Günü Sega’nın Avrupa stüdyolarındaki yaklaşık 240 çalışanın işine son verdiği haberiyle başladık. Evet, ne yazık ki bazı şirketlerin işten çıkarmaları artık birer gerçeklik haline geldi. Bu durum, iş dünyasının sert kurallarında oyuncuların bazen nasıl riskler alabileceğini, bazen de bu risklerin mağduru olabileceğini gösteriyor. Sega’nın yaptığı bu işten çıkarmalarda en çok etkilenen stüdyo, Total War’un geliştiricisi Creative Assembly oldu. Ama hikaye burada bitmiyor, çünkü Relic Entertainment da bu sırada sıvanın dibine vurdu. Vancouver’daki merkeziyle, ‘Yatırımcı’ dedikleri gizemli bir figürün yardımıyla Sega ile olan bağlarını kopardı ve bağımsız bir stüdyo olarak yola devam etmeye karar verdi.

Şimdi, Relic’in bu bağımsızlık ilanı, kahramanlık hikayelerinin bir parçası gibi görünüyor. Çünkü stüdyonun yeni yol haritası, işlerimizi Bugatti gibi değil, daha çok bir tekerleği yerinde patlayan bisiklet gibi yapmaz

Biliyor musunuz, Sega geçtiğimiz yıl da Relic’ten 100’ün üzerinde elemanla yollarını ayırmıştı. Belli ki Sega’nın işten çıkarma politikasında “Ne var ne yok at” formülü işliyor. Ama sonuçta Relic, “Hayranlarımızın içi rahat olsun, bundan sonra bağımsız olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz,” diyerek gönülleri fethediyor. Bu tamamen bir “ben buradayım” repliği; Relic, sanki bir tür gizli süper kahraman gibi, dünyayı kurtarmak için yola çıkıyor. Süper kahramanlar gibi bağımsız olma sürecinin heyecanına kapılarak yola çıktılar.

• Hayranlarına verdiği güvence: Company of Heroes 3 dahil olmak üzere oyunları desteklemeye devam edeceklerini de duyurdular. Parlak bir geleceğe doğru süzülüyor gibi görünüyorlar, umarız düşmezler.
• Ayrımcılık mı, dostluk mu? Sega ile yollarını iş açısından ayırmalarına rağmen, birlikteliklerinin arkadaşlık olarak devam edeceğinden bahsediyorlar. Hani dostlukları gibi, iş yerde ki verimlilikleri de bir türlü sağlıklı olmayacak galiba.
• Bağımsızlık süreci: Relic’in bu yeni sayfası için heyecanlı olduklarını söylüyorlar. Heyecanlı olalım, ama eminim ki patronlar bu durumu “bağımsızlık safsatası” diye değerlendirecek.

Sonuç olarak, Relic için bağımsızlık ilanı, işten çıkarma dalgasının ne kadar fırtınalı bir deniz olduğunu gözler önüne seriyor. Lee Min-ho’nun dizilerindeki gibi heroik bir sahne; ama gerçek dünyada bu bağımsızlık, yeni zorluklar ve mücadeleler demek. Belki de bu durum, onları daha güçlü kılacak, ama ne olur ne olmaz, bir daha işten çıkarmalarla karşılaşmadan bu süreçte dikkatli olmalılar. En azından bu çok sayıda çalışanın işten çıkarılması karşısında bir ışık görüyoruz; ne de olsa, Relic’in yeni sayfası için hepimiz merak içindeyiz!