Ready At Dawn: Tarihin Gölgesinde Kapanan Bir Oyun Stüdyosu

Ah, teknoloji dünyasında ne çılgınca olaylar oluyor, değil mi? Bir dönemlerin efsanevi stüdyolarından Ready At Dawn, artık tarih olmak üzere. Sanki sabah kahvesini içip uyandığında kapandığını öğrenen bir sanatçı gibi, hepimiz şoktayız! Kaliforniya’da bulunun bu stüdyo, Meta’nın soğuk rüzgarlarının etkisiyle, ”Kapat kapıyı!” demenin tam zamanı geldiğini düşündü. 2003’te, Naughty Dog’tan koparak hayatına başlayan bu ekip, günümüzün en ikonik oyunlarını üretme konusunda oldukça iddialıydı. Ama şimdi, kapıdan ayrımalarının vakti gelmiş gibi görünüyor.

Ready At Dawn, PSP’nin unutulmaz oyunları olan Daxter ve God of War: Chains of Olympus ile hafızalarımızda yer etmişti. Hani, iş yerinizde birinin muhabbeti dinlerken aklınızda bir yere oturtamıyorsunuz ya, işte bu stüdyonun oyunları psikolojik olarak kalbimizi nasıl sardı, ancak şimdi bir ayrılıkla karşı karşıyayız. Beş yıldızlı bir restoran gibi ince elenip sık dokunmuş, kaliteli içerikler üreten Ready At Dawn; ruhumuzdan geçiyor. Hatta PlayStation 4’ün çıkış oyunlarından biri olan The Order: 1886’yı bile geliştirmişti. Yani ne demek istediğimizi söylemeye çalıştığınızda, bu oyunlardan bahsetmek gerekirdi. Onlar otuz yıllık usta şef tarafından hazırlanmış bir yemeğin tadıydı!

Aslında, 2020 yılında Meta’nın bu stüdyoyu satın alması, birbirlerine aşık olan Madelein ve Ryan gibi görünmüştü. Ama aşıkların ilişkisi bazen evliliğe dönüşmez. Ready At Dawn; Lone Echo ve Lone Echo 2 gibi çılgın başarılı VR oyunları geliştirerek, Meta’nın evindeki isyancı çocuklarıydı. Ancak şimdi, Meta’nın, stüdyonun kapanmasını ve tüm çalışanlarını Oculus Studios’a yönlendirmesi, sanki eşinden ayrıldığı için yastıkla konuşan birine benziyor. Geliştiricileri oraya transfer etmek istemesi, sanki “Bak, burada daha iyi bir hayatın var!” demeye çalışıyor gibi. Eh, hayat bazen beklenmedik sürprizlerle doludur, değil mi?

Oyun dünyası, değişimlerle dolu bir evrende dönüp duruyor. Hani bir gün tanıdığınız en sosyal insanınızı kaybetmişsiniz gibi hissedersiniz ya; işte bu kapanma süreci de benzer bir his veriyor. Geçmişin anıları ve başarıları, geleceğin mistik belirsizlikleriyle iç içe geçmiş durumda. Elde kalan başarıların hatıraları arasında kaybolmuş hissetmek, herkesin kaderinde var. Kim bilir, belki de birkaç yıl içinde Ready At Dawn tekrar karşımıza çıkar; ”Biz geldik!” dedikleri anlarda, yeni nesil oyunlarla bizi mest ederler. Şu an içinse, belirsiz bir nenanın yazdığı masalda kaybolmuş gibiyiz.

Kapatılan bir stüdyonun ardında kalan geliştiricilere; “Hayat devam ediyor!” diye seslenmek gerek. Umarım yeni maceralar, bu harika ekip için kapıları çalar. Unutmayalım ki, bazen kapanan kapının ardında, çiçekler açan bir bahçe olabilir. Gözyaşları yerine, kahkahalarımızla anacağımız, yeni projelere merhaba! DIYORUM.