Returnal: Atropos’un Zorlu Düşmanlarıyla Mücadele

Yılın merakla beklenen oyunlarından biri olan Returnal, sonunda oyuncularla buluşmak için geri sayım yapıyor. Housemarque, bu zorlu maceramızın geçeceği Atropos isimli gezegende karşımıza çıkacak yaratıkları tanıtan bir video yayınlayarak heyecanımızı iyice artırdı. Görünüşe göre, bu gezegen öyle aman aman bir tatil yeri değil; zira burada karşılaşacağımız düşmanlar, birer steroid bağımlısı gibi görünmekte. Hayır, gerçekten de zehirli bir çiçekten fırlamış gibi davranan bu yaratıklar, hem organik hem de parazitik bir yapıya sahip. Üstelik, bazıları inorganik canlılar tarafından ele geçirilmiş durumda. Yani anlayacağınız, Atropos’ta ‘misafirperverlik’ anlayışı biraz farklı!

Videoda, düşmanların saldırı stillerinin ne kadar çeşitli olduğunu görüyoruz. Bazıları, sanki bir sabah koşusuna çıkmış gibi, yanımıza kadar yaklaşmaya çalışıyor. Bunlar, yakından saldırmayı seven ve gözümüzün içine bakarak “Seni yeneceğim!” diyen düşmanlar. Diğerleri ise, daha uzaktan ateş ederek, sanki bir şarkı söylercesine “Beni görebiliyor musun?” diye soruyorlar. Yani, bir nevi “Yakalambaç” oynuyoruz ama bu sefer kaybeden, oyun sonu ekranda değil, hastanede uyanıyor!

Atropos’ta karşılaşacağımız düşman çeşitliliği, oyun deneyimimizi oldukça dinamik hale getirecek gibi görünüyor. Bu gezegende, düşmanların sadece görünüşleri değil, saldırı yöntemleri de oldukça ilginç. Örneğin, bazı düşmanlar gizli yeteneklere sahip ve siz onları uzaktan vurmayı düşünürken, bir anda üzerinize doğru fırlıyorlar. O an tam “Beni yakalayamazsın!” derken, o yaratığın kollarının sizi sarmasıyla “Hayır, hayır! Yanlış söyledim!” diye bağırmaya başlıyorsunuz. Evet, bu tür anlar oyun için oldukça eğlenceli bir atmosfer yaratıyor.

Returnal‘ın bu zorlu düşmanları, oyuncuların stratejik düşünme becerilerini de test edecek. Sadece tüfeğinizle ateş açmakla kalmayacak, aynı zamanda düşmanların atış rotalarını ezberlemek zorunda kalacaksınız. Hani derler ya, “Kedi gibi ol, her an her yere sıçrayabilirsin!” İşte bu oyunda da, düşmanlarınızdan kaçmak için o kedinin çevikliğine sahip olmalısınız! Yoksa bir bakmışsınız ki, “Yakalambaç” oyunu sona ermiş, siz de hastanede yeni arkadaşlar edinmişsiniz.

Düşmanlar arasında en çok hangisinden etkilendiğinizi düşünüyorsanız, bu tamamen kişisel bir mesele. Kimisi için “O devasa yaratık çok korkutucu!” derken, kimisi “O küçük, hızlı olanı gördüm, o tam benlik!” diyebilir. Herkesin korkuları farklı, değil mi? Returnal, tam da bu noktada, her oyuncunun kendi deneyimini yaşayabileceği bir platform sunuyor. Korkunun yanında, belki de biraz da kahkaha atmamızı sağlayacak anlarla dolu bir macera bizi bekliyor. Şimdiden iyi eğlenceler!