Resident Evil Dizisi: Korku ve Gerilim Dolu Yeni Bir Deneyim

Netflix, oyun dünyasından transferlerine hız kesmeden devam ediyor; bu sefer de sırada, korku ve gerilim tutkunlarının kalbini çalan Resident Evil dizisi var. Hani şu “Biraz gülüp, biraz korkalım” modunda izlediğimiz o meşhur oyun serisi! Sekiz bölümden oluşacak dizi için Supernatural’ın arkasındaki isimlerden Andrew Dabb ile anlaşma sağlanmış. Dabb, yazar ve dizi sorumlusu olarak projede yer alırken, Constantin Film’den Robert Kulzer, Oliver Berben ve Marry Leah Sutton da yapım ekibinde görev alacak diğer isimler olarak karşımıza çıkıyorlar. Bronwen Hughes ise ilk iki bölümün yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlenecek. Yani anlayacağınız, işin mutfağında epey bir deneyim var!

Dizinin hikayesi iki ayrı zaman diliminde geçiyor. İlk zaman diliminde, 14 yaşındaki kız kardeşler Jade ve Billie Wesker, New Raccoon City’ye taşınıyorlar. Ah, yeni bir şehre taşınmanın heyecanını düşünsenize! Ama bu sefer durum biraz farklı; çünkü burada vakit geçirdikçe, aslında şehrin görünenden çok daha fazlasını barındırdığını ve babalarının onlardan sakladığı bazı karanlık sırların olduğunu fark ediyorlar. Yani, evdeki “korkunç” sıraların yanı sıra, aile sırlarının da çıkma ihtimali oldukça yüksek! Kızlar, bir yandan ergenlik döneminin sıkıntılarıyla boğuşurken, bir yandan da babalarının gizemli geçmişini çözmeye çalışacaklar.

İkinci kısım ise, hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan bir gelecek senaryosunda geçiyor. Burada, dünya üzerinde sadece 15 milyon insan kalmış, ama T-Virüs ile enfekte olmuş 6 milyardan fazla insan ve hayvanın kol gezdiği bir ortam var. Yani, bir yerde kurtulmak için mücadele ederken, diğer yandan da kimin zombiye dönüşeceğini bilmiyorsunuz. 30 yaşına gelmiş olan Jade, bu yeni dünyada hayatta kalmaya çalışırken, kız kardeşi, babası ve kendisiyle ilgili geçmişten gelen sırlarla da baş etmek zorunda kalıyor. Kısacası, Jade’in hayatı tam bir kaos!

Resident Evil serisinin sinemadaki macerasının çok parlak geçtiğini söylemek güç. Önceki filmler, izleyiciler tarafından genellikle “Korkuyorum ama eğleniyorum!” şeklinde yorumlanmıştı. Bakalım, bu dizi ile bu gidişatı olumlu yönde değiştirebilecek mi? Eğer bu dizi, geçmişteki filmlerin hatalarını tekrarlamazsa, izleyicilere hem korku hem de eğlence dolu anlar sunabilir. Çünkü sonuçta, zombilerle dolu bir dünyada sırları çözmek, bir nevi “evde kal, partiyi kaçırma” gibi bir şey!

Özetle, Resident Evil dizisi, hem gençlik dramalarını hem de korku unsurlarını bir araya getirerek, izleyicilere farklı bir deneyim sunmayı hedefliyor. Kız kardeşlerimizin, babalarının sırlarını açığa çıkarmak için verdikleri mücadele, hem komik hem de korkutucu bir anlatı ile ekranlara yansıyacak. Umarım, izlerken “Korkuyorum ama eğleniyorum!” dedirtecek bir yapım olur. Zira, hiç kimse bir zombi saldırısı sırasında “Ahh, işte bu tam da aradığım dizi!” demek istemez, değil mi?