Ridley Scott’ın İki İkonik Eserinin Dizi Yolculuğu: Blade Runner ve Alien
Bir uzaylıyı kovalamak ve gelecekten androidlerle yüzleşmek hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı! Ridley Scott'un dizi yolcuğuna katıl!
3 saat önce

Ridley Scott, bilimin ve kurgu felsefesinin doruklarını zirveye taşımış bir yönetmen. Şimdi, Hollywood’un uzayda kaybolmuş yıldızlarına dokunarak, televizyon dünyasına adım attı. Aslında, Ridley Beckett değil, Scott olduğu için hepimiz bu duruma oldukça sevindik. Düşünüyorum da, bu iki ikonik yapımın dizi olarak dönüşüm sürecinde Scott’ın elinde ne kadar tutkulu bir çerçeve var! Fakat burada bir parantez açmamız gerekiyor: Blade Runner ve Alien, bizlere etten ve kemikten, ucu bucağı görünmeyen derin bir uzay hikayesinin kapısını açmaya hazırlanıyor. Hadi gelin, bu efsane yapımların dizi serüvenine birlikte bakalım!
Öncelikle, Blade Runner dizisinden bahsetmemiz gerekiyor. Scott, bu dizi için senaryoyu “gürültü patırtı içinde” yazdıklarını söylese de, içten içe hepimizin duygusal bir boşluğu var: İlk bölümün yazılması büyük bir adım ama *ekip üyeleri uyarı işareti vermeden ilerliyorlar mı acaba?* Hani, ilk bölümde bir replik olsun beni *etkileyebilsin*. “Küçük ölümlüler” temalı ilk bölüm biraz daha iyi bir senaryo ile çok daha derinlikli olabilirdi. Yine de, bu dizi sayesinde izleyiciler, bir televizyon ekranında 10 saat boyunca çekik gözlü replikanları izleyerek, onları daha yakından tanıyabilecek.”
Düşünsenize, Blade Runner’ı izlerken evde arkadaşlarınızla çipserken patateslerinizi nasıl ağzınıza atıyorsunuz! O çipsiz dizi mi olurmuş? He işte, o an “hayata gizli bir çip sokmuş gibi hissetmek”! Yani, arada bir duvarınızı yerle bir edecek anlara tanık olabiliriz. Üstelik, Scott bu seriler ile “ne kadar derinlere dalabileceğimizi” sorguluyor. Misal, Alien dizisi ise 8-10 saat sürecek olması ile uzay yaratıklarıyla dolu bir maceraya açılan kapı gibi. Eğer Scott bu konuda kararlıysa, o zaman bizler de uzaylılarla parkta koşturacağız demektir!
Alien dizisi yavaş yavaş soluk almaya başlarken, iki yıl süren çalışmaların ardında, bakalım hangi yaratıkların karşımıza çıkacağını bilebilir miyiz? Hem kendimizi Alien gibi hissetmeden uzayda kaybolmuş hayat var, hem de *uzay-zaman kontenjanına düşen üyeliğe* bir başvuru süreci var! Kim bilir, belki de soylar arası bir dostluk kurmaya çalışıyoruz. Bunu A.B.D. Hükümeti değil, Scott’ın kalemi yazacak. Biz de oturup popcornlarımızı alacağız. Çok da merak ediyoruz, Scott’un kalemi yeniden uzay yaratıkları için iş başına geçecek! Yalnız bu çok şimdi! Her şey o kadar güzel gidiyor ki, belki de bizim de bir rolümüz vardır, kim bilir!
Aslında, *bu yapıların* gözlerimizin önünde hayat bulması az rastlanır bir durum. Yani Ridley Scott, bir TV kanalı ile anlaşmışsa işin rengi çiğdem gibi işlenmiş demektir! O yüzden biz beklerken, Alien yaratıkları için düşünebiliriz: Ya bu sefer *öğle yemeği* yapmaya karar verdilerse? Düşünün bir kere, mutfakta Alien’larla kebap yapıyorsunuz, müzik arka planda çalıyor ve siz sadece “Yaşasın uzaylı kebabı” diye bağırıyorsunuz! O an iş seri haline dönecek ve ben oradayım!
Sonuç olarak, şu börek pişiren teyzeleri uzaya göndermemiz gerek çünkü uzayda ne yapacaklarını biliyorlar! Scott’ın TV dünyasına adım atması ile birlikte, dizi tutkunları olarak uzaydaki maceralara doğru bir yolculuğa çıkmayı umut ediyoruz. Bakalım, hem Alien hem de Blade Runner bizlere neler sunacak ve *bu yolculuğu* nasıl geçirmek zorunda kalacağız. Kısacası, gelin bu *uzay* serüvenini hep birlikte yaşayalım! Ve tabii ki, Scott’ın ellerinden çıkacak önerilere hazırlıklı olalım, çünkü belki uzayda bir şeyler yakalarız!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?