Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

7 dakika okunma süresi

5

Rebel Moon: Zack Snyder’ın Uzay Operası ve İki Parçalı Hikayesi

Uzayda isyan zamanı! Zack Snyder, yıldızlar arası kahkahalar ve iki parçalı maceralarla karşınızda. Rebel Moon'a hoş geldiniz!

admin

3 saat önce

Rebel Moon: Zack Snyder’ın Uzay Operası ve İki Parçalı Hikayesi

Devasa uzay gemileri, şaşaalı dekorlar, evrenin dört bir yanına saçılmış halkların küçük yaşamları ve onlarla iç içe geçen intergalaktik saltanat dramaları… Hadi bakalım, Space Opera dediğimiz türden böyle bir avuç bekleyişle karşılaşıyorsak, bence beklentimiz hiç de fena değil. Çünkü ben bu türü seviyorum arkadaşlar! Hatta bırakın yıldızlar arasındaki bu serüvenin keyfini çıkarmayı, ben oturduğum yerden hayal ediyorum: Ver bana küçük köylü uzay çocuğu, aslında o da bir seçilmiş kişi, evet! Şimdi de dünyayı kurtaracak, yanında da göze güzel görünen bir evren kurulsun ki ben de izleyip kahkahalarla yerim! Tam da bu nedenle, ilk fragmanlarını gördüğüm Rebel Moon için içim kıpır kıpır olmuştu. Evet, belki fragmandan filmin tam olarak neye benzediğini çözemedim ama bu bir Gülhis problemiydi, değil mi? Yani, ben “Aaa, ne güzel kostüm, ay ne iyi karakter tasarımı, lan o,” diye hayranlıkla bakarken, konu arada kaynamıştı. Sonuçta bu sadece bir fragmandı, değil mi? Haaaa, işte burada bence işler karışmaya başlıyor…

Rebel Moon: Zack Snyder'ın Uzay Operası ve İki Parçalı Hikayesi

Gel gör ki, Zack Snyder’ın Rebel Moon’a doldurmaya çalıştığı özleşmiş şeyler kabına sığmayıp dışarı fışkırıyor. İstemeden de olsa, filmin iki parçaya bölünmesi ve Netflix versiyonunun Director’s Cut’tan kısa olması gibi sebeplerle, konunun etli butlu kısımları ciddi şekilde bir yerlere sıkışıp kalıyor. Fakat öte yandan, bu kadar düşük notlar almayı da bence hiç hak etmiyordu Rebel Moon. Hadi anlatayım size neden bunu düşündüğümü. O hipogrif olmasa da olurmuş, onu ben de savunamıyorum pek… İşte böyleyken, Rebel Moon’un hikayesi; hükümdar kraliyet ailesinin suikastiyle sarsılan, güç savaşlarının ortasında kalan bir gezegende başlıyor. Buradaki küçük köyde, bir anda ana karakterimiz Kora’nın etrafındaki herkesin tek umudu haline gelmesi ise gerçekten tam bir sinema öğesi! Bu arada bir de ne var biliyor musunuz? Meğer Kora’nın amcası da bir zamanlar ünlü bir uzaylı, kendisi aslında küçük bir uzay -tarım- deviymiş! Şaka bir yana, Kora’nın birden bire yüklenmek zorunda kaldığı sorumluluk, tam bir “kızılcıklar oldum” durumu! İzlerken o yükü fazlasıyla hissediyorum, ahh, ahh o genç bakışları! Mavi gözlerinde kaybolmak an meselesi.

Rebel Moon’un hikayesi, bence Snyder’a bolca ilham veren öğelerin karışımı olarak ortaya çıkmış. “Ah, işte ikonik yönetmenler bunu böyle yapar,” diye düşünüyorum. Yani, belki de bu durum bazı eleştirmenlere fazlasıyla ilham veriyor ama benim için gerçekten rahatsız edici değil. Hatta bazılarına kitap müzik listesi oluşturur gibi eserlerinde bir arayış sergilemek, hiç fena bir durum sayılmaz. Tabii hipogrif sahnesi haricinde. Hayır, bu sahneyi ilk gördüğümde “Yahu, niye böyle oldu bu?” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Belki de bu karakter benim için düz bir hipogrif kadar basit. Ooo, nedensiz gözlük tanımak gibi bir şey.

Rebel Moon: Zack Snyder'ın Uzay Operası ve İki Parçalı Hikayesi

Neyse, demek istediğim şuydu: Rebel Moon’dan derin sinema, çok büyük sanat sepet gibi bir beklentiniz varsa, “Bence Space Opera türünü yanlış anlıyorsunuz” diyebilirim. Eğer benim gibi çok param, nüfuzum ve Zack Snyder gibi adım olsaydı, ben de biraz Matrix’e, biraz Alien’a, biraz da The Fly’a benzeyen ama aslında üçü de olmayan bir yapım ortaya koymak isterdim. Rebel Moon da tam bu kafada. Hatta sık sık durup ahan da bak dememek lazım: Snyder’ın belli ki kendisinin oluşturduğu bir evren var, içerisine deyim yerindeyse koymuş her şeyi. Fakat önemli bir detay da şu ki, ben eksiklerini görmekle birlikte, onunla bu yolculuğa çıkmaktan pek de gocunmuyorum. Tabii part bir bittiğinde biraz afallamadım değil. Film bitmiş olamaz, daha başlamadı ki film? İşte en büyük sıkıntısı tam da bu bence Rebel Moon’un.

Bana acilen Part II’yi getirin, Pazartesi masamda olsun! Söylesene Zack Snyder, senin bu uzun film sevdasına ne oldu? Rebel Moon, şu an dinlerken bile iki küsur saat gibi hissettirmedi bana. Kora’yı canlandıran Sofia Boutella’nın performansına, filmin ilerleyen dakikalarında ısındım açıkçası. Ama Gunnar’ı canlandıran Michiel Huisman ve Kai rolünde o yakışıklı Charlie Hunnam’ın kimyası gayet güzel! Evet, demeyeyim, demeyeyim diyorum ama herkes on defa tekrarladı: Part I, bayağı Seven Samurai kafasına gidip adam topluyoruz çünkü koca Imperium’a karşı iki kişi artı eksi on beş köylüyle savaşamayız. İşte bu karakterlerin hepsinin kendine has bir havası olması güzeldi!

Rebel Moon: Zack Snyder'ın Uzay Operası ve İki Parçalı Hikayesi

Kostüm tasarımları da filmin yükünü taşımayı başardı. Gerçekten en çok etkilendiğim nokta bu oldu. Son zamanlarda sözde yüksek bütçeli yapımlarda bile o kadar dandirik saç, makyaj ve set tasarımları gördük ki gözlerim Rebel Moon’da adeta bayram etti! Kostümlerin ve ekipmanların detayları, kalabalık sahnelerde 2-3 dakika anca görünmüş ama o da çok iyi özen gösterilmiş. Böyle şeylerin hakkını vermek lazım, değil mi? Ama film yarıda kalıyor. İşte bunu ister istemez hissediyorsunuz. Biz grubumuzu topluyoruz ve filmin sonu geliyor! Hadi bir çatışalım, durduk yere ortada kalıyoruz!

Neyse ki, bu film üzerinde bir geri plan hikayesini cımbızla çekip almazsak ve Kora’nın hikayesi hakkında çok fazla düşünmezsek, Rebel Moon Part I’in cidden hikayesi yok diyebiliriz. E bu da beni biraz üzüyor! Hatta kendisiyle olan röportajında Zack Snyder’a da sordum: “Yahu, ben bir oyun dergisi yazarıyım, ne yapayım! Ben buradan FECİ bir Warhammer 40K kokusu alıyorum, itiraf edin, Henry Cavill çaktırmadan cebinize figür mü sıkıştırdı?” O da bir cevap vermişti, “Warhammer’a aşinayım ama Imperium’u Britanya’nın imparatorluk ekolü üzerinden şekillendirdim. Doğal olarak terminolojim de benziyor.” Ama ben yahu, benim gibi bir insanı dinleyen Snyder’ın arkasından kostüm ve aksesuar departmanları iş çevirmiş olacağını düşündüm. Açık görünüşte iyi bir şekilde iş çıkardılar!

Rebel Moon: Zack Snyder'ın Uzay Operası ve İki Parçalı Hikayesi

Sonuç itibariyle, tasarımda ve sinematografide çok başarılı, izlerken eğlendiren ama kurgusal içerikte üstüne düşündükçe biraz yavan ve boş kalan bir film ortaya çıkmış. Director’s Cut çıktığında içinin birazcık daha konu bakımından doldurulup doldurulmadığını da ayrıca merak ediyorum. Bu da nasıl başarılabileceği ayrı bir mesele, aklımda… Tam da üzerine Part II’nin olacağını hatırlatmam gerek. Yani hikayenin asıl döneceği yer orası olacaksa, gerçekten biz Part I’de dünyayı kurduktan sonra Part II’de de çarkları döndürecekse Zack Snyder, bence topluca uzun ama zevkli bir filme dönüşebilir Rebel Moon. Çünkü ucundan kokladığımız senaryo ilgimi de çekti… Bir de harbiden görebilirsem o olay örgüsünü, çok mutlu olacağım! Not: 3 / 5

Editörün Notu: İzlerken görselliğiyle ve popüler kültür enstantaneleriyle insanı kendine bağlasa da, Rebel Moon Part I sonunda bittiği ve üstüne düşünmeye başladığınız anda parça parça elinizde kalmaya başlıyor. Ama devamının gelecek olması, bu konuda çok da yermekten alıkoyuyor beni. Çok mu iyimserim? Göreceğiz.

Rebel Moon: Zack Snyder'ın Uzay Operası ve İki Parçalı Hikayesi

Rebel Moon: Zack Snyder'ın Uzay Operası ve İki Parçalı Hikayesi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?