Red Dead Redemption 2: Unutulmaz Müzikler ve Nostaljik Anılar

Unutulmaz Oyun Müzikleri köşemizde hafızalarımızdan çıkmak bilmeyen, hepimizde derin izler ve tatlı anılar bırakan oyun müziklerini birlikte hatırlıyoruz. İşte, kurtarılmış çocukluğa geri dönüş, nostalji ve birkaç akustik melodi eşliğinde ilerliyoruz! 2018 yılı oyunlar açısından verimli bir yıldı, ama sanki bu yıl oyun dünyasının dans pistine yeni bir DJ yerleştirmiş gibiydi; her köşede harika oyunlar, çılgın karakterler ve büyülü müzikler. *Şimdi o yılın en ihtişamlı temsilcisi olan Red Dead Redemption 2’nin hatırlatmasına kulak verelim.* Baştan sona, her bir anıyla iliklerimize işleyen bu oyun, adeta bizim için bir Western filminin içinde kaybolmamıza sebep oldu. Kısacası, at sırtında kovboy kıyafetleri içinde herkese selam durduğumuz bir durum söz konusuydu!

Bir oyunun bu denli sarmalayıcı olmasında birçok faktör etkili, elbette. Görsel kalitesi, karakterlerin canlandırılmasındaki olağanüstü performanslar, hikâye ve oynanışın yanı sıra, müziklerin de büyük bir rolü olduğunu unutmamak gerek. Her bir müzik parçası, olayların duygusunu besliyor ve sanki oyun dünyasına bambaşka bir derinlik katıyordu. Bu sebepten ötürü, muazzam bir müzik arşivinin sahibi olan bu serimizde, RDR 2’den birkaç kez söz etmek kaçınılmaz. En azından 3-4 parça ayırmak lazım, değil mi? Yürü ya kulum, bu işin şımarıklığına var! Başlangıç olarak, See The Fire In Your Eyes ile yapmayı düşündüm; zira bu parça, hem görsel hem de duyusal atmosferin en iyi yansıtıldığı yerlerden birisi.

Oyun, Valkyrie’nin kıyameti olmadan başlamadan önce, terk edilmiş bir kasabadan Valentine’a doğru yol alırken, ilk notalarını duymaya başlıyoruz. Bu an, sanki bir hatta neredeyse tüm duygusal durumumuzu özetleyen bir fragmana benziyor. Müzik, oyunun görkemli sinematik sahnelerine geçiş yaptığı esnada kulaklarımızda çınlarken, o karlı tepelerin ve serin vadilerin ahenk içinde akıp gittiğini görmek biraz “hayranlıkla bakakalmamız”ı sağlıyor. Ekip, dumanlı ve gizemli ormanlara ilerlerken, geçmişin yüklerini geride bırakıp, daha rahat ve huzurlu günler için yeni bir başlangıç arayışına giriyor. Böyle hareketli ve duygu dolu bir sahneye bu kadar uygun bir müzik olamazdı; hem geçmişin acılarını yüklüyor hem de üzerinde bir parça teselli taşıyordu. Anlatılacak çok şey var ama en iyisi bu müziği biraz daha derinlemesine incelemek.

Bu parça aslında, oyunun genel temasının ve içerisinde barındırdığı duygusal anların bir özeti gibiydi. Eğer bana soracak olursanız, oyunun sonlarına doğru bir kez daha çaldığında, her şeyi kavradığınızı anlayacaksınız. Oynadığımız bu oyun, sadece bir hayali dünyada kaybolmak değil; aynı zamanda hatalarda ders çıkarmak ve bazı şeyleri başarıyla tamamlamak üzerine kurulmuştu. Ama elbette ki, bazı sıkıntılı anlar da yaşamadık değil. Bir nevi at sırtında verilen bir ‘sınav’ gibi! Şimdi, dinlenme zamanına gelmişken, müzik dinlemeye tekrar dönmek en akıllıca hamle olacaktır. Zira bu ahenkte kaybolmadan durabilmek de oldukça zor!