Hatırlıyor musunuz, bir dönemler yayın servislerine üye olmanın gerçek avantajları vardı? Hani şöyle reklamsız, pop-up’ları olmayan, tüm sezonları harıl harıl izleyebildiğimiz günler! Ah o günler, ne güzelliklerle doluydu. Şimdi, oturup dizileri izlemek yerine reklamlar arasında bir hayatta kalma mücadelesine giriştik. İkisini birbirine karıştırarak kendi izleme deneyimimizi çıkmaza sokan “özel” platformlar, ne yazık ki bunun başka bir formunu sunmaya başladı. Eskiden sadece filmimize, dizimize konsantre olurduk ama şu an önce bir ürün yerleştirme, sonra dizi, sonra bir daha ürün yerleştirme… Durum öyle bir hal aldı ki, bazen aynı diziyi izlerken bir alışveriş sitesi keşfetmeye çalışıyoruz. Sanki dizi izlemek yerine bir televizyon alışveriş fuarına katılmışız gibi hissediyoruz!

Peki, bu durumun sonuçları neler? İşte asıl komedi burada saklı. Bir gün, bir bakıyorsunuz ki Disney Plus, “çekilmiş” iki diziyi iptal ettiğine dair bir açıklama yapıyor. İptal edilen bu dizilerden biri olan The Spiderwick Chronicles, adını duyduğumuzda aklımızda sadece “Ne, bu da mı iptal oldu?” düşüncesi beliriyor. Hani şu, aynı ismi taşıyan kitaptan uyarlanan dizi. Altı bölümü çekilmiş ve 2021 yılında müjdeli haber gibi duyurulmuştu. Christian Slater, Lyon Daniels, Noah Cottrell, Joy Bryant, Jack Dylan Grazer ve Mychala Lee gibi yetenekli isimler de kadroda bulunmaktaydı. Elimizde sadece bu kadronun hatıraları kaldı! Dizi şimdi kendine yeni bir yer arayacak gibi görünüyor. Yani düşünsene, daha önce gördüğümüz her nostaljik karakterden kim bilir hangi ambiyans altında bir veda yapacak.

Bir diğer dizi ise Nautilus. Adından da anlaşılacağı gibi, Kaptan Nemo’nun (evet, o efsanevi kaptanın kendisi!) hayatını konu alacaktı. Ama üzücü bir şekilde, 10 bölümlük yapımın başrolünde oynayacak olan Shazad Latif için de üzüntü verici oldu. Elinde bir senaryo, birkaç güzel kostüm ve heyecanla beklediği bir diziyle birlikte, iptal olma korkusunu yaşamaktan çok mu bunaldı? Düşünsenize, dizinin ilk bölümünü beklerken aldığımız heyecan, iptal haberine dönüşünce yüzümüzde beliren o hüsran! Yani artık hayalimizi süsleyen diziler de bize rakip olduğu kadar hayal kırıklığı vaat etmekten de geri kalmıyor.

Sonuç olarak, bu tür iptaller ve arka planda dönen komedi dolu olaylar, birer yayın platformunun sadece kâr odaklı değil, aynı zamanda bizim izleyici motivasyonumuzu sorgulamasına neden oluyor. Bu servisler gidişatlarıyla kendilerini zor durumda bırakıyor, biz de dizileri izlemekten başka çare bulamıyoruz. Kendi izleme deneyimimizi nereye taşıyacağımız konusunda, ne yazık ki belirsizliğimiz de artıyor. Kısacası, yayın platformları bugüne dönük bir performans sergilerken, izleyicilerimiz her geçen gün biraz daha sabırsızlanıyor. Kim bilir, belki bir gün, dizileri izlerken gerçekten eğlenebileceğimiz günlere döneriz!