Ritm oyunları, müziğin ve eğlencenin bir araya geldiği, geçmişte milyonlarca oyuncunun kalbini kazanmış bir tür. Bu alanda tecrübeli isimlerin tekrar bir araya gelmesi, geçmişteki başarıların yeniden yaşanabileceğine dair heyecan verici bir sinyal veriyor. Henüz geçmişin tozlu raflarından silkinip kendini gösteremediği bir gerçek var: RedOctane Games stüdyosu, ritim oyunları dünyasında yeni bir soluk olma yolunda ilerliyor. Kai ve Charles Huang kardeşlerin tekrar devrede olması, adeta müzikli bir Jedi ordusunun kurulması gibi! Kim bilir, belki de bu sefer ‘Devam Et’ tuşuna bastığımızda gerçekten bu dünyaya yeniden dönebiliriz.

2000’lerin başlarında sadece bir oyun olarak hayatımıza giren ve gençlerin elinden gitar çalma şansı verdiği gibi, annelerin de “Ses kısılacak!” cümlesini sıkça sarf ettirdiği bu oyunların yaratıcısı RedOctane, aslında daha fazlasını ifade ediyor. İlk Guitar Hero’nun yayınlanmasıyla birlikte adeta müzik tutkunlarının kalbini fethetti. Fakat evet, işler her zaman beklenildiği gibi gitmiyor. Activision’ın 2010 yılında RedOctane’i kapatması, müzik dünyasında bir fırtına gibi samimi bir üzüntü yarattı. Bu durum, “Gitar hero yırtık” şarkı sözlerine dönüşmeden önce, bu iki yaratıcı ismin tekrar harekete geçmesi için bir işaret olmuş olabilir.

• Yeni stüdyo, eski ruh!

Yeni RedOctane stüdyosu, sadece Huang kardeşleri değil, aynı zamanda ilk Guitar Hero ve DJ Hero oyunlarının yaratılmasında yer almış birçok yaratıcı ve geliştiriciyi de bir araya getiriyor. Yani bu yeni stüdyonun temellerini atanlar, müzik endüstrisinin köklü yapısında birer usta. İlk oyunların başındaki Simon Ebejer, stüdyonun sorumlu başkanı olarak, “Ritm oyunları sadece oynanıştan çok daha fazlası, müziğe ve birbirimize olan bağımızın, hissimizin ve akışımızın bir yansımasıdır.” diyerek, müziğin adeta ruhumuzu nasıl beslediğini açıklıyor. Bu, sanki “Bak, sadece eğlenmiyoruz! Biz müzikle dolup taşıyoruz!” demenin dolaylı bir yolu gibi.

Şimdi, hep birlikte “Gitarımı alıp geliyorum!” demek için sabırsızlandığımız o anları tekrar yaşama hayalini kurabiliriz. Ancak, geçmişin hatalarını unutmamakta fayda var. İlk oyunların basit yapısı, onları herkes için erişilebilir kılarken, sonrasında karmaşık kontrollerle bu eğlencenin elinden kayıp gitmesine sebep oldu. Hiç gitara ihtiyacınız olmadan sardıysanız, o zaman pad ile çalmanın ne kadar eğlenceli olduğunu bilirsiniz. Ama işte, “Gitarınız yoksa oynamazsınız!” demek, bir bakıma birçok oyuncuyu dışarıda bırakmak demekti. Belki de RedOctane, yeni oyunlarla bu sorunu ortadan kaldıracak ve oyuncuları tekrar müzikle bir araya getirecek!

Özetlemek gerekirse, RedOctane’ın yeniden doğuşu, hem geçmişe bir selam duruşu hem de gelecekte atılacak adımlar için bir zemin hazırlığının başlangıcı. Hit şarkılar ve eğlenceli kontroller ile dolu bir dünya bizleri bekliyor olabilir. Yeni nesil ritim oyunları, geçmişi unutturmadan, ona yeni bir soluk getirebilir. Şimdi hep birlikte jübile yaparak, “Hadi, çalın bakalım!” demeye hazır mıyız?