Resident Evil Üçlemesi: Korku, Zombi ve Yüksek Topuklu Botlar
Zombilerle dolu bir dünyada, yüksek topuklu botlarla koşmak! Resident Evil Üçlemesi'nde korku ve şıklık bir arada, kahkaha garantili!
8 saat önce

Merhaba zombi avcıları ve Resident Evil hayranları! Bugün, korku dolu Raccoon City sokaklarında dolaşırken başınıza gelenleri anlatacak, bir yandan da gülümsetmeye çalışacağım. Hazır Resident Evil 3 Remake'in gelmesine sadece üç ay kalmışken, hikayenin geçmişini ve ilk iki oyunu özetleyen bir yazı kaleme alayım dedim. Tabii ki, bu yazı tam bir spoiler cenneti olacak; o yüzden çayınızı kapın, koltuğunuza yaslanın ve dikkatlice okuyun!
Resident Evil (1996): Korkunun Doğduğu Yer
Öncelikle, hikayenin başlangıcına biraz eğlenceli bir göz atış yapalım. 1960’larda George Trevor adında bir mimar, Arklay Dağları’nda Spencer Malikanesi’ni inşa ediyor. Evet, doğru duydunuz; mimarımızın ismi George ve bu adam, bir malikaneye daha çok bir zombi laboratuvarı inşa etmiş gibi görünüyor. İçinde Umbrella Pharmaceuticals tarafından kullanılan gizli bir yeraltı laboratuvarı var ki, burası da tam bir “korku filmi” setine dönüşmüş durumda!
11 Mayıs 1998, Resident Evil evreni için önemli bir tarih. Çünkü bu tarihte, Umbrella laboratuvarında T-Virus sızıyor. Ve sızan bu virüs, personelin beyninde bir tür “parti” başlatıyor. Sonuç? Zombiler, mutantlar ve kısa bir süre sonra her yerde kan gövdeyi götürüyor! Hem de hiç eğlenceli bir parti değil, cidden kötü bir durum.
Şimdi, Raccoon Polis Merkezi bu durumu çözmeye çalışıyor, ama ne yazık ki başaramıyor. Hemen elit S.T.A.R.S. (Special Tactics And Rescue Service) ekibi devreye giriyor. İki gruba ayrılıyorlar: Alpha ve Bravo. Bravo ekibi kayboluyor, bu sefer de Alpha ekibi devreye giriyor. İlk oyun işte bu noktada başlıyor. Alpha ekibi, Bravo ekibinin çakılan helikopterini buluyor, ama orada kana susamış köpekler onları bekliyor (aferin, kedi sahiplerine!).
- Chris Redfield: Dayanıklı ama envanteri küçük bir zombi avcısı.
- Jill Valentine: Maymuncuk taşıyan, yüksek ateş gücüne sahip zombi avcısı.
Seçimimize göre malikaneye erişen karakterler değişiyor. Jill ile başlarsanız, daha kolay bir senaryo sizi bekliyor; ama Chris ile başlarsanız, işler bir tık daha zorlaşıyor. Çünkü zombi avlarken, bazen giyinmekte zorlanabiliyoruz. Oyun ilerledikçe, Umbrella’nın bir ihanet içinde olduğunu ve başımıza musallat olan Tyrant’ın ortalığı karıştırdığını öğreniyoruz. Sonuç olarak, malikaneyi yerle bir ediyoruz ama kimse zombi hikayelerine inanmıyor. Ve bu da bizi Resident Evil 2’ye götürüyor!
Resident Evil 2 (1998): Zombilerin İkinci Daveti
Resident Evil 2, ilk oyundaki olaylardan iki ay sonra başlıyor. Raccoon City’de zombiler cirit atarken, kahramanlarımız Leon ve Claire, şehirde hayatta kalmaya çalışıyor. Leon, polis gücüne yeni katılmış ve ilk gününde, Claire ise abisi Chris’i aramak için şehre gelmiş. Tabii ki, şehirdeki tüm halk zombilere dönüşmüş; yani hoş geldin Raccoon City!
İkili, zombilerin içinde kaybolurken, her birinin hikayesi farklı bir yöne gidiyor. Claire, Sherry adında küçük bir kızla tanışırken, Leon, Ada Wong adında gizemli bir hanımla karşılaşıyor. Burada bir not düşelim: Ada’nın ayağındaki topuklu botlar, zombilerle savaşırken ona pek yardımcı olmuyor, ama stiline diyecek yok!
Oyun ilerledikçe, G-Virüs ile ilgili bazı olayları öğreniyoruz. Bu virüsü yaratan bilim adamı William Birkin, tam bir problem çocuğu. Kendisi, kızı Sherry’yi korumak yerine ona bir embriyo yerleştirmiş. Oyun sonunda, Leon, Umbrella’yı alaşağı etmeye ant içiyor, Claire ise “Chris, nerdesin?” diye bağırarak şehri terketmeye çalışıyor.
Resident Evil 3: Nemesis (1999): Nemesis’in Geri Dönüşü
Takvimlerimiz 28 Eylül 1998’i gösterirken, Resident Evil 3 başlıyor. Jill Valentine, Raccoon City’nin kaosunda Nemesis ile karşılaşıyor. Evet, gözlerinize inanamayabilirsiniz ama bu zombi avcısı, yüksek topuklu botlarıyla zombi avlamaya çalışıyor! Jill’in başı dertte; çünkü Nemesis, “Seni bulacağım!” diye etrafta dolanıyor. Bu arada Carlos Oliveria ile tanışıyor ve birlikte kaçmaya çalışıyorlar. Sahi, Carlos’un saçları neden bu kadar mükemmel?!
Oyun, Jill ve Carlos’un şehirden kaçmaya çalışırken başlarına gelen maceraları anlatıyor. Zombiler, mutantlar ve “Neden bu kadar hızlı koşuyorlar?” soruları ile dolu bir yolculuk! Tabii ki, Jill’in hayatta kalma çabaları ve Carlos’un destekleri ile bu olayları atlatmaya çalışıyorlar. Ama unutmadan, Jill ve Carlos’un arasında geçen diyaloglar, sıkıcı anları komik hale getiriyor!
Sonuç olarak, Resident Evil serisi; korku, zombi, ihanet ve biraz da komedi ile dolu bir hikaye sunuyor. Üç oyunun da konularını bilmek, Raccoon City’deki olayların ne kadar karmaşık olduğunu anlamak açısından önemli. Hem korkup hem de gülmek istiyorsanız, bu oyunlara bir şans verin! Kim bilir, belki bir gün zombi avcısı olursunuz!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?