatmin edici boss dövüşlerine can kurban diyerek, bol bol maçın çıkmasını bekliyorsunuz.

Pokémon Bolluğu
Eskiden Pokémon oyunlarında bazı Pokémon’lara ve TM’lere erişmek oldukça zordu. Örneğin, Garchomp ilk çıktığında Gible bulabilmek için çok emek harcatıyorduk. Bu da ya oyunun sonundaki Victory Road’a ya da hikaye sonrasına kalıyordu. Son yıllarda çıkan tüm Pokémon oyunlarında ise bu durum değişti ve bu konuya oldukça memnun kaldım. Eğer bir Pokémon Legendary değilse, yakalama zorluğu olsun, ama oyun sonunda beklemek zorunda kalmayalım. Z-A da bu anlayışı devam ettiriyor. Oyunun ortalarına bile gelmeden bir Wild Zone’da Gible yakalamak mümkün. Gible’ı görünce gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Sonrasında tüm oyun boyunca yanımdan ayırmadığım Garchomp ile her şeyi alt etmek büyük bir keyif oldu. Hele Garchomp’u “gel buraya, ice fang atacaklar, tek yeneceğiz, gel akıllı oğlum” diye çağırmak çok hoş bir duygu. Tam Ice Beam atmaya hazırlanırken Garchomp’ı çekip Gyarados’u sahaya sürünce o düşmanın yüz ifadesini görmek isterdim. Bu bolluk, Legends: Arceus’daki gibi Alfa Pokémonları getiriyor. Alfalar çok yüksek HP’ye sahip; burada maksimum seviyeye ulaşmış Pokémonlar ve boyutları XL. Alfalar dışında XL boyutunda başka Pokémon’a rastlamadım. Ayrıca oyunun ilerleyen bölümünde açıldığı için anladığım kadarıyla çoğunun IV değeri de oldukça iyi; özellikle çevrimiçi oynayacaksanız bu alfaları her gün yakalayıp içlerinden en iyilerini kuvvetlendirmekte fayda var. Ben de şu an bunu yapıyorum. Gallade ve Gardevoir çiftim oldukça etkili olacak! Oyun, ayrıca saldırı tiplerine “+ sistemi” eklemiş. Bir Pokémon, bir vuruşu öğrenebiliyor fakat bunu özümsemesi için ya zaman geçmesi gerekiyor (ki bunu kendisi öğrendiyse oluyor) ya da ustalık çekirdeği vermeniz gerekiyor. Alfa Pokémonlardan düşen ustalık çekirdeklerini alan Pokémon’lar, TM ile öğretilmiş vuruşları da “+ vuruş” hale getirerek, ekstra hasar veya avantaj kazanabiliyor. Peki, bu TM’ler nereden geliyor? TM’ler, şehirde açık dünyada gezerken, binaların çatılarında, sokak aralarında karşımıza çıkıyor; ancak esas iyi hareketler bize belediyeden geliyor. Evet, belediyeden… Lumiose Belediyesi’ne bağlı Pokémon Araştırma Vakfı işin içinde. Buranın baş araştırmacısı Mable, potansiyelimizi fark ettiğini ifade ederek, bizdeki tüm işleri kitliyor. “5 Ateş Pokémon’u yakala şu kadar puan, 10 Mega Evrim yap bu kadar puan” diyerek puanlar topluyorsunuz ve bunlarla birlikte TM’ler alıyorsunuz. Earthquake ve Ice Beam’i öğrendikten sonra diğer konular o kadar da önemli değil, işte o yüzden Mable’ın işlerini tamamlamayı dert ediyorum; daha bu yaşta belediye işçisi olmaya hiç gerek yok.

Belediye Çalışıyor
Sanırım artık parkur mekanikleri barındırmayan bir oyuna “oyun” denilmiyor. Pokémon da kendine özgü biçimde bu parkur işlerine dahil olmuş. Etrafta belediyenin inşaat çalışmaları için bıraktığı pek çok alan buluyoruz ve buralarda hoplaya zıplaya yolumuzu bulmaya çalıştık. Bu parkur alanlarıyla erişilemez çatılara tırmanarak, Dratini gibi nadir Pokémon’lar da bulabiliyorsunuz. Ya da oyunun önemli işlevlerinden biri olan renkli vidaları bularak ek güçler edinmek mümkün. XP artırıcı, karakterinizin canını artırma, daha fazla para kazanma gibi güçler bu vidalarla elde ediliyor. Tüm bunlar, Lumiose Belediyesi’nin zayıflığını gözler önüne seriyor; inşaat firmasına ihale ile verilen işte böyle saçma bir yola başvurmaları oldukça ilginç… Ayrıca bu mega evrim dalgası sayesinde etrafta çok fazla mega kristal var ve bunları Pokémon’larınıza kırdırıyorsunuz. Bu parçaları toplayıp Quasartico yetkililerine teslim ederek çeşitli Mega Evrim taşları elde edebilirken, bazı mega taşlar oyunda parayla satılıyor. Resmen Mega Evrim’e “al, evrim geçir, devret” taktiği izlenmiş. Sonuç olarak, belediyenin, polisin ve jandarmanın işlerini yaparak yanımızda Zygrade ile birlikte Lumiose’u bu durumdan kurtarıyor ve oyunun sonuna ulaşıyoruz. Oyun tamamlandıktan sonra, Pokémon X ve Y’nin hikayesiyle doğrudan bağlantılı bir ilerleyiş mevcut. Her iki oyunun efsanevi Pokémon’ları Xerneas ve Yveltal ile dövüşüp, onları yakalıyor ve hikayenin bir kısmını tamamlıyoruz. Diğer kısımda ise bahsettiğim rank sistemi sonunda ortadan kalkıyor ve sonsuz bir serüven başlıyor. Artık her gece sokakta puan toplayıp, Quasartico sponsorluğunda bir rank maçına katılarak ödül için savaşıyoruz. Ödüller oldukça tatmin edici; XP candy ve Pokémon’unuzu güçlendiren Protein, Kalsiyum gibi çeşitli mineraller içeriyor. Zaten gece olunca sokağa çıkıp birilerinin Alakazam’ını “CRUNCH”layarak ısırmak için sabırsızlanmaya başlıyorsunuz.

Pokémon Meydan Muharebesi
Oyunun en eğlenceli bölümlerinden birisi, en iyisi olmayabilir ama online dövüşleri. Normal şartlar altında sıradaki tabanlı Pokémon oyunlarında ranked dövüşlerden pek hoşlanmazdım. Zira herkes, Sword Dance + fiziksel atak kombinasyonuyla ya da Calm Mind + özel saldırı kombinasyonuyla oynadığı için oldukça itici bir hale geliyordu. Z-A’nın bu yeni dövüş mekaniği ise online kısmı MUHTEŞEM BİR KAOS haline getirmiş. 4 oyuncu, yanlarında üç Pokémon ile birlikte bir alanda bırakılıyor ve serbest şekilde birbirlerine saldırıyorlar. Mesela bir Gyarados ile Gardevoir uzaktan birbirlerine saldırırken, bir anda Gyarados’un arkasından bir Thunderbolt gelir ve ardından Gardevoir’e bir Sludge Bomb atıp anında 2 puan kazandığınızda oldukça keyifli oluyor. Elbette, bu aynı zamanda sizin başınıza geliyordu. Oyunda Earthquake gibi bazı AOE hasarı veren saldırılar mevcut ve bunlardan kaçınmak için tür avantajlarını bilmek gerekiyor. Salamence sayesinde nerede yer tipi saldırı varsa hayatta kalmayı sağlayıp, 10 dakika içinde Rank K’ye taşındım. Bu kargaşa, Pokémon hayranı için gerçekten rüya gibi bir olay olmuş. Aferin Game Freak, doğru yoldasın! Yazının sonuna yaklaşırken ekran görüntülerine tekrar bakıyorum ve gerçekten çok keyif aldığım Legends Z-A’nın beni çok mutlu ettiğini düşünüyorum. En azından içimdeki o Pokémon hayranı çocuğu oldukça sevindirecek pek çok ayrıntıya sahip. Hikaye X-Y’nin devamını anlatırken, Zygrade’nin olaylara katılması da hoş bir detay olmuş. Şubat ayında Hoopa’nın öncülük edeceği bir ek paket geliyor ve hikaye başka bir boyuta taşınacak; o zamana dek etrafta kırılması gereken çok mega kristali ve toplanacak birçok mega taşı var. Zira bu oyun tam olarak Gotta Catch ‘Em All ruhunu içerisinde barındırıyor.








Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?