Rocwise Entertainment’tan Korku Dolu Bir Macera: Curse of Anabelle

İstanbul merkezli Rocwise Entertainment, oyun dünyasına bomba gibi düşecek bir yapımla karşımızda: Curse of Anabelle! Bu oyunun geliştirme süreci tam 2 yıl sürmüş. Yani, tam 730 gün boyunca bilgisayar ekranlarının karşısında oturan geliştiriciler, bir yandan kahve yudumlayıp bir yandan da bu korkutucu macerayı hayata geçirmişler. 2020 yılının ilk çeyreğinde oyuncularla buluşması planlanan oyun, Kickstarter’da 29 Eylül’de tanıtıldı. Hani bir dergiye abonelik yaptırırsınız ya, başlangıçta bir kaç sayfa ücretsiz gelir, işte bu oyun da tam öyle! Fon hedefinin %60’ını kısa sürede toplamayı başardı ama hala son %40 için destek bekliyor. Oyuncular, bu %40’lık kısımda yardım etmezse, Anabelle’in ruhu bir süre daha arafta kalacak gibi duruyor.

Kickstarter’daki tanıtım videosunu izlerken, “Vay be, bu grafikler nasıl da güzel!” dedim. Oynanışın kalitesi de bir o kadar etkileyici. Hani bazen yeni bir oyunun tanıtım videosunu izlerken, “Acaba bu gerçek mi, yoksa bir Hollywood filmi mi?” diye düşünürsünüz ya, işte burada da aynı hissiyat var. Bazen video oyunları filmlerden daha iyi oluyor. Şimdi, derin bir nefes alın ve Anabelle’in hikayesine dalalım.

Hikayenin Korkunç Başlangıcı

Hikaye, 9 yaşındaki Anabelle ile başlıyor. Anabelle, Colorado’nun Boulder kasabasında bulunan Ramsey Malikanesi’nde hayatını kaybediyor. Korkunç bir olay, değil mi? Hani bir oyun yaparken, “Bunu biraz daha eğlenceli hale getirebiliriz, değil mi?” diye düşünürsünüz ama Rocwise Entertainment, “Hayır, biz korku yapıyoruz” demiş. Olaydan sonra, Anabelle’in ablası Emily, rüyalarında küçük kardeşiyle iletişim kurmaya başlıyor. Bu noktada, Emily’nin “Rüyalarımda çocukluğuma dönüyorum!” diye düşünmesi pek olası değil. Daha çok, “Kız kardeşim bana rüyalarımda mesaj atıyor, acaba WhatsApp’ı mı kullansam?” kıvamında bir durum var. İlk başta, kaybetmenin üzüntüsüyle aklının kendine oyunlar oynadığını düşünen Emily, rüyalarının artmasıyla birlikte, Anabelle’in ruhunun arafta kaldığına ve acilen yardıma ihtiyacı olduğuna ikna oluyor.

Emily, kardeşinin gizemli ölümüyle ilgili araştırmalar yapmaya başlıyor ve bu araştırmalar onu Ramsey Malikânesinin karanlık geçmişine götürüyor. “Ah, bu malikanenin ne kadar da karanlık bir geçmişi var!” derken, bir yandan da belki de “Yani burada bir hayalet var mı, yoksa ben yorgunum da hayal mi görüyorum?” diye düşünmeden edemiyor. Emily, bu sırada erkek arkadaşı Nathan ile de durumu paylaşmaya karar veriyor. Nathan, ilk etapta Emily’nin anlattıklarına pek kulak asmıyor. Hani, “Yine mi rüya gördün, Emily?” diye geçiştiriyor ama bir süre ondan haber alamayınca, durumunu kontrol etmeye karar veriyor. Belki de Emily’nin rüyalarında bir şeyler dönüyor!

Nathan, Emily’nin Ramsey Malikânesinin karanlık tarihi, okültizm ve mistik sanatlar üzerine araştırmalar yaptığını öğrenince, “Bu işte bir iş var!” diyerek hemen harekete geçiyor. Hani bir arkadaşınızın başına bir şey geldiğinde “Yanında olacağım” deriz ya, işte Nathan da tam olarak böyle bir durumda. Fakat bu sefer, kendisini neyin içine soktuğunun farkında olmadan, Emily’nin ayak izlerini takip etmeye karar veriyor. Yani, bir nevi “Korkunun peşine takılan cesur aşık” rolünde! Belki de bu durumda Nathan, “Acaba bir hayaletle karşılaşacağım mı?” diye düşünüyordur.

Sonuç Olarak

Curse of Anabelle, korku unsurları ve derin bir hikaye ile oyuncuları etkilemeyi hedefliyor. Eğer siz de bu korku dolu macerayı yaşamak istiyorsanız, oyunun Kickstarter sayfasına buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca Steam sayfasına da şuradan göz atabilirsiniz. Unutmayın, Anabelle’in ruhu size ihtiyacı var; yoksa o da tıpkı bizler gibi arafta kalacak!