Prince of Persia: The Sands of Time Remake ile Nostalji Yolculuğu

Ubisoft’un UbiForward sunumunda, yıllardır beklenen Prince of Persia: The Sands of Time Remake’in nihayet gözler önüne serilmesi, video oyunu camiasında büyük bir heyecan yarattı. Hani derler ya, “Efsaneler asla ölmez!” işte bu da tam olarak öyle bir durum. İlk kez kanlı canlı görme fırsatı bulduğumuz bu oyun, eski dostlarla buluşmanın heyecanını bir nebze de olsa hissettirdi. Ama tabii ki, bu buluşmada herkesin yüzü gülmedi. Bazı hayranlar, oyunun grafiklerini eleştirerek, “Bu nasıl bir remakedir, 2000’lerin ortasındaki oyunlar daha iyi görünüyordu!” diye sitemde bulundu. Öte yandan, ben de dahil olmak üzere bir diğer grup ise oyunun ruhunun korunmuş olmasından son derece memnunduk. Sonuçta, nostaljinin gözyaşları içinde boğulmak da bir zevk değil mi?

Oyunun orijinaline sadık kalınarak hazırlanması, aslında bizlerin kalbini bir nebze olsun ısıttı. Üstelik, Prince’i seslendiren orijinal aktör Yuri Lowenthal da hem hareket yakalama hem de seslendirme için geri dönmüş. Hani derler ya, “Eski dostlar her zaman iyidir!” Sinematik sahnelerin yeniden aslına uygun olarak çekilmiş olması, izleyicileri geçmişe götüren bir yolculuğa çıkaracak gibi görünüyor. Kim bilir, belki de bizleri bekleyen başka sürprizler de vardır. Mesela, belki de Prince of Persia’nın orijinal müziği “Time Only Knows” bir şekilde araya sıkıştırılmıştır. Bu müzik, nostaljik anılarımızı canlandırırken, aynı zamanda da bir zaman yolculuğuna çıkmamıza neden olacak.

Tabii ki, remake versiyonunda bazı yenilikler de var. Kamera açıları, kontroller ve dövüş mekanikleri günümüz standartlarına uygun hale getirilmiş. Ama bu yetmez, çünkü biz oyuncular bazen eski usul nostaljiye de ihtiyaç duyarız. Neyse ki, Ubisoft’un sunduğu bu remake, orijinal ve modern kontroller arasında seçim yapma imkanı sunuyor. Hani bazen eski bir kaset çalar gibi, “Bunu yine de eski haliyle dinlemek istiyorum!” diyebilirsiniz ya, işte o anı yaşatacak bir özellik. Bu, eskiyi özleyenler için bir nefes alma fırsatı gibi!

Ve tabii ki, bu macera sırasında bizlere sunulan başka bir ilginç detay da mevcut. Oyun içerisinde, 1992 tarihli orijinal Prince of Persia oyununu açma şansımız olacak! Hemen herkesin “Ahh, o günler!” diye haykıracağı anlar yaşanacak gibi. Ana Menü’den bu efsanevi oyunu açabileceğiz ve belki de genç nesil, eski oyunların nasıl bir zevk verdiğini anlayacak. Ubisoft, bunun gibi başka sürprizler de olduğunu iddia ediyor. Belki bir gün, bir kutu dolusu sürpriz yumurta gibi, her birinin içinde başka bir nostalji deneyimi bulacağız. Kim bilir, belki de bir gün Prince, zaman yolculuğu yaparak bizleri geçmişin en güzel anlarına götürür!

Sonuç olarak, Prince of Persia: The Sands of Time Remake, eski ve yeni arasında köprü kuracak bir yapıma benziyor. Gerek görselleri, gerekse sunduğu özelliklerle, hem eski dostlar hem de yeni oyuncular için bir deneyim sunacak. Oyun, nostaljiyi sevenler için bir hazine, yenilikleri sevenler içinse bir macera gibi. Şimdi, o gün geldiğinde, kim bilir belki de Prince bizi geçmişe götürüp, “Bir zamanlar burada maceralar yaşanıyordu!” diye fısıldayacak.