Razer Huntsman V2 Analog ve V2 İncelemesi: Fırsatlar ve Dezavantajlar
Razer Huntsman V2 Analog ve V2'yi detaylıca inceleyerek avantajları ve dezavantajlarıyla birlikte keşfedin. Oyun performansınızı artırın!
3 saat önce

Geçtiğimiz günlerde, daha önceki donanım incelemelerim arasında Razer Huntsman V2 Analog incelememi eklemeyi unuttuğumu fark ettim. Aslında o dönem, sayfa kotası nedeniyle dergide değinemediğim birkaç hususa da dikkat çekmeyi düşünmüştüm. Klavyeyi uzun bir süre kullandıktan sonra incelememi güncellemek de aklımdaydı. Şimdi bu fırsatı yakalamışken, Razer Huntsman V2 serisi hakkında düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Razer’ın genellikle “iki ileri, bir geri” yaklaşımıyla hareket ettiğine inanıyorum. Bir üründeki beğendiğim bir özellik, bir sonraki modelde kaybolabiliyor. Örneğin, Deathadder serisindeki fare tekerleğindeki Chroma aydınlatmanın, Deathadder V2 Pro’da yer almaması gibi. Genel olarak özellikler iyileşse de, her zaman “öncekinin şu yönü daha iyiydi” hissi aklımda kalıyor. Bu durumun Huntsman V2 klavyesinde de geçerli olduğunu söyleyebilirim; buna önceki incelememde de değinmiştim.
Razer Huntsman V2 Analog
Razer’ın klavyelerinde neden daha önce analog tuşlar kullanılmadığını merak etmiştim. Sonuçta, 2019 yılında piyasaya sürülen Tartarus Pro, tamamen analog tuşlarla donatılmıştı. Ancak, bu konuda biraz geç kaldılar; çünkü Wooting One, Steelseries Apex Pro ve Cooler Master MK850 gibi analog klavyeler çoktan oyuncularla buluşmuştu. Razer, analog tuşları ilk kez Huntsman serisinde denemeye karar vermiş.
Huntsman serisi, benim için oldukça başarılı bir klavye kategorisi. Tasarım olarak Blackwidow’a benziyor, ancak Razer her zaman bazı yönlerde gelişim gösterirken, diğer yönlerden geriye çekiliyor. Bu sebeple, “bu gerçekten mükemmel bir cihaz” demek pek mümkün olmuyor.
Öncelikle analog tuşlarla başlayalım. Bu tuşlar, gamepadlerde olduğu gibi basış noktalarını kademeli olarak seçmenizi sağlıyor. Yani tuşa hafif bastığınızda yürürken, daha fazla bastığınızda koşma fonksiyonu devreye girebiliyor. Ayrıca her tuşun kaç mm’de çalışacağını ayrı ayrı belirleyebilir, tek bir tuşa iki farklı işlev atayabilirsiniz. Örneğin C tuşuna yarım basınca çömelirken, tam bastığınızda yere yatma komutu verebilirsiniz. Bu özellik, klavyenizi istediğiniz takdirde bir gamepad gibi kullanmanıza olanak tanıyor. PC, klavyenizi aynı zamanda bir Joystick olarak kabul ediyor ve bu artılardan yararlanmanızı sağlıyor.
Peki bu teorik olarak cazip olan özellik, pratikte gerçekten işe yarıyor mu? Bu konuda biraz belirsizlik var. İkili komutu denedim, tuşlara yürüyüş ve koşma gibi komutlar atadım. Ancak analog kullanımı, bir gamepad rahatlığını sunmuyor, alışması zor olabiliyor. Hatta bazen tuşa fazla basınca istenmeyen hareketler yapabiliyorsunuz. Bu nedenle bu tür komutları modifier tuşuyla bir arada kullanmak daha rahat hissettiriyor.
Klavyenin genel işlevleri Huntsman Elite ile hemen hemen aynı; tek dikkat edilmesi gereken nokta, tuşların analog olması. Huntsman V2, bazı BlackWidow modellerinde olduğu gibi sol kenarda USB portu barındırıyor, ancak bu durum klavyeden iki kablonun çıkmasına sebep oluyor ve hoş bir görüntü oluşturmuyor. Blackwidow Elite’te tek bir kablo mevcutken, burada iki kablo çıkıyor. Razer’ın klavyeye çıkarılabilir kablo eklememesi önemli bir dezavantaj, çünkü kalın kablolar var. Klavyeden çıkan kablolardan biri USB 3.0, diğeri Type-C. Eğer anakartınızda Type-C girişi bulunmuyorsa endişelenmeyin, kutuyla birlikte bir adaptör sağlanıyor. Ancak kablo fazlalığı ve çoğu modelde bulunması gereken kablo kanallarının olmaması (tek çıkış noktası klavyenin sol üst kısmı) bence geri adım atılmış gibi görünüyor.
Chroma aydınlatması ise, tuşların altında geniş bir hazne bulunduran Ornata veya Cynosa gibi modellere kıyasla biraz zayıf kalıyor. Çünkü ışığın yansıdığı ve dağıldığı alan sayısı daha az. Yani müthiş ışıltılı, rengarenk bir aydınlatma bekliyorsanız, hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Ayrıca, kullanılan tuşlar doubleshot PBT olmasına rağmen, bende bulunan bir örnekte bazı tuşların şeffaf olması gereken alanlarında siyah lekeler mevcut, bu da ışığın tam yansımamasına sebep oluyor. Genel olarak tuş takımı şık görünse de, Chroma aydınlatmaya sahip bir klavye kullanıyorsanız daha fazla renk görmek istiyorsunuz. Keşke tuşların alt kısmında ışığı yansıtacak bir plaka olsaydı diye düşünmeden edemedim.
Huntsman V2 Analog’un kullanımı son derece rahat; bilek desteği gerçekten çok kaliteli. Tuş sesi doyurucu, ancak sessiz klavyelerden geçiş yapıyorsanız alışmanız biraz zaman alabilir. Günlük kullanımda bu ses tatmin edici fakat gece sessiz ortamlarda klavyeyi kullandığınızda fazla gürültülü hissediliyor. Oyun oynamak için daha ideal bir ses seviyesi.
Diğer bir üst seviye klavye olan Huntsman Elite’in fiyatı 200$, bu yüzden sadece analog tuşlar için 50$ eklenmesi, Huntsman V2 Analog’u gerçekten pahalı bir seçenek haline getiriyor. Amazon’dan yurtdışında yaklaşık 2500 liraya alabiliyorsunuz. Bu fiyata kadar daha iyi alternatifler olabilir, ama Razer tutkunları için Huntsman serisi oldukça başarılı. Huntsman V2 Analog Razer’ın en iyi klavyesi olmayabilir, ancak yine de iyi bir klavye olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Geri kalan tamamen bütçenize bağlı.
Razer Huntsman V2
İsimlendirmeyi duyduğunuzda, aklınıza gelenin tersine bu model Huntsman V2 Analog’dan daha sonra piyasaya sürüldü. Yani bazı özellikleri Analog modelden daha üstün; mesele yalnızca birinde analog optik, diğerinde ise sıradan optik tuş takımı kullanılması değil.
Huntsman V2’nin sesi, en belirgin fark. Klavyede ses sönümleyici köpük kullanılmış ve tuşların içerisinde sesi emen silikon parçaları var. Bu birleşim, Huntsman V2’yi gerçekten sessiz hale getiriyor. Önceden orta sesli klavyeleri tercih ettiğimi belirtmeliyim; ardından V2 Analog’un sesine alışsa da, aradaki farkı görmek beni şaşırtıyor. Elbette baskı azalması söz konusu, ancak tuş sesleri ve tuş anahtarları tamamen kişisel bir tercih meselesi. Huntsman V2’de kırmızı (linear) ve mor (clicky) tuş anahtarları mevcut. Kırmızı tuşların oyun oynamada iyi performans göstermesine rağmen, yazımda en küçük temasta harf algılayabiliyor; bu da alışmayı gerektiriyor. Eğer klavyenizi daha çok yazı yazmak için kullanıyorsanız, mor tuş anahtarları daha iyi bir seçenek olabilir.
Razer’ın bazı özelliklerde geriye gittiği konusunu çevresel aydınlatmada gördüğümüzü söylemiştim. V2 Analog’da hem klavye hem de bilek desteğinde çepeçevre RGB bandı bulunuyor ve oldukça zarif bir görüntü sağlıyordu (özellikle Firefly matla birlikte kullanıldığında). Ancak Huntsman V2’de ne klavyede ne de bilek desteğinde bu özellik yok. Ayrıca bilek desteği mıknatıslı bir şekilde yerinden çıkmıyor, ancak bazı darbelerde ya da klavyenin pozisyonuyla oynadığınızda tekrar ayarlanması gerekiyor. Yani bu konuda V2 Analog’un bir kademe gerisinde kalıyor.
Bu modelin olumlu yanı, kablo sayısının bir adede inmesi. USB passthrough yok, ancak Tenkeyless versiyonunda kablo çıkarılabiliyorken, bu versiyon sabit tutulmuş. Yine kablo kanalı da yok; bu nedenle sol taraftan çıkan kabloya bağlı kalıyorsunuz. Bu tasarım tercihlerini gerçekten anlamış değilim; açıkça söylemeliyim ki. Tenkeyless modelindeki gibi çıkarılabilir USB-C kablo olsaydı, bence zararı olmazdı. Böylece Razer’ın yeni Coiled kablolarını kullanma imkanı olabilirdi ama bu seçenek de tam boyutlu versiyonda mevcut değil.
Teknik açıdan poling oranının 8000 Hz’e çıkmış olduğunu belirtmekte fayda var. 125, 250, 500, 1000, 2000, 4000 ve 8000 arasında seçim yapmak mümkün, ancak bu kadar yüksek polling değerine gerek olup olmadığı tamamen sizin tercihinize kalmış. Ben hâlâ 1000 olarak kullanmaya devam ediyorum.
Sonuç olarak, 200$ fiyat etiketi ile sunulan bir klavye var. Dolayısıyla üst düzey teknik özelliklere ek olarak, daha önce alıştığımız bazı özellikleri de aramak hakkımız diye düşünüyorum. Eğer V2’nin ses yapısı ve kablo düzeni V2 Analog’da bulunsaydı, muhteşem bir birleşim yaratmış olurdu. Ancak Razer’ı tanıyorsam, zaten böyle bir klavye çok yakında karşımıza çıkacaktır.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?