PUBG: Oyun Dünyasının Fenomeni ve Kültürel Etkileri

Hadi gelin, birlikte video oyun dünyasının en büyük fenomenlerinden biri olan PlayerUnknown’s Battlegrounds ya da halk arasında bilinen adıyla PUBG’yi inceleyelim. Ah, PUBG! Kimi zaman hayatımızın kurtarıcısı, kimi zaman da “Yahu bu oyunda ben nasıl öldüm?” dedirten bir yapım. Geliştirici ekibi, oyunun çıkışından bu yana o kadar çok yenilik ve güncelleme yaptı ki, neredeyse her gün yeni bir harita, yeni bir kıyafet veya yeni bir bug (hata) ile karşılaşıyoruz. Ama işin komik tarafı, bu hatalar bile oyuncular arasında birer efsane haline geliyor. “Bir zamanlar düşmanımın önünde dans ettim, o da beni vuramadı!” hikayeleri, PUBG’nin olmazsa olmazları arasında.

Özellikle mobil versiyonunun başarısı, herkesin dilinde. Sensor Tower tarafından açıklanan verilere göre, PUBG Mobile, tam 5,1 milyar dolar gibi dudak uçuklatan bir hasılat yapmış. Bu rakamı duyduğunuzda, “Acaba ben de bir mobil oyun yapsam ve bu kadar kazanabilir miyim?” diye düşünmeden edemiyorsunuz. Ancak dikkat! Mobil oyun yapmanın zorlukları da var. Öncelikle, arkadaşlarınızın oyun içindeki beceriksizliklerini görmezden gelmek zorundasınız. Evet, “Arkadaşım, sen niye bana ateş ettin?” sorusu, her oyunda en az bir kez soruluyor. İşin komiği, bazen bu sorunun cevabını bulmak, düşmanla cebelleşmekten daha zor olabiliyor.

PUBG Mobile’ın gelirinin büyük bir kısmı, özellikle de Çin pazarından geliyor. Öyle ki, oyunun iOS versiyonunun gelirlerinin %55,4’ü bu dev ülkeden elde ediliyor. Yani arkadaşlar, Çinlilerin PUBG oynaması, bizim evde yemek yapmamız kadar sıradan bir şey. Ama burada bir soru var: “Acaba bu kadar para harcayan oyuncular, gerçek hayatta ne yapıyor?” Belki de yemeğini sipariş ediyor, belki de bir kahve içiyor, kim bilir? Ancak şunu söyleyebilirim ki, PUBG’nin sunduğu heyecan ve aksiyon, birçok insanın günlük stresini atmasına yardımcı oluyor. “Bugün patronum beni sinirlendirdi, hemen bir maça girip kafamı dağıtayım!” diyenlerin sayısı hiç de az değil.

Bir de PUBG’nin mobil versiyonu dışında, Game for Peace adında bir versiyonu var. Aslında bu versiyon, Çin’deki yasalar gereği biraz daha “nazik” bir formatta sunuluyor. Yani burada düşmanları öldürmek yerine, “nasıl daha nazik olabilirim?” sorusunu sorarak savaşıyorsunuz. Tabii ki bu biraz komik bir durum, ama sonuçta bu versiyon da ciddi bir gelir kapısı haline geldi. PUBG Mobile’ın geçmişteki gelirleri, 2020 yılında 2,7 milyar dolar gibi bir rakama ulaşmış ki, bu da günde ortalama 7,4 milyon dolar demek. Yani düşünün, bir günde ne kadar pizza siparişi verebilirsiniz o parayla!

PUBG Mobile’ın başarısı, diğer oyun geliştiricilerin de iştahını kabartmış durumda. Artık herkes, “Ben de bir Battle Royale oyunu yapayım!” diye düşündüğünden, her köşe başında yeni bir oyun çıkıyor. “Yine bir Battle Royale oyunu mu?” dedirten yapımlar, ne yazık ki çoğu zaman “çöp” olarak nitelendiriliyor. Ancak PUBG’nin sağladığı bu ilham, oyun dünyasında büyük bir etki yarattı. Şimdi, her yerde yeni haritalar, yeni karakterler ve yeni oyun modları görmek mümkün. Kim bilir, belki bir gün “PUBG restoraunt” açılır ve burada gerçek hayatta da hayatta kalma mücadelesi veririz!

Sonuç olarak, PUBG, sadece bir oyun olmanın ötesinde, bir kültür haline geldi. Arkadaşlar arasında yapılan sohbetler, sosyal medya paylaşımları ve hatta meme’ler, PUBG’nin ne kadar popüler olduğunu gözler önüne seriyor. Oyun dünyasında bu kadar büyük bir etki yaratmış olması, onun başarısının tesadüf olmadığını gösteriyor. Belki de bir gün, bir PUBG turnuvası düzenlenir ve kazanan, bir pizza ısmarlama hakkı kazanır. O gün geldiğinde, hepimiz bu oyunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlayacağız. Şimdi, hadi bakalım, bir maça daha girelim ve bu sefer başkalarının hikayelerini değil, kendi efsanelerimizi yazalım!