Rainbow Six Siege’e Dönüş Yapan Deimos: Nostaljik Bir Eğitim Üssü
Deimos gelmiş geçmiş en nostaljik eğitim üslerinden birine dönüyor! Rainbow Six Siege'de eski günlerin tadını çıkar, unutma; kaybetmesen bile kazanmıyorsun!
3 saat önce
Eminim okuyucularımız arasında orijinal Rainbow Six üçlemesini deneyim etmiş olanlar vardır. Yani 20 yıl önceki oyunları hatırlayıp nostalji yapanlarımız. İşte bu haber tam da sizi biraz “yaşlı” hissettirecek. Çünkü adını tam 20 senedir duymadığımız bir karakter, Rainbow Six Siege’e dönüş yaparak hepimizi şaşırtmış durumda. “Deimos” adındaki bu yeni operatör, gündeme düştüğünde “Aaa, bu ne? Geçmişten gelen bir hayalet mi?” dedirtti. Aslında, bir tür oyun dünyasının “Zombi Değil, Hayatımda Hiç Olmadı” karakteri gibi döne döne gelmesi, hiç de sıradan bir durum değil.
Oyuna eklenen Deimos hakkında daha önce pek fazla bilgi yoktu; neredeyse “Beni unutmayın, ben buradayım!” der gibi aniden belirdi. Ancak, yayınlanan yeni animasyon sayesinde, 2012 yılından beri K.I.A olarak bilinen Gerald Morris’in kendisi olduğunu öğrenme fırsatına eriştik. Yani, bu adam döndü! Tam 20 yıl sonra sahalara geri dönen bir başka karakter. A benim gibi eski oyuncular için bu, sanki eski bir arkadaşla karşılaşmış gibi bir şey. “Nasılsın Gerald? İyi misin?” diye sormadan edemiyorsun!
Orijinal oyunun karakterlerinden biri olan Gerald Morris, bir John Clark olmasa da, serinin öne çıkan figürlerinden biri olmuştu. Yani, esas “heyecanlı” karakter değil ama yan karakterlerden biri olarak hatırlanabilir. Alabama doğumlu olan bu operatörün, en son göründüğü oyun ise 2003 yılında çıkış yapan Rainbow Six 3: Raven Shield olmuştu. O zamandan beri, kim bilir ne kötü maceralara atıldı? “Ben buradayım ama kimse beni istemiyor!” diye fısıldıyor gibi. Rainbow Six’in kendi Wiki’sinde bile Gerald Morris’in isminin bir gecede Deimos ile değiştirilmesi, Ubisoft’un ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor. Tam anlamıyla “Beni unutun, yeni bir ben var!” diyor.
Ubisoft’un uzun süredir hikayeye “kötü adam” olarak işlediği Deimos’un, oyunda neler yapabileceğini de merakla bekliyorum. Hemen kendisi hakkında biraz bilgi vereyim; Deimos, saldırı timine katılacak ve 2 zırh ile 2 hız istatistiklerine sahip. Yani tam ortada bir karakter. Ne ağır lastikler gibi yavaş, ne de hız rekorları kıracak kadar çabuk. Ama kendisini özel yapan ekipmanı DeathMark! Ah, bu ekipmanı duyduğuma sevindim. DeathMark sayesinde Deimos, gönderdiği drone’u ile istediği karakteri işaretleyebiliyor. Drone nasıl bir şeydir ki bununla insan etiketleyebiliyor? Bunu âdeta bir düellocu gibi yapıyor.
İşaretlediği karakterin yerini oyun boyunca Deimos’a gösteren bu sistem, aynı zamanda hedefinin de kendisini görmesine olanak sağlıyor. Yani, evet, benim gözümden kaçmıyor ama senin görecek kadar şansın var! Tam bir düellocu yani kendisi. Tıpkı “düşmanın en büyük düşmanı” gibi. Sevinçle bekliyorum; bakalım, yeni maceralarda neler olacak? Bu gizem dolu dönüş, aynı zamanda bir nostalji yolculuğu gibi. Kim bilir, belki eski dostlar elektrikli süpürgesi ve internet bağlantısıyla yavaş yavaş geri dönecek! Ne de olsa, hayatın sürprizlerle dolu olduğunu hepimiz biliyoruz!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?